4885
maalesef durumları fena. on yıldır yaşadıkları travmanın ağırlığı altında eziliyorlar. gerçeklikten kolektif bir biçimde kopmuşlar.
kulüplerini önce bir tek adama teslim ettiler. üzümünü yiyip bağını sormadılar. sonra ortaya çıkan rezaleti tıpkı hükümetin yolsuzluk davalarıyla mücadelesinde olduğu gibi tek tarafından tutarak kapatmaya çalıştılar. o pisliğin hesapsız kalmasına yol açtılar. haksızken mağduru oynamayı seçtiler.
sonrasında yine alışılagelmiş ballar çalındı ağızlarına. tonla transfer yaparak susturdu yöneticileri kendilerini. başarı gelse yine susarlar. ama altı senedir bir teneke kupa hariç kupaları yok. bu çok ağır geliyor olmalı. her sene umutlanıp sonra hayal kırıklığı yaşamak...
böyle büyük bir travmayı aşabilmenin tek yolu, en başta şike yapan yöneticilere sahip çıkmayarak tarihsel bir deger olan kulüplerini o pisliğin üzerinde tutmaktı. bunun yerine pisliği kulübün kimliğine bulaştırmayı seçtiler. şimdi bu ahlaksız seçimler sonucunda geldikleri noktada bir özmuhasebe yapmak ağırdır. "bastan beri hata yapageldik" demeyi gerektirir. bunun yerine, yaşadıkları gerilimi çözmek için gerçekleri bükmeyi seçiyorlar.
general zırt pırt kupası, atatürk fenerliydi savı, 1959 öncesi şampiyonluklar, federasyon başkanı kendilerinin şikeci yönetiminin ikinci adamıyken ve gizli gizli başkanlarıyla görüşürken zekeriya alp üzerinden hakem mağduriyeti iddiaları, ve son olarak da hande sümertaş beinsports'u organize ediyor zırvası hep bu gerçeklerden kaçma çabasının örnekleri.
bu durumdan alınacak çok ders var. ben, sevgili babam ve kardeşimin de içinde bulunduğu fenerbahçe taraftarına bakarak kendime şunu anımsatıyorum: gerçeklerin hatrı sevdiklerimizin hatrından daha değerli olmalı (bkz: aristoteles). işte bu yüzden, yarın bir gün cânım galatasaray'ın kulüpçe böyle bir pisliğe bulaştığının delilini görsem bunu ortaya koymayı görev bilirim. hepimiz de bilmeliyiz. değer verdiğimiz kurumları temiz tutabilmenin yolu da budur.
kulüplerini önce bir tek adama teslim ettiler. üzümünü yiyip bağını sormadılar. sonra ortaya çıkan rezaleti tıpkı hükümetin yolsuzluk davalarıyla mücadelesinde olduğu gibi tek tarafından tutarak kapatmaya çalıştılar. o pisliğin hesapsız kalmasına yol açtılar. haksızken mağduru oynamayı seçtiler.
sonrasında yine alışılagelmiş ballar çalındı ağızlarına. tonla transfer yaparak susturdu yöneticileri kendilerini. başarı gelse yine susarlar. ama altı senedir bir teneke kupa hariç kupaları yok. bu çok ağır geliyor olmalı. her sene umutlanıp sonra hayal kırıklığı yaşamak...
böyle büyük bir travmayı aşabilmenin tek yolu, en başta şike yapan yöneticilere sahip çıkmayarak tarihsel bir deger olan kulüplerini o pisliğin üzerinde tutmaktı. bunun yerine pisliği kulübün kimliğine bulaştırmayı seçtiler. şimdi bu ahlaksız seçimler sonucunda geldikleri noktada bir özmuhasebe yapmak ağırdır. "bastan beri hata yapageldik" demeyi gerektirir. bunun yerine, yaşadıkları gerilimi çözmek için gerçekleri bükmeyi seçiyorlar.
general zırt pırt kupası, atatürk fenerliydi savı, 1959 öncesi şampiyonluklar, federasyon başkanı kendilerinin şikeci yönetiminin ikinci adamıyken ve gizli gizli başkanlarıyla görüşürken zekeriya alp üzerinden hakem mağduriyeti iddiaları, ve son olarak da hande sümertaş beinsports'u organize ediyor zırvası hep bu gerçeklerden kaçma çabasının örnekleri.
bu durumdan alınacak çok ders var. ben, sevgili babam ve kardeşimin de içinde bulunduğu fenerbahçe taraftarına bakarak kendime şunu anımsatıyorum: gerçeklerin hatrı sevdiklerimizin hatrından daha değerli olmalı (bkz: aristoteles). işte bu yüzden, yarın bir gün cânım galatasaray'ın kulüpçe böyle bir pisliğe bulaştığının delilini görsem bunu ortaya koymayı görev bilirim. hepimiz de bilmeliyiz. değer verdiğimiz kurumları temiz tutabilmenin yolu da budur.