1166
bu ülkenin sosyal ve kültürel alanda içi boşaltılan her şeyi gibi içi tamamen bir çöplük haline getirildi. bu tesadüf değil, planlı bir eylem.
insanların stres atmak için izlediği, gönülden sevdikleri takımlarıyla vakit geçirdikleri güzel anlar ellerinden alındı, tamamen sinir harbine, vicdan muhasebesine dönüştürüldü. bu şartlarda maçların ve ligin seyrini değiştiren saha içi ve dışı olayların insani hatalar olduğunu ve tesadüf olduğunu düşünen kişiler objektif değil polyanna’dır maalesef.
bu ülkenin saf ve temiz eğlenceleri vardı. hepsini elimizden aldıkları gibi futbola da telafisi olmayan hasarlar verdiler. sosyal medya, yazılı ve görsel medya figürleri bu işin ekmeğine yağ sürdü. bazıları paralı asker olarak, bazıları da “başarı için her yol mübah” düsturuyla.
ne yazık ki bu süreçte en çok haksızlığa uğrayan kulüp galatasaray oldu ve bu işler en çok bizim taraftar üzerinde infial yarattı.
rakiplerin galatasaray’ı yakalamak yerine onu aşağıya çekme zihniyeti ve oluşturdukları iğrenç algılara taraftarları ortak oldu. zaten algı ve slogan cumhuriyetine dönen “yeni” ülkemizde “yeni bir şampiyon” bile çıktı.
dürüstçe savaşmak yerine algı yapmak, ağlamak, emek hırsızlığı, pişkinlik normalleşti. eminim kapalı kapılar ardında malum kişiler ‘bugün de iyi ağladık’ diye espriler yapıyordur birbirlerine.
türk futbolu geri dönülmez bir çukura sürükleniyor. şuan işlerine geldiği için gerçek resmi görmeden ezbere şekilde galatasaray’a saldıran rakip takım taraftarları da, yöneticileri, hocaları, topçuları kadar bu işte kabahatli olmaya başladı. olay taraftarlıktan çıktı ve kötü bir kutuplaşmaya gidiyor.
evet her zaman tartışmalar, şaibeler hatta şike oldu türk futbolunda. ama hiçbir zaman bu kadar umutsuz bir hale düşmemişti.
edit: imla
insanların stres atmak için izlediği, gönülden sevdikleri takımlarıyla vakit geçirdikleri güzel anlar ellerinden alındı, tamamen sinir harbine, vicdan muhasebesine dönüştürüldü. bu şartlarda maçların ve ligin seyrini değiştiren saha içi ve dışı olayların insani hatalar olduğunu ve tesadüf olduğunu düşünen kişiler objektif değil polyanna’dır maalesef.
bu ülkenin saf ve temiz eğlenceleri vardı. hepsini elimizden aldıkları gibi futbola da telafisi olmayan hasarlar verdiler. sosyal medya, yazılı ve görsel medya figürleri bu işin ekmeğine yağ sürdü. bazıları paralı asker olarak, bazıları da “başarı için her yol mübah” düsturuyla.
ne yazık ki bu süreçte en çok haksızlığa uğrayan kulüp galatasaray oldu ve bu işler en çok bizim taraftar üzerinde infial yarattı.
rakiplerin galatasaray’ı yakalamak yerine onu aşağıya çekme zihniyeti ve oluşturdukları iğrenç algılara taraftarları ortak oldu. zaten algı ve slogan cumhuriyetine dönen “yeni” ülkemizde “yeni bir şampiyon” bile çıktı.
dürüstçe savaşmak yerine algı yapmak, ağlamak, emek hırsızlığı, pişkinlik normalleşti. eminim kapalı kapılar ardında malum kişiler ‘bugün de iyi ağladık’ diye espriler yapıyordur birbirlerine.
türk futbolu geri dönülmez bir çukura sürükleniyor. şuan işlerine geldiği için gerçek resmi görmeden ezbere şekilde galatasaray’a saldıran rakip takım taraftarları da, yöneticileri, hocaları, topçuları kadar bu işte kabahatli olmaya başladı. olay taraftarlıktan çıktı ve kötü bir kutuplaşmaya gidiyor.
evet her zaman tartışmalar, şaibeler hatta şike oldu türk futbolunda. ama hiçbir zaman bu kadar umutsuz bir hale düşmemişti.
edit: imla