30
herhangi bir hocaya ligin 2 kat üstünde bir kadro verelim, sonra da 2-3 sene karışmayalım da görelim neler oluyor. bu takımla hamza bile şampiyon oldu, hamza'nın dönemi fatih terim'in şampiyonluk kazandığı dönemlerden daha rezil değildi (son 2 senemizle değil fatih hoca'nın başarılı olduğu düşünülen son 2 şampiyonluğumuzla kıyaslıyorum). muslera çıkarıyordu, 1-0'a yatıp kazanıyorduk. o da avrupa'da bizi rezil ediyordu ama ligi bir şekilde kotarıyordu.
hatta prandelli'ye bile zaman tanınsa belki bu şekilde olacaktı. ligde liderin 1 puan arkasındayken gönderilmişti. avrupa'da rezildik, saçma sapan şeyler deniyordu. tabii ki bunların hepsi yabancı sınırının olmadığı dönemlere denk geliyor. 37 yaşında hala italya ligi'nde ilk 11 oynayan goran pandev'i hiç oynatamamıştık mesela. blerim dzemaili gibi bu ligde ciddi katkı verecek bir oyuncuya doğru düzgün süre veremiyorduk.
roberto mancini dönemi mesela, adam gibi futbol oynadığımız son dönemdi bana kalırsa. kopenhag maçı, ligde içerde rakipleri cidden ezdiğimiz bir dönem vardı. gol ararken drogba'yı çıkarıp ceyhun gülselam'ı aldığımız maç olmasa farklı konuşuyor olurduk belki, ne olduysa o maçtan sonra oldu. yine de tarihimizde belki de ilk kez, şampiyonluğa havlu attığımız halde ligi bırakmadık ve sneijder önderliğinde 2. olduk. nitekim sonraki yıl fenerbahçe ceza aldığı için şampiyonlar ligi'ne doğrudan katıldık. avrupa'da real madrid'den 6 yiyerek başladığımız grup aşamasında juventus'u geçip üst tura çıktık. başarısız mı sayılıyor şimdi o dönem?
yabancı sınırı şu an yok, dolayısıyla yabancı teknik adamların göstereceği performans artacaktır. bunun en güzel örneği de marius sumudica. kendi kurduğu takımla ligde ciddi performans gösterdi, kendi kurmadığıyla da fiyasko yaşadı. alman bir teknik adam bulup bize geleceğin takımını kur diyeceğiz, bu kadar basit. kaç sene sabredilecekse de sabredeceğiz. neden fatih terim'e bu şansı vermeyelim diyecekseniz zaten bu şansı 3,5 senedir kullanıyor. takım devamlı geriye gitti, her oyuncu geldiğinden daha kötüye gidiyor. mustafa muhammed, onyekuru gibi oyuncular bile geldiğinde sahaya doğrudan etki edip takıma alıştıkça daha kötü hale geliyorsa bu takımı yönetenlerle ilgili başka sorunlar var demektir.
illa bir türk hoca olsun deniyorsa da tuğberk tanrıvermiş gelsin, ona sabredelim.
hatta prandelli'ye bile zaman tanınsa belki bu şekilde olacaktı. ligde liderin 1 puan arkasındayken gönderilmişti. avrupa'da rezildik, saçma sapan şeyler deniyordu. tabii ki bunların hepsi yabancı sınırının olmadığı dönemlere denk geliyor. 37 yaşında hala italya ligi'nde ilk 11 oynayan goran pandev'i hiç oynatamamıştık mesela. blerim dzemaili gibi bu ligde ciddi katkı verecek bir oyuncuya doğru düzgün süre veremiyorduk.
roberto mancini dönemi mesela, adam gibi futbol oynadığımız son dönemdi bana kalırsa. kopenhag maçı, ligde içerde rakipleri cidden ezdiğimiz bir dönem vardı. gol ararken drogba'yı çıkarıp ceyhun gülselam'ı aldığımız maç olmasa farklı konuşuyor olurduk belki, ne olduysa o maçtan sonra oldu. yine de tarihimizde belki de ilk kez, şampiyonluğa havlu attığımız halde ligi bırakmadık ve sneijder önderliğinde 2. olduk. nitekim sonraki yıl fenerbahçe ceza aldığı için şampiyonlar ligi'ne doğrudan katıldık. avrupa'da real madrid'den 6 yiyerek başladığımız grup aşamasında juventus'u geçip üst tura çıktık. başarısız mı sayılıyor şimdi o dönem?
yabancı sınırı şu an yok, dolayısıyla yabancı teknik adamların göstereceği performans artacaktır. bunun en güzel örneği de marius sumudica. kendi kurduğu takımla ligde ciddi performans gösterdi, kendi kurmadığıyla da fiyasko yaşadı. alman bir teknik adam bulup bize geleceğin takımını kur diyeceğiz, bu kadar basit. kaç sene sabredilecekse de sabredeceğiz. neden fatih terim'e bu şansı vermeyelim diyecekseniz zaten bu şansı 3,5 senedir kullanıyor. takım devamlı geriye gitti, her oyuncu geldiğinden daha kötüye gidiyor. mustafa muhammed, onyekuru gibi oyuncular bile geldiğinde sahaya doğrudan etki edip takıma alıştıkça daha kötü hale geliyorsa bu takımı yönetenlerle ilgili başka sorunlar var demektir.
illa bir türk hoca olsun deniyorsa da tuğberk tanrıvermiş gelsin, ona sabredelim.