257
vakıfbank reklamlı arkasında 7 numara yazan galatasaray forması.
sene 1996-1997. 6-7 yaşlarındayım. benden 5-6 yaş büyük koyu galatasaray taraftarı abim sapsarı galatasaray forması almış. önünde vakıfbank, arkasında 7 yazıyor. o zamanlar formalarda isim yok, en azından benim formamda yok. formayı evde giyip geziyorum. kısa kollu forma bana kolları katlanmış gömlek gibi oluyor, kollar dirseklerimin altında bitiyor. annemden izin alıyorum, sokakta maç yaparken formayı giyebilmek için, veriyor. adana' nın o yaz sıcağında neredeyse bileklerimde bittiği için uzun kollu gibi olan, şimdiki gibi dry-fit teknolojisinin falan kesinlikle olmadığı, giyince +5 derece sıcaklık koyan, 5 dk koşunca 2 litre terleme garantili formamı giyip sokağa iniyorum. bütün çocuklara hava atıyorum, bakın galatasaray forması diye. maç yapmaya başlamadan önce herkes bir futbolcu seçiyor kendine, ben filipescu' yum diyorum, çünkü abim 7 numarayı filipescu giyiyor demiş. her gol attığımda filipescu attı diye spikerlik yapıyorum kendi kendime. formayı bir- iki giydikten sonra annemden uyarı işaretini yiyorum ve +5 derece sıcaklık sağlayan formayı giymeme izin verilmiyor. hem ilk formam olduğu için, hem de ilk galatasaray formam olduğu için çok büyük önemi var bu formanın ben de. yıllar sonra 2011-2012 sezonunda yine sapsarı bir forma çıkıyor. forma lansmanında görür görmez o yıllara gidiyorum. hemen bunu almalıyım diyorum. arkadaşlarım alıyor hediye olarak. sonra her halısaha maçı üzerimde o forma, o seneki suyun karşı tarafındaki maçta karanlıkta kupa kaldırışımızın ardından çıkılan konvoyda üzerimde o forma. tabi bu sefer +5 derece sıcaklık yok.
sene 1996-1997. 6-7 yaşlarındayım. benden 5-6 yaş büyük koyu galatasaray taraftarı abim sapsarı galatasaray forması almış. önünde vakıfbank, arkasında 7 yazıyor. o zamanlar formalarda isim yok, en azından benim formamda yok. formayı evde giyip geziyorum. kısa kollu forma bana kolları katlanmış gömlek gibi oluyor, kollar dirseklerimin altında bitiyor. annemden izin alıyorum, sokakta maç yaparken formayı giyebilmek için, veriyor. adana' nın o yaz sıcağında neredeyse bileklerimde bittiği için uzun kollu gibi olan, şimdiki gibi dry-fit teknolojisinin falan kesinlikle olmadığı, giyince +5 derece sıcaklık koyan, 5 dk koşunca 2 litre terleme garantili formamı giyip sokağa iniyorum. bütün çocuklara hava atıyorum, bakın galatasaray forması diye. maç yapmaya başlamadan önce herkes bir futbolcu seçiyor kendine, ben filipescu' yum diyorum, çünkü abim 7 numarayı filipescu giyiyor demiş. her gol attığımda filipescu attı diye spikerlik yapıyorum kendi kendime. formayı bir- iki giydikten sonra annemden uyarı işaretini yiyorum ve +5 derece sıcaklık sağlayan formayı giymeme izin verilmiyor. hem ilk formam olduğu için, hem de ilk galatasaray formam olduğu için çok büyük önemi var bu formanın ben de. yıllar sonra 2011-2012 sezonunda yine sapsarı bir forma çıkıyor. forma lansmanında görür görmez o yıllara gidiyorum. hemen bunu almalıyım diyorum. arkadaşlarım alıyor hediye olarak. sonra her halısaha maçı üzerimde o forma, o seneki suyun karşı tarafındaki maçta karanlıkta kupa kaldırışımızın ardından çıkılan konvoyda üzerimde o forma. tabi bu sefer +5 derece sıcaklık yok.