149
artık kendisiyle ilgili bir yorum yapmaktan çekindiğim teknik adam. şöyle ki, yönetimimizi baştan sonra bir inceleyelim... adnan polat, adnan sezgin ve haldun üstünel triosu başa geçtiler... sonra feldkampla yollarımız ayrıldı, ve geçen sene hocasız da olsa şampiyon olduk. akabinde yazın en bomba transferleri yaptık süper lig'de. kewell, meira, baros ismini duyanlarımızın kalp atışları yükseliverdi, yerinde transferlerdi hepsi de, en azından ben böyle düşünüyorum. buraya kadar her şey galatasaraylılar'ın yüzüne, aşık olmuş ergen çocuğun yüzündeki gülümsemeyi getirdi. alkışlıyoruz yönetimi bu kararları, bu şampiyonluk ve bu transferler için.
ancak asıl mesele burada başladı... yönetimimizin en büyük sorunu... ego...
galatasaray getiremez miydi daha başarılı bir teknik direktör? daha iyi bir geçmişi olan bir teknik direktör? çok rahat getirirdi. ama istemediler, çünkü getirecekleri teknik direktörün dışarıdan gelecek müdahelelere açık olması gerekiyordu. yönetimle inatlaşmaması, yönetimin ara sıra kadroya şu girsin, bu oynamasın gibi talimatlarını da uygulaması gerekiyordu. plan kağıt üstünde doğru olsa da, yönetimimiz bir konuyu gözden kaçırmıştı. siz yönetim kurulusunuz abicim, iyi bir teknik adam getirin işine de nadiren, sapıttığında karışın. bunu yapmalıyken siz kendinize çok güvendiniz, başkan benim lan takımı da ben kurarım gibi düşündünüz. ama evdeki hesap çarşıya uymuyor işte... şimdi günah keçisi skibbe oldu. ha skibbe iyi teknik adam mı kötü teknik adam mı bunu tartışmıyorum, ancak yönetimin egosu bize şampiyonlar ligi'nin patlaması olarak geri döndü. hem de 9 senedir kurulabilecek en iyi kadroyu kurmuş olsak bile...
ne diyeyim, ofsayt da olur bu entry, 10 numara da olur. yönetim içinse; bize yaşattıklarınız için minnettarız, yanlış kararlarınız içinse -her şeye rağmen- canınız sağolsun. lakin egonuzu ve komplekslerinizi bir kenara bırakıp şu takımı adam edecek bir teknik direktör bulun artık. lütfen...
ancak asıl mesele burada başladı... yönetimimizin en büyük sorunu... ego...
galatasaray getiremez miydi daha başarılı bir teknik direktör? daha iyi bir geçmişi olan bir teknik direktör? çok rahat getirirdi. ama istemediler, çünkü getirecekleri teknik direktörün dışarıdan gelecek müdahelelere açık olması gerekiyordu. yönetimle inatlaşmaması, yönetimin ara sıra kadroya şu girsin, bu oynamasın gibi talimatlarını da uygulaması gerekiyordu. plan kağıt üstünde doğru olsa da, yönetimimiz bir konuyu gözden kaçırmıştı. siz yönetim kurulusunuz abicim, iyi bir teknik adam getirin işine de nadiren, sapıttığında karışın. bunu yapmalıyken siz kendinize çok güvendiniz, başkan benim lan takımı da ben kurarım gibi düşündünüz. ama evdeki hesap çarşıya uymuyor işte... şimdi günah keçisi skibbe oldu. ha skibbe iyi teknik adam mı kötü teknik adam mı bunu tartışmıyorum, ancak yönetimin egosu bize şampiyonlar ligi'nin patlaması olarak geri döndü. hem de 9 senedir kurulabilecek en iyi kadroyu kurmuş olsak bile...
ne diyeyim, ofsayt da olur bu entry, 10 numara da olur. yönetim içinse; bize yaşattıklarınız için minnettarız, yanlış kararlarınız içinse -her şeye rağmen- canınız sağolsun. lakin egonuzu ve komplekslerinizi bir kenara bırakıp şu takımı adam edecek bir teknik direktör bulun artık. lütfen...
