25878
enteresan eleştirilere maruz kalan canım hocam. forvetsiz takımı şampiyon yaptığı bile unutuluyor. oynanan futbolu beğenmeyen bir grup hocanın kazandırdığı son iki şampiyonluğu değersizleştiriyor. o şampiyonluklardan gelen gelirler olmasa muhtemelen fb'den beter olurduk ama konumuz o değil. ozan kabak gibi bir değer yaratıp oradan gelen para ile marcao ve luyindama gibi iki potansiyelli oyuncuyu takıma kazandırdığı unutulup geleceğe yatırım yapmamakla veya sürekli yanlış transferler yapmakla suçlanıyor. genç bir oyuncuyu (taylan, emin, yunus vb.) oynatmayınca hoca genç oynatmadı deniyor, oynatınca da oyuncular yerden yere vuruluyor. yunus harika oynadı nasıl bu maç şans bulamaz diyen var mı? ya da taylan formayı artık bırakmaz diyen? algılar bir şekilde yer ediyor ve neticede ezbere eleştiriler yapılıyor. sırf genç diye futbolcu oynatmak başarı kovalayan takımların yapacağı iş mi gerçekten? genç oyuncu takımdaki mevkidaşı ile rekabet edecek düzeydeyse ben hocamın ona şans vereceğinden şüphe etmiyorum.
gelelim geçtiğimiz 2019-2020 sezonuna. bu sezonu üçe bölmek istiyorum. hocanın her türlü taktik ve oyuncu tercihinin inanılmaz derecede kötü sonuç verdiği ligin ilk yarısı, kadıköyün fethini içeren harika bir 8 maçlık ikinci yarı başlangıcı ve ağır sakatlıklarla başladığımız pandemi sonrası. pandemi nedeniyle verilen ara olmasa ligin ilk yarısındaki hatalarına rağmen ligin ikinci yarısında son yılların en dominant futboluyla galatasaray'ı şampiyon yapacaktı hocam. sakatlıklar yüzünden ne forvet ne defans ne de orta saha dikiş tutmadı. futbolun içinde bunlar da var. ama en önemlisi hoca ligin ikinci yarısında pandemiye kadar doğru oyunu bulmuştu ve göze hoş gelen top oynattı takıma. bu sene de takımı o noktanın üzerine inşaa edeceğini düşünüyorum.
eleştiri tamam ama bazen yazılanlar eleştiriden çok intikam alma amacı güdüyor gibi geliyor. evlatçılık, adanalılık, hatta daha ileri gidip sicil falan yazanlar var ki onları ali koç'a havale ediyorum. türk futbolunun gelmiş-geçmiş en başarılı futbol adamı herhalde liyakati en öne almasa bu noktada olmazdı diye düşünüyorum. iyi bir futbol izleyicisi olmakla teknik direktör veya yönetici olmak arasındaki farkı anlayıp bazen insanların mesleki bilgi ve tecrübelerine saygı duymayı da bilmek gerekiyor.
gelelim geçtiğimiz 2019-2020 sezonuna. bu sezonu üçe bölmek istiyorum. hocanın her türlü taktik ve oyuncu tercihinin inanılmaz derecede kötü sonuç verdiği ligin ilk yarısı, kadıköyün fethini içeren harika bir 8 maçlık ikinci yarı başlangıcı ve ağır sakatlıklarla başladığımız pandemi sonrası. pandemi nedeniyle verilen ara olmasa ligin ilk yarısındaki hatalarına rağmen ligin ikinci yarısında son yılların en dominant futboluyla galatasaray'ı şampiyon yapacaktı hocam. sakatlıklar yüzünden ne forvet ne defans ne de orta saha dikiş tutmadı. futbolun içinde bunlar da var. ama en önemlisi hoca ligin ikinci yarısında pandemiye kadar doğru oyunu bulmuştu ve göze hoş gelen top oynattı takıma. bu sene de takımı o noktanın üzerine inşaa edeceğini düşünüyorum.
eleştiri tamam ama bazen yazılanlar eleştiriden çok intikam alma amacı güdüyor gibi geliyor. evlatçılık, adanalılık, hatta daha ileri gidip sicil falan yazanlar var ki onları ali koç'a havale ediyorum. türk futbolunun gelmiş-geçmiş en başarılı futbol adamı herhalde liyakati en öne almasa bu noktada olmazdı diye düşünüyorum. iyi bir futbol izleyicisi olmakla teknik direktör veya yönetici olmak arasındaki farkı anlayıp bazen insanların mesleki bilgi ve tecrübelerine saygı duymayı da bilmek gerekiyor.
