356
bünyamin gezer denilen adama trt spor kanalında, teknik analiz programında hakem kararlarını kim yorumlatıyorsa allah onun cezasını versin demek isterdim ama bana yakışmayacağı için yutkunuyorum.
arkadaş bu adam kuralları bilmiyor ve de yorumlayamıyor. kafaları karıştırıyor ve toplumu tahrik ediyor. serdar aziz’in kolu omuz seviyesinin üzerinde değilmiş, var devreye asla girmemeliymiş. ali palabıyık’ı hiç başarılı bulmam ama bu pozisyonda serdar’ın kolunu görebilecek konumda olmadığından var’ın devreye girmesi çok doğal. ama adam bunu bile sezemiyor. üstelik birkaç hafta önce lemos’un ve ingiltere’de eric dier’in benzeri pozisyonları kendisine gösterildiği halde hala kendini inkar ediyor. lemos’un pozisyonuna kendisi de penaltı demiş daha önce. şimdi ise serdar aziz’in kolu lemos’unkinden biraz daha yukarıda olmasına rağmen inkar ediyor. eric dier’in pozisyonunu izledikten sonra da bu pozisyon kurallara göre penaltı ama bana göre penaltı değil ve zaten bu tür pozisyonlarda penaltı verilmemesi için fifa kural değişikliğine gitmeyi düşünüyormuş dedi. öncelikle ben böyle bir şey duymadım. değişiklik düşünülen konu milimetrelik ofsayt pozisyonlarıyla ilgili. adam bunu da yumurtladı herhalde.
serdar aziz’in kolu vücudu ile doksan dereceden biraz fazla açı yapacak şekilde açılmış. bu durumda topun kola çarpması kesinlikle penaltıdır. ancak topun kolda çarptığı nokta biraz tartışmalı. omuz hizasına mı yoksa daha alta mı çarptığı çok net belli olmuyor. sadece bunu söylese anlaşılır ama kuralı yanlış yorumluyor. topa yükselme sırasında, kollar vücutla doksan derece ve üzeri açı yapmış ise kesinlikle doğal konum değildir ve el kola değmiş ise, topun kafadan sekmesine, yakın olmasına bakılmaksızın hentbol verilir. çünkü topa yükselme sırasında, kollar vücutla 75 dereceden fazla açı yapamaz. (normal durumlarda kolların vücutla yapacağı açı konusunda ise daha önce detaylıca açıkladığımız saat kadranı esas alınır) yaparsa bu zımni olarak vücudu genişletme kabul edilir ve top çarpmış ise hentbol (ceza alanı içindeyse penaltı) kararı verilir. yanında rakip futbolcu varsa ve kolun onun kafasına ya da yüzüne çarparsa da faul kararı verilir. bu açıdan rıdvan dilmen ve daha birkaç yorumcunun, ya kardeşim adam hazırolda mı topa yükselecek itirazları çok saçma. topa yükselirken doğal konum kolların vücutla en fazla 75 derece yapmasıdır. daha yukarı açılarsa ve rakibin kafa bölgesine müdahale de varsa faul verilir. geçtiğimiz haftalarda martin skertel’in kolu da, emre akbaba’nın suratına çarpan kol da vücutla en az 90 derece açı yapmıştı. yukarıda izah ettiğim gibi her iki pozisyon da faul ve de ceza alanı içinde olduğundan penaltı. bunun avrupa’da tartışması bile olmaz ama bizde haftalarca konuşulur.
faal hakemler eski hakemlerden fersah fersah ilerde bu konularda. eski hakemler ve de eski futbolcular saçma sapan ve yanlış yorumluyorlar kuralları. yorumlarken de tümer metin’in yaptığı gibi “ya biz belki de kendimizi güncellemeliyiz, bu pozisyonlarda faul kararı veriliyor artık” diyerek kıvırma payı bırakıyorlar.
eski hakem ve futbolcular iki şeyi birbirine karıştırıyor. futbolcu yanında kimse yokken kollarını dilediği gibi kaldırır, dilediği kadar yukarı yana kaldırır, dilediği kadar açar ama bunu yanında rakibi varken yapamaz. çünkü futbol oyun kurallarında rakip için tehlike teşkil edecek hareketlerde bulunmak faullü hareket olarak kabul edilmiştir. taban gösterme de böyledir. yanında rakip yokken topa tabanla müdahale edebilirsin ama yanında rakibin varsa onun için tehlike yaratacağından edemezsin. edersen faul olur. hatta tabanla vurmaktan bahsedilmiyor, taban göstermekten bahsediliyor. taban gösterdin, rakip korkup çekindi ise faul vardır ve endirekt serbest vuruş kararı verilir. kolların açılması durumları da böyledir.
bünyamin gezer, deniz çoban ve ahmet çakar maalesef kuralları yorumlama konusunda nuh nebi’de kalmışlar. ne yazık ki bunlar en çok izlenen spor programlarında yorum yapıyorlar ve tüm ülkeyi geriyorlar.
(bkz: 6 aralık 2020 denizlispor fenerbahçe maçı)
arkadaş bu adam kuralları bilmiyor ve de yorumlayamıyor. kafaları karıştırıyor ve toplumu tahrik ediyor. serdar aziz’in kolu omuz seviyesinin üzerinde değilmiş, var devreye asla girmemeliymiş. ali palabıyık’ı hiç başarılı bulmam ama bu pozisyonda serdar’ın kolunu görebilecek konumda olmadığından var’ın devreye girmesi çok doğal. ama adam bunu bile sezemiyor. üstelik birkaç hafta önce lemos’un ve ingiltere’de eric dier’in benzeri pozisyonları kendisine gösterildiği halde hala kendini inkar ediyor. lemos’un pozisyonuna kendisi de penaltı demiş daha önce. şimdi ise serdar aziz’in kolu lemos’unkinden biraz daha yukarıda olmasına rağmen inkar ediyor. eric dier’in pozisyonunu izledikten sonra da bu pozisyon kurallara göre penaltı ama bana göre penaltı değil ve zaten bu tür pozisyonlarda penaltı verilmemesi için fifa kural değişikliğine gitmeyi düşünüyormuş dedi. öncelikle ben böyle bir şey duymadım. değişiklik düşünülen konu milimetrelik ofsayt pozisyonlarıyla ilgili. adam bunu da yumurtladı herhalde.
serdar aziz’in kolu vücudu ile doksan dereceden biraz fazla açı yapacak şekilde açılmış. bu durumda topun kola çarpması kesinlikle penaltıdır. ancak topun kolda çarptığı nokta biraz tartışmalı. omuz hizasına mı yoksa daha alta mı çarptığı çok net belli olmuyor. sadece bunu söylese anlaşılır ama kuralı yanlış yorumluyor. topa yükselme sırasında, kollar vücutla doksan derece ve üzeri açı yapmış ise kesinlikle doğal konum değildir ve el kola değmiş ise, topun kafadan sekmesine, yakın olmasına bakılmaksızın hentbol verilir. çünkü topa yükselme sırasında, kollar vücutla 75 dereceden fazla açı yapamaz. (normal durumlarda kolların vücutla yapacağı açı konusunda ise daha önce detaylıca açıkladığımız saat kadranı esas alınır) yaparsa bu zımni olarak vücudu genişletme kabul edilir ve top çarpmış ise hentbol (ceza alanı içindeyse penaltı) kararı verilir. yanında rakip futbolcu varsa ve kolun onun kafasına ya da yüzüne çarparsa da faul kararı verilir. bu açıdan rıdvan dilmen ve daha birkaç yorumcunun, ya kardeşim adam hazırolda mı topa yükselecek itirazları çok saçma. topa yükselirken doğal konum kolların vücutla en fazla 75 derece yapmasıdır. daha yukarı açılarsa ve rakibin kafa bölgesine müdahale de varsa faul verilir. geçtiğimiz haftalarda martin skertel’in kolu da, emre akbaba’nın suratına çarpan kol da vücutla en az 90 derece açı yapmıştı. yukarıda izah ettiğim gibi her iki pozisyon da faul ve de ceza alanı içinde olduğundan penaltı. bunun avrupa’da tartışması bile olmaz ama bizde haftalarca konuşulur.
faal hakemler eski hakemlerden fersah fersah ilerde bu konularda. eski hakemler ve de eski futbolcular saçma sapan ve yanlış yorumluyorlar kuralları. yorumlarken de tümer metin’in yaptığı gibi “ya biz belki de kendimizi güncellemeliyiz, bu pozisyonlarda faul kararı veriliyor artık” diyerek kıvırma payı bırakıyorlar.
eski hakem ve futbolcular iki şeyi birbirine karıştırıyor. futbolcu yanında kimse yokken kollarını dilediği gibi kaldırır, dilediği kadar yukarı yana kaldırır, dilediği kadar açar ama bunu yanında rakibi varken yapamaz. çünkü futbol oyun kurallarında rakip için tehlike teşkil edecek hareketlerde bulunmak faullü hareket olarak kabul edilmiştir. taban gösterme de böyledir. yanında rakip yokken topa tabanla müdahale edebilirsin ama yanında rakibin varsa onun için tehlike yaratacağından edemezsin. edersen faul olur. hatta tabanla vurmaktan bahsedilmiyor, taban göstermekten bahsediliyor. taban gösterdin, rakip korkup çekindi ise faul vardır ve endirekt serbest vuruş kararı verilir. kolların açılması durumları da böyledir.
bünyamin gezer, deniz çoban ve ahmet çakar maalesef kuralları yorumlama konusunda nuh nebi’de kalmışlar. ne yazık ki bunlar en çok izlenen spor programlarında yorum yapıyorlar ve tüm ülkeyi geriyorlar.
(bkz: 6 aralık 2020 denizlispor fenerbahçe maçı)