71
90 yılların ortalarından başlayıp 2000'li yıllar boyunca doğmuş nesile verilen isim..
kısaca boomer, x, ve y kuşaklarını takip eden son jenerasyon.
artı eksilerini yazmadan önce
farz ettiğimiz gerçekler şunlardır:
a-) önceki kuşaklar, gelecek kuşakları beğenmez.
eski yunan yazıtlarından, osmanlı metinlere,
kadar ''gelecek kuşakların'' hep fena olduğu yazılır.
nitekim bu y kuşağı da '' bu sigma ,alfa (atıyorum tabii nasıl nitelenecekler bilemiyorum')
kuşağı çok tırt'' diye yaşlandıkça çemkirecekler.
b-)bu jenerasyon sınıflamaları amerika kökenli olup, genelde biz de izdüşümü
5-10 yıl daha geçtir.
c-)istisnalar kaideyi bozmaz, ama her türlü genelleme de yüzde yüz doğru değildir.
d-)ne olursa olsun, önceki kuşaklardan daha iyi, sağlıklı ve mutlu yaşamaları bizi memnun eder, dileğimiz bu yönde.
x ve y ile karşılaştırıldıklarında
artılarına gelelim:
1-) daha uzun boylu ve iriler.
2-)bir kısmı cehaletten de olsa kendine güvenleri daha fazla,
daha özgürce kendilerini ifade ediyorlar.
3-)daha bireyseller, kendilerine sunulan dogma ve kutsalları daha az takıyorlar.
4-)bilgisayarla doğdukları için özellikle kodlamayı becerenlerinin çok büyük avantajı var ıt alanında.
dolayısyla daha hızlı typer'lar.
yaş ilerledikçe bazı şeyleri kazanmak zor oluyor.
5-)bilgiye ulaşmayı biliyorlar.
6-)cinselliğe çok daha çabuk ulaşıp dogmalara daha az takılıyorlar.
7-)sanal olarak birbirlerine daha ağır konuşmalarına , küfretmelerine
rağmen bunu hiç gurur meselesi, kavga konusu yapmıyorlar.
8-)sanalda çok çabuk organize olup, toplu hareket ediyorlar.
9-)aşağılık şirketlere ,kan emen ticari kurumlara aidiyet falan hissetmiyorlar,
uyutulmuyorlar, emeklerini her an daha iyi şartlar sunana kaydırıyorlar.
10-) 40-45'ime kadar büyük para vurup hayatımı yaşayacağım mottosu hakim.
büyük idealleri falan yok. hayatın kısa olduğunu anlaşmışlar.
11-)bütün dünyayı her şekilde dinliyorlar.
12-)daha pratikler. eşofman, kapşonlu sweat-shirt, spor ayakkabısı , tişört ve mont.
bütün gardrop bundan oluşsada olur.
13-)televizyon bağımlılıkları önceki nesile göre az, hatta bazılarında hiç yok.
14-)ipotek ile ev/araba alıp hayatını karatmaya, pahalı otellerde tatil yapıp kazıklanmaya (toplu bnb) ,
genç yaşta aptal ayarlanmış evliliğe , genel olarak karşılar.
gelelim eksilere:
1-)ıkötü besleniyorlar. önemli bir kısmı obez veya obeziteye yakın.
kendine bakan azınlığı ise gerçekten fit ve iyi besleniyor.
ama azınlık.
kötü beslenmeden ve yaşamdan ötürü ilerki yıllarda
her türlü kansere ve kalp hastalıklarına daha yakınlar.
2-)bilgiye kolay ulaştıklarından, her şeyi biliyorum kibirine ve cahilliğine sahipler.
bilgiyi bilmek, öğrenmek, özümsemek ve kullanabilmek bir şey, çabuk ulaşıp ve hemen yüzeysel tüketmek başka bir şey.
3-)bilgi sadece internette, özellikle you tuberler ve fenomenler söylerse bilgidir, yoksa inanmam havasındalar.
bu kadar kitap bolluğunda hiçkitap okumuyorlar.
4-) oyun , internet ve iddia bağımlılıklarından ötürü bağımlı yapıdalar.
bundan çıkamıyorlar. her türlü bağımlılığa çok daha yatkınlar.
yemek-su verme bir şey yapmaz;
internetini kes, delirir.
5-) uyuşturucu ile daha çok iç içeler. yani hem internette , hem diğer alanlarda daha çok karşı karşıya gelip
keyif için tüketmeye eğilimliler. ne yazık ki çok kaptıranı ve zarar göreni olacak.
6-) daha az okudukları ve sanal yazışma dili kısa ve pratik olduğu için ingilizce karışık
200-300 kelime/işaret ile anlaşıyorlar.
ama bu da anlatım nüanslarını vermelerini ve kendilerini doğru ifade etmelerini engelliyor.
bu yüzden aralarındaki iletişim anlaşmazlıkları çok.
dillerde o kurallar ve zengin kelime haznesi zorluk olsun diye konulmadı,
insanlar yazılı ve sözlü kendisini tam doğru ifade etsin diye kondu.
7-) sosyal medyada süper güvenli, sert ve küstah olanlar gerçek hayatta yüzyüze kalınca süklüm büklüm.
8-)küçük anlık zaferler, likelar,karşısındakini anlık smart ass bozmalar çok önemli.
ama daha uzun soluklu düşünüldüğünde olayın bütününü kavrayamıyorlar ve sonunu getiremiyorlar, korkup kaçıyorlar veya kabuklarına çekiliyorlar.
9-) cinselliğe kolay ulaşıyorlar fakat ilişkiler çok sıkıntılı. derinlemesine, yoğun ve uzun soluklu ilişki
kurmaları çok zor ve sıkıntılı.
10-) hayat dayanımları ve sebatları az. yenilginin, kaybın, zorluğun üstesinden zor geliyorlar çünkü sınıfta kalma olmayan bir sistemde önlerindeki zorluklar genel olarak ebeveynleri tarafından ber taraf edilerek
büyütüldüler. özel okullardan gelenler ise her alanda pofpoflanıp şişirildikleri gibi karşılaşılan ilk gerçek zorlukta
kağıt helva gibi dağılıyorlar.
11-) bütün dünyayı takip etmelerine rağmen kendi sosyal sınıf ve ilgilerini filtreleyerek dinlediklerinden
toplumdaki diğer ekonomik ve sosyal kısımlara yabancılar. farklı coğrafya ve sosyal katmandaki
yaşıtlarına bile yabancılar.
12-) sebat etme ve kendi başlarına hayatlarını idame etme yetenekleri daha az.
özellikle göçmenlerin 2. jenerasyonları ve fakir kırsal kesimden gelen çocuklar
hayatın ilerki bölümlerinde dezavantajlarına rağmen bunlara karşı öne geçecek
çünkü onlar x ve y nin yaşadığı zorlukları
bu devirde yaşadılar, yaşıyorlar.
13-) reelde ve gerçek hayatta projesel organize olabiliyorlar ama uzun soluklu kurumsal organize olmaları çok zor.
14-) dikkat toplama ve konsantre kalma süreleri göreceli olarak daha sınırlı.
ilk planda gözlemlediklerim bu kadar
kısaca boomer, x, ve y kuşaklarını takip eden son jenerasyon.
artı eksilerini yazmadan önce
farz ettiğimiz gerçekler şunlardır:
a-) önceki kuşaklar, gelecek kuşakları beğenmez.
eski yunan yazıtlarından, osmanlı metinlere,
kadar ''gelecek kuşakların'' hep fena olduğu yazılır.
nitekim bu y kuşağı da '' bu sigma ,alfa (atıyorum tabii nasıl nitelenecekler bilemiyorum')
kuşağı çok tırt'' diye yaşlandıkça çemkirecekler.
b-)bu jenerasyon sınıflamaları amerika kökenli olup, genelde biz de izdüşümü
5-10 yıl daha geçtir.
c-)istisnalar kaideyi bozmaz, ama her türlü genelleme de yüzde yüz doğru değildir.
d-)ne olursa olsun, önceki kuşaklardan daha iyi, sağlıklı ve mutlu yaşamaları bizi memnun eder, dileğimiz bu yönde.
x ve y ile karşılaştırıldıklarında
artılarına gelelim:
1-) daha uzun boylu ve iriler.
2-)bir kısmı cehaletten de olsa kendine güvenleri daha fazla,
daha özgürce kendilerini ifade ediyorlar.
3-)daha bireyseller, kendilerine sunulan dogma ve kutsalları daha az takıyorlar.
4-)bilgisayarla doğdukları için özellikle kodlamayı becerenlerinin çok büyük avantajı var ıt alanında.
dolayısyla daha hızlı typer'lar.
yaş ilerledikçe bazı şeyleri kazanmak zor oluyor.
5-)bilgiye ulaşmayı biliyorlar.
6-)cinselliğe çok daha çabuk ulaşıp dogmalara daha az takılıyorlar.
7-)sanal olarak birbirlerine daha ağır konuşmalarına , küfretmelerine
rağmen bunu hiç gurur meselesi, kavga konusu yapmıyorlar.
8-)sanalda çok çabuk organize olup, toplu hareket ediyorlar.
9-)aşağılık şirketlere ,kan emen ticari kurumlara aidiyet falan hissetmiyorlar,
uyutulmuyorlar, emeklerini her an daha iyi şartlar sunana kaydırıyorlar.
10-) 40-45'ime kadar büyük para vurup hayatımı yaşayacağım mottosu hakim.
büyük idealleri falan yok. hayatın kısa olduğunu anlaşmışlar.
11-)bütün dünyayı her şekilde dinliyorlar.
12-)daha pratikler. eşofman, kapşonlu sweat-shirt, spor ayakkabısı , tişört ve mont.
bütün gardrop bundan oluşsada olur.
13-)televizyon bağımlılıkları önceki nesile göre az, hatta bazılarında hiç yok.
14-)ipotek ile ev/araba alıp hayatını karatmaya, pahalı otellerde tatil yapıp kazıklanmaya (toplu bnb) ,
genç yaşta aptal ayarlanmış evliliğe , genel olarak karşılar.
gelelim eksilere:
1-)ıkötü besleniyorlar. önemli bir kısmı obez veya obeziteye yakın.
kendine bakan azınlığı ise gerçekten fit ve iyi besleniyor.
ama azınlık.
kötü beslenmeden ve yaşamdan ötürü ilerki yıllarda
her türlü kansere ve kalp hastalıklarına daha yakınlar.
2-)bilgiye kolay ulaştıklarından, her şeyi biliyorum kibirine ve cahilliğine sahipler.
bilgiyi bilmek, öğrenmek, özümsemek ve kullanabilmek bir şey, çabuk ulaşıp ve hemen yüzeysel tüketmek başka bir şey.
3-)bilgi sadece internette, özellikle you tuberler ve fenomenler söylerse bilgidir, yoksa inanmam havasındalar.
bu kadar kitap bolluğunda hiçkitap okumuyorlar.
4-) oyun , internet ve iddia bağımlılıklarından ötürü bağımlı yapıdalar.
bundan çıkamıyorlar. her türlü bağımlılığa çok daha yatkınlar.
yemek-su verme bir şey yapmaz;
internetini kes, delirir.
5-) uyuşturucu ile daha çok iç içeler. yani hem internette , hem diğer alanlarda daha çok karşı karşıya gelip
keyif için tüketmeye eğilimliler. ne yazık ki çok kaptıranı ve zarar göreni olacak.
6-) daha az okudukları ve sanal yazışma dili kısa ve pratik olduğu için ingilizce karışık
200-300 kelime/işaret ile anlaşıyorlar.
ama bu da anlatım nüanslarını vermelerini ve kendilerini doğru ifade etmelerini engelliyor.
bu yüzden aralarındaki iletişim anlaşmazlıkları çok.
dillerde o kurallar ve zengin kelime haznesi zorluk olsun diye konulmadı,
insanlar yazılı ve sözlü kendisini tam doğru ifade etsin diye kondu.
7-) sosyal medyada süper güvenli, sert ve küstah olanlar gerçek hayatta yüzyüze kalınca süklüm büklüm.
8-)küçük anlık zaferler, likelar,karşısındakini anlık smart ass bozmalar çok önemli.
ama daha uzun soluklu düşünüldüğünde olayın bütününü kavrayamıyorlar ve sonunu getiremiyorlar, korkup kaçıyorlar veya kabuklarına çekiliyorlar.
9-) cinselliğe kolay ulaşıyorlar fakat ilişkiler çok sıkıntılı. derinlemesine, yoğun ve uzun soluklu ilişki
kurmaları çok zor ve sıkıntılı.
10-) hayat dayanımları ve sebatları az. yenilginin, kaybın, zorluğun üstesinden zor geliyorlar çünkü sınıfta kalma olmayan bir sistemde önlerindeki zorluklar genel olarak ebeveynleri tarafından ber taraf edilerek
büyütüldüler. özel okullardan gelenler ise her alanda pofpoflanıp şişirildikleri gibi karşılaşılan ilk gerçek zorlukta
kağıt helva gibi dağılıyorlar.
11-) bütün dünyayı takip etmelerine rağmen kendi sosyal sınıf ve ilgilerini filtreleyerek dinlediklerinden
toplumdaki diğer ekonomik ve sosyal kısımlara yabancılar. farklı coğrafya ve sosyal katmandaki
yaşıtlarına bile yabancılar.
12-) sebat etme ve kendi başlarına hayatlarını idame etme yetenekleri daha az.
özellikle göçmenlerin 2. jenerasyonları ve fakir kırsal kesimden gelen çocuklar
hayatın ilerki bölümlerinde dezavantajlarına rağmen bunlara karşı öne geçecek
çünkü onlar x ve y nin yaşadığı zorlukları
bu devirde yaşadılar, yaşıyorlar.
13-) reelde ve gerçek hayatta projesel organize olabiliyorlar ama uzun soluklu kurumsal organize olmaları çok zor.
14-) dikkat toplama ve konsantre kalma süreleri göreceli olarak daha sınırlı.
ilk planda gözlemlediklerim bu kadar