30221
yaşayan en büyük efsanemiz, galatasaray futbol takımının bir numaralı yüzü, florya'nın tek sahibi. galatasaray'a onlarca başarı kazandırmış, bizi kupalara alıştırmış isim ve galatasaray kendisi varken çok güzel, daha çok seviyorum. ancak eleştirilmesi gerekiyor, içerisinde bulunduğu hal ve davranışlar galatasaray'ı başarıya götürmüyor.
4. dönemi içerisindeyiz. hiç bir döneminde başkanlık makamıyla mükemmel ilişkiler kuramamış. bu ilişkinin kurulamama sebebi her seferinde yönetim, yöneticiler olamaz. ilişki karşılıklı bir şey, ilişkinin bir tarafı hep hoca. oyuncularla kurduğu ilişkileri profesyonel olarak doğru kuramıyor demekki. ilişkinin karşı tarafına gelelim. son dönemindeki mustafa cengiz yönetimi içimizde irlandalılar. kendi reklamları adına galatasaray'ı ve galatasaray'ın efsanesini koruyamadılar, herşeyi kamuoyu vicdanına! bıraktılar ve olanlar ortada. birilerinden korkan, ikili ilişki kovalayan, reklam kovalayan adamlar, iş bilmeyen, yönetici vasfı olmayan isimler yönetici olmamalı. taraftar olarak bana da falcao'yu yada feghouli'yi o maaşlarıyla göndermek zor geliyor ama ben 28 yaşında bir taraftarım, yönetici olma gibi bir gayem yok. o koltuğa oturacaklarsa bunu yönetebildiklerine inandıkları için gelmeliler. bu yönetimin yönetmek adına hiç bir becerisi olmadı, amatör branşlar dip yaptı, futbolda ise fatih terim'in arkasına sığınıp hiç bir şekilde ona destek vermediler.
yönetim kısmından sonra federasyon ve hakemler kısmına gelelim. hocanın bundan önceki başarılarında da hakem ve federasyon vardı, bundan sonra da olacak. ikili ilişkileri ve zamanında galatasaray'la yakaladığı başarılar sonucu gönlü uf olmuş isimler büyüdü ve yöneticilik yapıyorlar. tuttukları takım gereği de buldukları her fırsatta hocaya saldırıyorlar. bu eğer hoca önümüzdeki 10 sene daha galatasaray'ı çalıştırıcaksa da böyle olacak. hoca kendi tabiriyle de neyin ne olduğunu görebilecek olgunlukta ve tecrübede. gelecek yönetim kim olursa olsun galatasaray ve hoca bu sorunları yaşayacak. bunlar gerçek ve bu gerçeklere göre bir plan veya süreç yönetimi gerekiyor. 2011-12'yle beraber biz hocayla sürekli federasyonla ve hakemlerle kavgalıyız, bunu değiştirecek bir şey de yok. antalyaspor bile 2020-21 sezonu türkiye kupası maçı öncesi kendisine düşmanlar yaratıyor, böyle bir ülke burası. gelecek yönetim en fazla hocayla bu olaylar arasına girip ilgiyi üzerine alabilir, hoca sert çıkmazsa da hocayı cezalardan kurtarabilir. ama sert bir yönetim gelse bile hocanın ceza almayacağının garantisi yok, yılların fatih terim'inden bahsediyoruz çünkü. lehine yada aleyhine o düdükler gene çalacak, birileri bir şekilde bu durumdan avantaj yada zarar sağlayacak. hiç bir hakemi hiç bir takım taraftarı sevmiyor, gazetecisinden taraftarına başkanından hocasına herkes algı peşinde, başarıları kirletmenin derdinde. insanların içleri pis, zehri akıtıyorlar her yere. buna bu ülkede nefes alan her birey de dahil, art niyet arıyor herkes istisnasız bir şekilde. bu kısa vadede değişebilecek, itiraz edilebilecek bir şey değil. gerçekler bunlar ve bunlar kabul edilerek ilerlenmeli. sonuç odaklı olmak zorunda hoca, gerçekçi olmak zorunda hoca.
ve benim en çok yazmak istediğim saha içine gelelim. galatasaray'ı başarılara ve kupalara alıştırmış efsanemiz galatasaray'a son kupasını 2019 yılında kazandırdı. 2019-20 sezonundaki 8 hafta dışında galatasaray futbol oynamadı. 2020-21 sezonu ilk yarısında elinde malzeme yoktu ve o malzemeyle ve oyuncularının iyi niyetiyle devre arasına sağ salim geldi. devre arasında yönetim yapılacak hamleleri yaptı, bu seferde hoca intihar etti. okyanusu geçen galatasaray'ını derede boğdurdu. son anlarda kucağına minik bir şans gelse de olmadı ve şampiyonluk bir kez daha kaçtı. kaçan şampiyonlukta da nasıl ki gelen kupaların bir numaralı sorumlusu ve mimarı hocaysa yaşanılan kayıplarda da bir numaralı suçlu gene hocadır. kazanan kadroyu bozmamasıyla, elindeki malzemeye uygun olmayan oyun tercihleriyle, çıkardığı ilk 11'ler ve boşa geçen ilk yarılarla, yıllardır süregelen duran top atamamamızla, temposuz oyunumuzla, inatçılığıyla ve bazı isimleri aşırı derecede kayırmasıyla bu hale gelmiş durumdayız. bu ligi kazanmak kendisini motive mi etmiyor gerçekten emin değilim. 8 kere bu ligi kazanmışsın, bu formülü senden daha iyi bilen yok ancak yan pas yaptıra yaptıra futbola soğuduk. tempo yapmadığın sürece olmuyor işte, 2. seneyi bitirdik. pas futbolu sevdası bir virüs gibi takıma işledi. elindeki malzeme ne ise onunla yetinmek durumundasın hocam, biz yetinmemeyi seçtik, idealist olmayı seçtik ve ortada başarı yok. yönetimler becerileri doğrultusunda isimler getiriyorlar, mustafa cengiz yönetimiyse davila isimli menejerin elinde hangi oyuncu varsa onu getiriyor sana. bunu bile bile ben kiralık oyuncu istemiyorum inadına girmemelisin hocam, bonservisi elinde oyunculara hayır dememelisin. bu yönetim kimi getirmiş de sen josef'i vetolayabiliyorsun. bu ligin dnasına bu kadar uygun bir adamı biz hangi sebeple vetoladık. daha kötüsü bundan sonra da bu tür transferleri vetolamayacağının bir garantisi yok. emre akbaba inadı her döneme yansıyan oyuncu inadının bir benzeri. zarar veriyor, bizi tam anlamıyla bitiriyor. burada konu emre akbaba elbet ancak emre akbaba gittiğinde başka bir şeye takmayacağının bir garantisi yok. yaptım olacak zihniyetinin bir sonucu bu, yine böyle bir ısrara girmeyeceğinin garantisi yok. sonuç odaklı olmamanın sonuçlarından biri yine bu. 1 golle, 1 puanla şampiyon olunamadı. yada tam tersten gidelim. şampiyon olsak bile sonuna kadar hakettik diyebileceğimiz bir şampiyonluk olmayacaktı. vura vura şampiyon olunamadığında da avrupada neler yaşıyoruz, hafızalarımızda. 1 gol attığımız için bayram ediyoruz. başakşehir futbol takımının 40 yaşında demba ba'yla 2020-21 sezonunda şampiyonlar liginde oynadığı oyunu biz hocayla 2 senede 10 dakika oynayamadık, net yenilgiler, kötü oyunlar oynadık. doğru işlemeyen bazı şeylerin olduğu açık.
son olarak gelecek. hoca 15 mayıs 2021 itibariyle taraftarla helalleşti, görev sürem bitti dedi. gelen başkan adaylarının hocayla çalışmama ihtimali yok, bunu bir kenara koymak gerek. hocada yazın beyaz gömleği giyicem, taraftarı bilgilendiricem gibisinden açıklama yaptı. basın toplantısında hata bende dese de ben bu açıklamasını pek yeterli bulmadım. nerede hata yaptığını belirtmesi gerek, bizi bilgilendirmesi gerek. teşhisi ne, bunu öğrenmeliyiz. aynı şeyleri ben yaşamak istemiyorum açıkçası. fenerbahçe şampiyon olsa bu kadar sinirlenmezdim çünkü kadro kalitesi ve kadro genişliği 3 takımın arasında en fazla kendilerindeydi. ancak şampiyon 15 oyunculu beşiktaş oldu ve takımlarının hocası her oyuncusundan maksimum verim aldı, biz ise korkunç hatalar sonucu alamadık. gerekli açıklamalarla taraftarı bilgilendirip, yukarıda belirttiğim gibi hatalarını ve nasıl çözmeyi planladığını açıklamadığı sürece ben 2021-22 sezonunu fatih terim'le başlanmamasından yanayım. 3 sene kupa alamamak hoş değil, doğru değil. harcanan paralar, başarı gelmediğinde kasaya giremeyen paralar ortada.
bakalım zaman bize ne gösterecek. önce yönetim hallolsun.
son olarak da eğer bu bir vedaysa hakkım sonuna kadar helaldir hocadan yana. iyi ki galatasaraylı, iyi ki aynı taraftayız kendisiyle.
4. dönemi içerisindeyiz. hiç bir döneminde başkanlık makamıyla mükemmel ilişkiler kuramamış. bu ilişkinin kurulamama sebebi her seferinde yönetim, yöneticiler olamaz. ilişki karşılıklı bir şey, ilişkinin bir tarafı hep hoca. oyuncularla kurduğu ilişkileri profesyonel olarak doğru kuramıyor demekki. ilişkinin karşı tarafına gelelim. son dönemindeki mustafa cengiz yönetimi içimizde irlandalılar. kendi reklamları adına galatasaray'ı ve galatasaray'ın efsanesini koruyamadılar, herşeyi kamuoyu vicdanına! bıraktılar ve olanlar ortada. birilerinden korkan, ikili ilişki kovalayan, reklam kovalayan adamlar, iş bilmeyen, yönetici vasfı olmayan isimler yönetici olmamalı. taraftar olarak bana da falcao'yu yada feghouli'yi o maaşlarıyla göndermek zor geliyor ama ben 28 yaşında bir taraftarım, yönetici olma gibi bir gayem yok. o koltuğa oturacaklarsa bunu yönetebildiklerine inandıkları için gelmeliler. bu yönetimin yönetmek adına hiç bir becerisi olmadı, amatör branşlar dip yaptı, futbolda ise fatih terim'in arkasına sığınıp hiç bir şekilde ona destek vermediler.
yönetim kısmından sonra federasyon ve hakemler kısmına gelelim. hocanın bundan önceki başarılarında da hakem ve federasyon vardı, bundan sonra da olacak. ikili ilişkileri ve zamanında galatasaray'la yakaladığı başarılar sonucu gönlü uf olmuş isimler büyüdü ve yöneticilik yapıyorlar. tuttukları takım gereği de buldukları her fırsatta hocaya saldırıyorlar. bu eğer hoca önümüzdeki 10 sene daha galatasaray'ı çalıştırıcaksa da böyle olacak. hoca kendi tabiriyle de neyin ne olduğunu görebilecek olgunlukta ve tecrübede. gelecek yönetim kim olursa olsun galatasaray ve hoca bu sorunları yaşayacak. bunlar gerçek ve bu gerçeklere göre bir plan veya süreç yönetimi gerekiyor. 2011-12'yle beraber biz hocayla sürekli federasyonla ve hakemlerle kavgalıyız, bunu değiştirecek bir şey de yok. antalyaspor bile 2020-21 sezonu türkiye kupası maçı öncesi kendisine düşmanlar yaratıyor, böyle bir ülke burası. gelecek yönetim en fazla hocayla bu olaylar arasına girip ilgiyi üzerine alabilir, hoca sert çıkmazsa da hocayı cezalardan kurtarabilir. ama sert bir yönetim gelse bile hocanın ceza almayacağının garantisi yok, yılların fatih terim'inden bahsediyoruz çünkü. lehine yada aleyhine o düdükler gene çalacak, birileri bir şekilde bu durumdan avantaj yada zarar sağlayacak. hiç bir hakemi hiç bir takım taraftarı sevmiyor, gazetecisinden taraftarına başkanından hocasına herkes algı peşinde, başarıları kirletmenin derdinde. insanların içleri pis, zehri akıtıyorlar her yere. buna bu ülkede nefes alan her birey de dahil, art niyet arıyor herkes istisnasız bir şekilde. bu kısa vadede değişebilecek, itiraz edilebilecek bir şey değil. gerçekler bunlar ve bunlar kabul edilerek ilerlenmeli. sonuç odaklı olmak zorunda hoca, gerçekçi olmak zorunda hoca.
ve benim en çok yazmak istediğim saha içine gelelim. galatasaray'ı başarılara ve kupalara alıştırmış efsanemiz galatasaray'a son kupasını 2019 yılında kazandırdı. 2019-20 sezonundaki 8 hafta dışında galatasaray futbol oynamadı. 2020-21 sezonu ilk yarısında elinde malzeme yoktu ve o malzemeyle ve oyuncularının iyi niyetiyle devre arasına sağ salim geldi. devre arasında yönetim yapılacak hamleleri yaptı, bu seferde hoca intihar etti. okyanusu geçen galatasaray'ını derede boğdurdu. son anlarda kucağına minik bir şans gelse de olmadı ve şampiyonluk bir kez daha kaçtı. kaçan şampiyonlukta da nasıl ki gelen kupaların bir numaralı sorumlusu ve mimarı hocaysa yaşanılan kayıplarda da bir numaralı suçlu gene hocadır. kazanan kadroyu bozmamasıyla, elindeki malzemeye uygun olmayan oyun tercihleriyle, çıkardığı ilk 11'ler ve boşa geçen ilk yarılarla, yıllardır süregelen duran top atamamamızla, temposuz oyunumuzla, inatçılığıyla ve bazı isimleri aşırı derecede kayırmasıyla bu hale gelmiş durumdayız. bu ligi kazanmak kendisini motive mi etmiyor gerçekten emin değilim. 8 kere bu ligi kazanmışsın, bu formülü senden daha iyi bilen yok ancak yan pas yaptıra yaptıra futbola soğuduk. tempo yapmadığın sürece olmuyor işte, 2. seneyi bitirdik. pas futbolu sevdası bir virüs gibi takıma işledi. elindeki malzeme ne ise onunla yetinmek durumundasın hocam, biz yetinmemeyi seçtik, idealist olmayı seçtik ve ortada başarı yok. yönetimler becerileri doğrultusunda isimler getiriyorlar, mustafa cengiz yönetimiyse davila isimli menejerin elinde hangi oyuncu varsa onu getiriyor sana. bunu bile bile ben kiralık oyuncu istemiyorum inadına girmemelisin hocam, bonservisi elinde oyunculara hayır dememelisin. bu yönetim kimi getirmiş de sen josef'i vetolayabiliyorsun. bu ligin dnasına bu kadar uygun bir adamı biz hangi sebeple vetoladık. daha kötüsü bundan sonra da bu tür transferleri vetolamayacağının bir garantisi yok. emre akbaba inadı her döneme yansıyan oyuncu inadının bir benzeri. zarar veriyor, bizi tam anlamıyla bitiriyor. burada konu emre akbaba elbet ancak emre akbaba gittiğinde başka bir şeye takmayacağının bir garantisi yok. yaptım olacak zihniyetinin bir sonucu bu, yine böyle bir ısrara girmeyeceğinin garantisi yok. sonuç odaklı olmamanın sonuçlarından biri yine bu. 1 golle, 1 puanla şampiyon olunamadı. yada tam tersten gidelim. şampiyon olsak bile sonuna kadar hakettik diyebileceğimiz bir şampiyonluk olmayacaktı. vura vura şampiyon olunamadığında da avrupada neler yaşıyoruz, hafızalarımızda. 1 gol attığımız için bayram ediyoruz. başakşehir futbol takımının 40 yaşında demba ba'yla 2020-21 sezonunda şampiyonlar liginde oynadığı oyunu biz hocayla 2 senede 10 dakika oynayamadık, net yenilgiler, kötü oyunlar oynadık. doğru işlemeyen bazı şeylerin olduğu açık.
son olarak gelecek. hoca 15 mayıs 2021 itibariyle taraftarla helalleşti, görev sürem bitti dedi. gelen başkan adaylarının hocayla çalışmama ihtimali yok, bunu bir kenara koymak gerek. hocada yazın beyaz gömleği giyicem, taraftarı bilgilendiricem gibisinden açıklama yaptı. basın toplantısında hata bende dese de ben bu açıklamasını pek yeterli bulmadım. nerede hata yaptığını belirtmesi gerek, bizi bilgilendirmesi gerek. teşhisi ne, bunu öğrenmeliyiz. aynı şeyleri ben yaşamak istemiyorum açıkçası. fenerbahçe şampiyon olsa bu kadar sinirlenmezdim çünkü kadro kalitesi ve kadro genişliği 3 takımın arasında en fazla kendilerindeydi. ancak şampiyon 15 oyunculu beşiktaş oldu ve takımlarının hocası her oyuncusundan maksimum verim aldı, biz ise korkunç hatalar sonucu alamadık. gerekli açıklamalarla taraftarı bilgilendirip, yukarıda belirttiğim gibi hatalarını ve nasıl çözmeyi planladığını açıklamadığı sürece ben 2021-22 sezonunu fatih terim'le başlanmamasından yanayım. 3 sene kupa alamamak hoş değil, doğru değil. harcanan paralar, başarı gelmediğinde kasaya giremeyen paralar ortada.
bakalım zaman bize ne gösterecek. önce yönetim hallolsun.
son olarak da eğer bu bir vedaysa hakkım sonuna kadar helaldir hocadan yana. iyi ki galatasaraylı, iyi ki aynı taraftayız kendisiyle.