27253
galatasaray bir spor kulübü, birçok branşta faaliyeti var. ama bu büyüklüğünü, ismini yükselten branşı futbol tabi. futbolda iş yaparsa galatasaray iyi, yapamazsa kötü oluyor.
2020-21 sezonunda, futbol şubesinin mevcut ekibi ve kadrosunu hedefe yürüyebilmek için beğenmeyen veya başarı vaadetmeyen bir yapıda olduğunu söylemek art niyet olur.
idari yönetim eksikleri, cezalar, küstürmeler, tuzaklar, dışardan futbola etki eden dinamikler ve en önemlisi kendi hatalarımız bizi katlanabileceğimizin üzerinde yıprattı. yarışın gerisine attı.
şuanda belki de şampiyonluk maçlarımızı izliyor ve acaba hangisinde çocuklar ilan eder diye düşünüyor olacaktık.
ama birilerinin ehven-i şer görüşüyle, bir şekilde yarışta tutulan beşiktaş artık haftaya sahamızda şampiyonluk ilan etmenin planını yapıyor.
bir taraftar olarak, tüm mevcut ekibine söyleyeceğim, şampiyonluk ihtimali isterse toplu iğne başı kadar oldun, isterse hiç kalmasın.
çıkın ve şutu topunuzu oynayın. güzel bir 4'te 4 yapın. isterseniz üçüncü olun. ama şu 4 maçta bari ortalığın tozunu atın.
artık başkan mı, hoca mı, rakip mi, hakem mi, basın mı ne sizi geri itiyorsa, umursamadan yakışanı neyse onu yapın.
çünkü korku bitti, korktuğunla yüzleştin. 1 sezonun emeği buraya geldi.
oynadığınız takımın markasına, üstünüzdeki formaya, aldığınız paraya, meslek etiğinize, kariyerinize, gitmek istediğiniz yere kendinizi göstermeye, ileride huzurlu hissetmeye gibi bulduğunuz motivasyon kaynağı her ne varsa bir dayanak bulun ve oynayın.
çünkü biz oynamadığımız için konu buraya geldi. biz konsantre olmadığımız, tek vücut davranmadığımız için bunlar oldu. "aman galatasaray olacak makas açılacak" diye yarış bu hale getirtildi.
"siz bu yerlere böyle mi geldiniz? ciddiyetinizi koruyarak geldiniz."
büyük ünvan sahiplerine yakışan neyse, onu bekliyoruz.
dediğim gibi isterseniz üçüncü olun, ama mücadele etmemek kabul edilmez.
2020-21 sezonunda, futbol şubesinin mevcut ekibi ve kadrosunu hedefe yürüyebilmek için beğenmeyen veya başarı vaadetmeyen bir yapıda olduğunu söylemek art niyet olur.
idari yönetim eksikleri, cezalar, küstürmeler, tuzaklar, dışardan futbola etki eden dinamikler ve en önemlisi kendi hatalarımız bizi katlanabileceğimizin üzerinde yıprattı. yarışın gerisine attı.
şuanda belki de şampiyonluk maçlarımızı izliyor ve acaba hangisinde çocuklar ilan eder diye düşünüyor olacaktık.
ama birilerinin ehven-i şer görüşüyle, bir şekilde yarışta tutulan beşiktaş artık haftaya sahamızda şampiyonluk ilan etmenin planını yapıyor.
bir taraftar olarak, tüm mevcut ekibine söyleyeceğim, şampiyonluk ihtimali isterse toplu iğne başı kadar oldun, isterse hiç kalmasın.
çıkın ve şutu topunuzu oynayın. güzel bir 4'te 4 yapın. isterseniz üçüncü olun. ama şu 4 maçta bari ortalığın tozunu atın.
artık başkan mı, hoca mı, rakip mi, hakem mi, basın mı ne sizi geri itiyorsa, umursamadan yakışanı neyse onu yapın.
çünkü korku bitti, korktuğunla yüzleştin. 1 sezonun emeği buraya geldi.
oynadığınız takımın markasına, üstünüzdeki formaya, aldığınız paraya, meslek etiğinize, kariyerinize, gitmek istediğiniz yere kendinizi göstermeye, ileride huzurlu hissetmeye gibi bulduğunuz motivasyon kaynağı her ne varsa bir dayanak bulun ve oynayın.
çünkü biz oynamadığımız için konu buraya geldi. biz konsantre olmadığımız, tek vücut davranmadığımız için bunlar oldu. "aman galatasaray olacak makas açılacak" diye yarış bu hale getirtildi.
"siz bu yerlere böyle mi geldiniz? ciddiyetinizi koruyarak geldiniz."
büyük ünvan sahiplerine yakışan neyse, onu bekliyoruz.
dediğim gibi isterseniz üçüncü olun, ama mücadele etmemek kabul edilmez.