10669
(bkz: #3028581)
3 ayın üstüne 5 gün daha yemişiz ömürden, önceki yediklerimiz yetmezmiş gibi. an itibariyle 7 ay 10 gündür aynı demir yığınının içinde, sadece demir yığınının farklı sularda yüzmeye devam edebilmesi için uğraşıyorum. karaya ayak basmadan, 3-5 acenta ve gümrük personeli dışında, bizim personeli saymıyorum, 7.5 aydır birbirimize bakıyoruz zaten :), bir insanla gözgöze temas etmeden, eğer başarabilirsek yaklaşık 1 ay sonra evde olabiliriz inşallah umuduyla yeni limanda mesajımı yazıyorum :)
ülke biraz toparlamış, aşılar beklendiği gibi olmasa da en azından bir kesime uygulanmaya başlamış, dövizin ateşi düşürülmüş, en azından buradan öyle gözüküyor. takım ise çok iyi giderken 2 maçta bırakılan 5 puanın ayrı bir yarası olmuş, herkesi ikiye bölen belhanda gönderilmiş, yine de bu hafta derbiden kazanan çıkmazsa kendi ipimizi kesebilme durumunda olmak bence fena değil. ama kimle konuştuysam arkadaşlar takım top oynamıyor, beşiktaş götürecek gibi diyorlar. mustafa muhammed diye bir aslan almışız baya geç de olsa öğrenip gollerini izledim :) pilav üstü kurumuz geri gelmiş efsane dönmüş sonra bi bocalayıp kayseri maçında fişi çekmiş. muslera sahalara dönmüş, özette bile izleyince mutlu oldum :)
dert tasa acı zaten bol bol var, sadece bende de değil hepimizde. o yüzden iyi şeyler yazmak istedim, belki bu sefer farklı olur diye :) avrupa yakası kubilay sesiyle "çok polyanna gördüm kendimi canım!" :)
umarım şu son 1 ay hem bizlere hem takımımıza iyi gelir, telefonumun sesini duymayı, normal insanlar gibi farklı şeyleri giymeyi, arabayla çıkıp amaçsız dolaşmayı ne kadar özlediğimi anlatamam. güzel annem her defasında diyor da kendimi inandırmakta zorlanıyorum ama bugün polyanna olduğumdan nedense öyle hissediyorum: çoğu gitti azı kaldı, hem benim için hem 23. şampiyonluk için..
dikkat edin kendinize renktaşlar, hollanda amsterdam'dan hepinize selamlar..
3 ayın üstüne 5 gün daha yemişiz ömürden, önceki yediklerimiz yetmezmiş gibi. an itibariyle 7 ay 10 gündür aynı demir yığınının içinde, sadece demir yığınının farklı sularda yüzmeye devam edebilmesi için uğraşıyorum. karaya ayak basmadan, 3-5 acenta ve gümrük personeli dışında, bizim personeli saymıyorum, 7.5 aydır birbirimize bakıyoruz zaten :), bir insanla gözgöze temas etmeden, eğer başarabilirsek yaklaşık 1 ay sonra evde olabiliriz inşallah umuduyla yeni limanda mesajımı yazıyorum :)
ülke biraz toparlamış, aşılar beklendiği gibi olmasa da en azından bir kesime uygulanmaya başlamış, dövizin ateşi düşürülmüş, en azından buradan öyle gözüküyor. takım ise çok iyi giderken 2 maçta bırakılan 5 puanın ayrı bir yarası olmuş, herkesi ikiye bölen belhanda gönderilmiş, yine de bu hafta derbiden kazanan çıkmazsa kendi ipimizi kesebilme durumunda olmak bence fena değil. ama kimle konuştuysam arkadaşlar takım top oynamıyor, beşiktaş götürecek gibi diyorlar. mustafa muhammed diye bir aslan almışız baya geç de olsa öğrenip gollerini izledim :) pilav üstü kurumuz geri gelmiş efsane dönmüş sonra bi bocalayıp kayseri maçında fişi çekmiş. muslera sahalara dönmüş, özette bile izleyince mutlu oldum :)
dert tasa acı zaten bol bol var, sadece bende de değil hepimizde. o yüzden iyi şeyler yazmak istedim, belki bu sefer farklı olur diye :) avrupa yakası kubilay sesiyle "çok polyanna gördüm kendimi canım!" :)
umarım şu son 1 ay hem bizlere hem takımımıza iyi gelir, telefonumun sesini duymayı, normal insanlar gibi farklı şeyleri giymeyi, arabayla çıkıp amaçsız dolaşmayı ne kadar özlediğimi anlatamam. güzel annem her defasında diyor da kendimi inandırmakta zorlanıyorum ama bugün polyanna olduğumdan nedense öyle hissediyorum: çoğu gitti azı kaldı, hem benim için hem 23. şampiyonluk için..
dikkat edin kendinize renktaşlar, hollanda amsterdam'dan hepinize selamlar..