223
sene 99-2000 sanırım. ankara dsi spor'da basketbol oynuyorum. minik takımdan a takıma kadar dsi'de oynadım. sonra eskişehir, üniversite falan derken bitti basketbol mevzusu -gerçi eskişehir'de son maçımın hikayesi aslında baya bomba da bakalım belki yazarım onu da sonra- neyse genç takımdayız, erzurum'dan ali diye bir arkadaşı "uzun" diye takıma getirdiler. 2.05 falandı boyu. ali ilk geldiğinde turnike dahi atamıyordu neredeyse sıfırdan basketbol öğrettik el birliği ile ama yetenekli çocukmuş fazla sürmeden baya iyi bir pivota evrildi.
maçlar o zaman ankara atatürk spor salonunda ve meb'in beşevler'deki salonunda oynanıyor. hatta 24 saniye, 8 saniye, 4 çeyrek kuralı vs. henüz gelmemişti.
ısınmalar bitti, son konuşmalar yapıldı, orta yuvarlağın etrafında yerimizi aldık, ali hava atışına çıkacak... 30'lu yaşlarında yakışıklı bir hakem elinde topla yaklaştı. "maçtan sonra kız arkadaşımla buluşacağım, uzamasın, iyi bir maç olsun." deyip topu havaya fırlattı. neyse maç başladı bir o tarafa bir bu tarafa hayvan gibi bir çekişme içerisinde koşturuyoruz, setler, basketler, üçlükler vs. havalarda uçuşuyor, acayip çekişmeli bir maç oynanıyor. ben nadiren 1 genel olarak 2 ve 3 numara oynuyorum o maçta 2 numaraydım. ilk yarının sonlarına doğru savunmadayız, rakibin şutu kaçtı, top potadan sektiği gibi yan çizgiden rakip yarı sahaya fırladım ribaundu kim aldı hatırlamıyorum topu direkt guard'ımız emrah'a verdi, emrah bana uzun bir pas çıkardı, savunmam yetişmişti ben de trailer olarak arkadan gelecek ali'yi bekledim, boyalı alana son hızla yaklaşan ali'ye pasımı çıkardım, ali'nin smaca kalkmasıyla yere inmesi arasındaki o 1-2 saniye içerisinde büyük bir gürültü koptu. sevgili pivot dostum deve ali smacı yaparken nasıl bir güçle yüklendiyse çemberi bıraktıktan sonra panya tuz buz oldu. camlar yere düşmedi ama bildiğiniz patladı panya. ne yapacağız ne edeceğiz diye ortalarda dolaşırken hakemlerden maçı atatürk spor salonunda bitirme kararı geldi. hoppa... terli formalar çıktı, giyinildi, servislere binildi atatürk spor salonuna gidildi. bizden önceki maçın bitişi beklendi. tekrar ısınıldı maç orada bitirildi.
"kız arkadaşımla buluşacağım, maç uzamasın" diye hava atışı mı yapılır ulan? al sana uzatma (:
maçlar o zaman ankara atatürk spor salonunda ve meb'in beşevler'deki salonunda oynanıyor. hatta 24 saniye, 8 saniye, 4 çeyrek kuralı vs. henüz gelmemişti.
ısınmalar bitti, son konuşmalar yapıldı, orta yuvarlağın etrafında yerimizi aldık, ali hava atışına çıkacak... 30'lu yaşlarında yakışıklı bir hakem elinde topla yaklaştı. "maçtan sonra kız arkadaşımla buluşacağım, uzamasın, iyi bir maç olsun." deyip topu havaya fırlattı. neyse maç başladı bir o tarafa bir bu tarafa hayvan gibi bir çekişme içerisinde koşturuyoruz, setler, basketler, üçlükler vs. havalarda uçuşuyor, acayip çekişmeli bir maç oynanıyor. ben nadiren 1 genel olarak 2 ve 3 numara oynuyorum o maçta 2 numaraydım. ilk yarının sonlarına doğru savunmadayız, rakibin şutu kaçtı, top potadan sektiği gibi yan çizgiden rakip yarı sahaya fırladım ribaundu kim aldı hatırlamıyorum topu direkt guard'ımız emrah'a verdi, emrah bana uzun bir pas çıkardı, savunmam yetişmişti ben de trailer olarak arkadan gelecek ali'yi bekledim, boyalı alana son hızla yaklaşan ali'ye pasımı çıkardım, ali'nin smaca kalkmasıyla yere inmesi arasındaki o 1-2 saniye içerisinde büyük bir gürültü koptu. sevgili pivot dostum deve ali smacı yaparken nasıl bir güçle yüklendiyse çemberi bıraktıktan sonra panya tuz buz oldu. camlar yere düşmedi ama bildiğiniz patladı panya. ne yapacağız ne edeceğiz diye ortalarda dolaşırken hakemlerden maçı atatürk spor salonunda bitirme kararı geldi. hoppa... terli formalar çıktı, giyinildi, servislere binildi atatürk spor salonuna gidildi. bizden önceki maçın bitişi beklendi. tekrar ısınıldı maç orada bitirildi.
"kız arkadaşımla buluşacağım, maç uzamasın" diye hava atışı mı yapılır ulan? al sana uzatma (: