9
birkaç örnek vermek gerekirse;
fenerbahçe 12 milyon euro verip emenike'yi aldığında ve sonrasında kimse bu kazığı konuşmamıştır. diagne konusunda ise durum ortadadır.
süper final denen rezillik çıktığında bunun lig için iyi olacağı, izlenmeyi arttıracağı, işte şu şu ülkede de var güzel bir yöntem gibi argümanlar ile savunulduğu algılar yapılmıştır. galatasaray iki kere hepsini üst üste koyunca hemen düzen değiştirilmiştir. bir de bunu yapan şahıs başkan adayı olduğunda tv de seçim için propaganda yaparken utanmadan bunu fenerbahçe için yaptım diyebilmiştir fakat kimse konuşmamıştır.
galatasaray farkı açınca ve üst üste kupalar gelince toplu bildiri yayınlayıp toplumu yanlış yönlendirip, hakemleri galatasaray aleyhine kışkırtmışlardır kendi canları yanınca şu hakem düdük assın bu hakem şöyle olsun diyebilmişlerdir. algı yönetimi tüm hakemler bizi kolluyor gibi yapılmıştır ama en çok kollanan ve kollandığı maçlar olmasa belki de küme düşecek olan bir takım gram konuşulmamıştır.
hakemi silah olsa vururum diyen, maçtan sonra tff ve hakemleri tehdit eden başkan ve teknik direktörler bir maç bile ceza almazken, fatih terim her durumda fazla fazla ceza almıştır. yapılan algılar sonucunda diğer kişileri konuşan olmazken, fatih terim az ceza aldı pişkinliğini yapan tipler türemiştir.
galatasaray maçlarına kritik haftalarda hep bizimle sorunlar yaşayan ve hatalı kararlar veren hakemler atanırken, rakip takımlara aynı haftalarda en iyi sonuçları aldıkları hakemler atanmaktadır. ama bu konuşulmazken bir tv kanalında şu hakemler galatasaray maçlarına haftalardır verilmiyor algısı yapılırken (galatasaray o haftalarda çok iyiydi tesadüfün böylesi) anında diğer hafta bu berbat hakemler çatır çatır bizim maçlara atanmıştır.
üzerimize oynanan oyunları görmemiz ve ünal aysal gibi ekrana çıkıp yumruğunu vuran, sizin oyununuza alet olmam diyen güçlü bir başkana sahip olmamız dileğiyle (ünal başkanın cesaretini olumlu buluyorum genel anlamda her şeyi harika demiyorum bunu da eklemiş olayım). kulübümüze her dönem yapılan uygulamadır.
fenerbahçe 12 milyon euro verip emenike'yi aldığında ve sonrasında kimse bu kazığı konuşmamıştır. diagne konusunda ise durum ortadadır.
süper final denen rezillik çıktığında bunun lig için iyi olacağı, izlenmeyi arttıracağı, işte şu şu ülkede de var güzel bir yöntem gibi argümanlar ile savunulduğu algılar yapılmıştır. galatasaray iki kere hepsini üst üste koyunca hemen düzen değiştirilmiştir. bir de bunu yapan şahıs başkan adayı olduğunda tv de seçim için propaganda yaparken utanmadan bunu fenerbahçe için yaptım diyebilmiştir fakat kimse konuşmamıştır.
galatasaray farkı açınca ve üst üste kupalar gelince toplu bildiri yayınlayıp toplumu yanlış yönlendirip, hakemleri galatasaray aleyhine kışkırtmışlardır kendi canları yanınca şu hakem düdük assın bu hakem şöyle olsun diyebilmişlerdir. algı yönetimi tüm hakemler bizi kolluyor gibi yapılmıştır ama en çok kollanan ve kollandığı maçlar olmasa belki de küme düşecek olan bir takım gram konuşulmamıştır.
hakemi silah olsa vururum diyen, maçtan sonra tff ve hakemleri tehdit eden başkan ve teknik direktörler bir maç bile ceza almazken, fatih terim her durumda fazla fazla ceza almıştır. yapılan algılar sonucunda diğer kişileri konuşan olmazken, fatih terim az ceza aldı pişkinliğini yapan tipler türemiştir.
galatasaray maçlarına kritik haftalarda hep bizimle sorunlar yaşayan ve hatalı kararlar veren hakemler atanırken, rakip takımlara aynı haftalarda en iyi sonuçları aldıkları hakemler atanmaktadır. ama bu konuşulmazken bir tv kanalında şu hakemler galatasaray maçlarına haftalardır verilmiyor algısı yapılırken (galatasaray o haftalarda çok iyiydi tesadüfün böylesi) anında diğer hafta bu berbat hakemler çatır çatır bizim maçlara atanmıştır.
üzerimize oynanan oyunları görmemiz ve ünal aysal gibi ekrana çıkıp yumruğunu vuran, sizin oyununuza alet olmam diyen güçlü bir başkana sahip olmamız dileğiyle (ünal başkanın cesaretini olumlu buluyorum genel anlamda her şeyi harika demiyorum bunu da eklemiş olayım). kulübümüze her dönem yapılan uygulamadır.