6377
yıllardır türkiye’deki hangi klüp transferde iyi bir yönetim sergiliyor ki. özellikle fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş olmak üzere. trabzon son iki yılda transfer yasağı yiyince biraz daha akıllı hareket etmeye başladı. belki biz de ceza yesek altyapıya yöneleceğiz mecburen. peki transferi sadece yönetimler mi kötü yönetiyor, hayır. menajerler var. bunlar ile iyi ikili ilişkiler oyuncu satmak icin gerekli ama iyi komisyonlar da ödüyorsunuz. hem yıllardır menajerler ile arası iyi olan beşiktaş ve fenerbahçe’nin burnu boktan kurtulmuyor, üstelik sözlükte çok övüldüğü üzere yüksek meblağlı satışlarına rağmen. yani bu da çözüm değil. yönetim transfer ve iletişim konularında yerlerde sürünüyor, ama fatih hocamın da bu konuda çok iyi olduğunu söyleyemem. serdar ve eren’i daha çalışma sezon ilkyarısı bile bitmeden çalışma anlayışımız uyuşmuyor diye kapının önüne koydu. biz yönetime salladık oyuncuları ha sattık satıyoruz diye bağırıyorlar diye ama fatih hocam da aynı şeyleri yapıyor. daha geçen yıl 5. haftada başlamadı mı ocak ayında bazıları ile yolları ayıracağız diye. bu şartlarda ya menajerlere yüklü komisyon yedireceksiniz ya da oyuncuyu elde tutup zarar edeceksiniz. keza sene başında babel, jimmy gibi oyuncuları tercih eden, arda diye inatlaşan, takımı gençleştirmek yerine yaş ortalamasını yükselten de fatih hocamız. biz emre mor icin uğraşırken 13 milyonluk bir yatırımımızı öyle veya böyle heba ediyoruz. iş transfere geldimi yönetim de fatih terim de profesyonellikten ve takımı gerçeklerinden uzak bir yönetim anlayışı sergiliyor. hepsi çuvallıyor. biraraya gelince ne konuşuyorlar çok merak ediyorum. bir gerçek daha var ki o da mali profilimiz. çalışan tüm menajerler ve diğer kulüpler biliyor mali durumumuzu ve ona göre hareket ediyor. biz yurtdışından bir transfer yapacağımız zaman oyuncu 10 milyon ama klubü zorda 7’ye bırakır demedik mi hiç? üstelik bizdeki oyuncuları alırken fahiş bonservis ile alıp, yüksek maaş veriyoruz. bu bir türk tipi kötü yönetim sarmalıdır. atalarımızın zararın neresinden dönersen kardır mantığı yerine kumardaki battıkça bu sefer kazanıp hepsini kurtarıcam düşüncesi ile hareket ediyoruz. bu sarmaldan tek çıkışımız var. o da parlama ihtimali olan ama elit takımların bir üst seviyede test edilmesini istediği oyuncuları makul bonservis ve maaşa almak, bunlara sabredip iyi yönlerini de ön plana çıkaracak bir oyun planı ile oyuncuların değerinin yükselmesini sağlayıp elden çıkarmak. bizim ikinci ligi izleyen avrupa takımları var artık, sen işini iyi yaparsan her türlü oyuncu ön plana çıkar ve satarsın. yoksa 35 milyon euro’luk şampiyonlar ligi geliri icin 35 milyon euro masraf yapınca ne geçiyor elimize anlamıyorum.