917
sevgili hocam, futbol takımının sezon başındaki ilk 4 maçı ile sonraki maçları arasındaki dağlar kadar farkın nedenini senden iyi kimse bilemez. takım gün geçtikçe daha kötüye gitti ve nedense rangers deplasmanı ile başlayan süreçte ne olduysa gece ile gündüz arasında olduğu gibi farklar oluştu. ilk maçlarda da çok müthiş değildik aslında. gece-gündüz deyimini sadece çaba anlamında dedim. futbolcular çaba göstermiyor hocam, adım atmıyorlar neredeyse. kötüyüz kötüyüz diyoruz ama olay keşke sadece oyun planından kaynaklansa. çok daha derinde ve bizlerin göremediği bir şeyler var. bu futbolcuların günlerini nasıl geçirdiklerini, ne yiyip ne içtiklerini illaki takip ediyorsunuzdur. sıradan bir vatandaş olarak özel yaşantılarında birden çok sorun olduğunu düşünmeye başladım. sahada yer alanlardan bazılarının beyinleri oyna diyor ama vücutları el vermiyor, bazılarının da ne kalbi ne beyni oyna diyor. saçma sapan hareketler, pozisyon hataları, paslar felan. gamsız, umursamaz çürükler belli zaten. bunları halletmek kolay ama geriye kalanların "şahsi" bakımlarına da eğilmek lazım. çok ileri gidemem; günüm futbolcular ile geçmiyor, neler yaptıklarından emin olamam ama kafama yatmayan şeyler var hocam. seni sen yapan da taktik vs. olduğu kadar özel hayata dair sorunları veya hataları da çözme kabiliyetidir.
her şey halledilir ama isteksiz, özensiz adamla bu işin olmayacağını iyi bilirsin. vur hocam allah ne verdiyse, kes kangrenli yerleri ki hangi takımda oynadıklarını hatırlasınlar.
her şey halledilir ama isteksiz, özensiz adamla bu işin olmayacağını iyi bilirsin. vur hocam allah ne verdiyse, kes kangrenli yerleri ki hangi takımda oynadıklarını hatırlasınlar.