• 6351
    gene orta sahası olmayan kulübümdür. millet; rıdvan'ın atan, tutan iyi olacak saçmalığına kendini kaptırıp kalecin ve forvetin iyiyise işler tamam derdinde. oysa galatasaray futbol takımının orta sahası yok. var mı; okan-suat-emre, var mı melo-selçuk, var mı fernando-n'daiye? galatasaray taraftarı ve teknik heyeti ne kadar kısa sürede orta sahamızın olmadığını kavrarsa o kadar çabuk düzelecek kulüptür. kavrayamazsa gelecek yıllarımızda heba olacaktır.
  • 6352
    yönetim denilen şeyin profesyonel çalışanlar olması gereken yüce kulüp. belli yönetimlerin gelip geçtiği, belli teknik ekip ile gelip geçtiği bir sportif yapılanma sürekli olarak sıfırdan başlamamıza ve nihayetinde kurumsal kimliğin yok olmasına sebep oluyor.

    liselilerin artık galatasaray'ı yöneten bir yapı değil galatasaray'ı yönetenleri yönettiği bir yapı kurması gerekiyor.
  • 6353
    2019-2020 sezonunun kaybedeni. sezon başı yaklaşık 15 tane topçu alındı. yetmedi, sezon ortası da 2-3 tane daha geldi. ryan babel ve falcao'ya astronomik maaşlar verildi. şimdi o maaşlardan nasıl çıkacağız diye kara kara onu düşünüyoruz. üstelik 7-8 tane kiralık futbolcu aldık. transferlere bakıyorum, bu sezon en çok fayda aldığımız oyuncular seri, lemina, adem. ikisi kiralık diğeri de bedelsiz ve kulübün en az maaş alan topçularından biri. bu şampiyonlar ligi gerçekten türk kulüplerini salaklaştırıyor. biz de dahil. şampiyonlar liginden alacağımız para 15-20 milyon euro. senin "şampiyonlar liginde oyunuyorum abi ben" başlıklı transferlerinin kulübe maliyetini bunun 2-3 katı oluyor. gören de şampiyonlar liginde final yapıyorlar zanneder. zaten şampiyonlar ligi de baştan başa fiyaskoydu bizim için. halbuki ucuz yollu, ununu elemiş oyunculardan ziyade "kendini göstermek isteyen" mütevazi bir kadro ile gitseydik eminim böyle utanç verici şekilde evimize dönmezdik.

    sezonun 2. yarısı aslında bir şekilde düzeni oturttuk. 8-9 haftalık gerçekten son yıllarda oynadığımız en iyi topu oynadık. sonrası lanet corona dönemi ve dönüşünde muslera'nın sakatlığı ve sezonun mental olarak kafada bitişi. bu sezonun planlamasında çok sevdiğim fatih hocam çok kötü bir iş çıkardı. o kadar başarıdan sonra bu sene şampiyon olmayalım canı sağolsun. her kaybedilen maç sonrasında tudor gibi hatayspor'da iş bulsam diye hatayspor'un kapısında yatan adamın başlığına üşüşenler bu "canı sağolsun" kısmını anlamayacaktır.

    ben "şampiyon olacağız" diye kiralık futbolcuları, yüksek maaşlı oyuncuları kulübe doldurmaktansa mütevazi ama ununu elememiş oyuncuları alıp 2-3 yıllık bir gelişim sürecinin içine girebiliriz. buna da en çok kredisi olan adam fatih terim'dir. benim tek anlamadığım, anlayamadığım nokta bu. bu süreçte yüksek maaşlı oyuncuları gönderir, iyi bir maaş dengesi kurar, potansiyelli bir takım yaratır ve hocanın istediği futbolu aynı futbolcular birlikte oynayarak bir süre sonra sağlam bir oyunu olan oldukça potansiyelli bir takım olabiliriz. ancak bu yola başvurulmuyor. transfer haberlerine bakacak olursak yine başvurulmayacak.
  • 6357
    maicon transferi gösterdi ki, galatasaray çok kötü yönetildiği için menajerler tarafından alıcı kulüpler güzel yönlendiriliyor.
    maicon özelinden gidecek olursak;
    oyuncuya 8 milyon euro bonservis ve 2.2 maaş verildi.
    bugünkü durumda yüksek maaşlı oyuncularla yollarımızı ayırmak istediğimizi sağır sultan bile duydu.
    ffp için oyuncu satmamız gerekiyor ve yabancı sınırı gibi bir sıkıntı var.
    ayrıca transferden zerre anlamayan bir yönetimimiz var.
    bunların hepsi toplandığında ortaya çıkan sonuç; kötü yönetiliyoruz.
    ve bunları bilen menajer ve futbolcular istediği gibi at koşturabiliyor.
    aslında çözümü basit, ara ara bazı transferlerde bunu yaptık bile ama sürekliliği olmadığı için fazla yol alamıyoruz.
    yıllardır aynı şeyleri yazıyorum, söylüyorum.
    yeteneği olan genç adama yüksek bonservis düşük maaş versen bile zarar etme şansımız çok az.
    2017 yazında biz maicon’a maaş ile beraber 17 milyon euro bağladık.
    halbuki 8 yerine 10 veya daha fazla bonservis verip denayer’i alsaydık bugün zarar değil kâr etmiş olurduk.
    misal 900 bin euro alan linnes ile 1.4 üstünden anlaşamazsın.
    vereceğin para en fazla 800 bin euro olmalıdır.
    öyle olursa yarın bir gün istemediğinde aynı parayı başka bir kulüpten alabilir.
    biz belhanda’ya 3,5 yerine 2 verseydik, 2019 yazında gitmek için yalvarırdı.
    bugün marcao ve luyindama da elimiz güçlüyse, sebebi ikisinin toplam 2 m euro almamasıdır.
    velhasıl maicon transferi yapılan yanlış işlerin sonucudur.
    tabii abdurrahim albayrak gibi dünya futbol piyasasından zerre haberi olmayan, yabancı dil bilmeyen birisi transfer pazarlığı yapınca sonuç pek de hayırlı olmuyor.
  • 6358
    kaan ayhan için verecek 2 milyon euro'su olmayan kulüp. kaan ayhan lüks için alınmaya çalışılan, keyfe keder bir transfer hedefi değil. yabancı sınırını da düşününce "elzem" durumda. ama yönetim onun için dahi 2 milyon euro çıkaramıyorsa kulüp gerçekten kepenk kapatma noktasına gelmiş.

    ki bugün verilen haberin doğru olduğuna da inanıyorum. yönetimin zaten 2-3 adamı var basında. kadir çetinçalı da onlardan biri.

    2 milyon euro ya 2. avrupanın herhangi bir ligindeki 14.-15. sıradaki takımlar artık 15-20 milyon euro'yu gözü kapalı harcayabiliyor.

    ligin sonuna doğru önümüzdeki sene sadece lig olmalı diyenlerin aksine kesinlikle uefa kupasına gidilmesi gerektiği savunuyordum ama sanırım gitmemize gerek olmadığını düşünenler haklıymış. kulübün kasasında verecek 2 milyon euro'su yok amk.
  • 6359
    sıkıntılı bir sezonun beklediği kulübümüz. mustafa başkan iyi de yönetimdekilerde gerçekten işe yarayan bir yönetici yok. hepsi reklam peşinde. mustafa başkan hasta ama yönetebilirim diyorsa yönetimi değiştirmek zorunda. transferlerle uğraşacak, yabancı dili olan, saygı duyulacak bir yönetici kesinlikle lazım. abdürrahim albayrak transfere devam ederse yakında feneri bile kardeş takım ilan edecek. abdürrahim albayrak floryada takımla beraber olsun yeter. en iyi yaptığı iş bu. ayrıca basın karşısında ali dürüst kıvamında konuşacak biri de lazım. fatih hoca gereksiz yere milletle muhattap olmamalı.
    en önemlisi de kimseden korkmamalilar. rize'nin başkanı gelip sana laf sokuyorsa haddini bildireceksin plaket vermeyeceksin.
  • 6360
    yıllardır türkiye’deki hangi klüp transferde iyi bir yönetim sergiliyor ki. özellikle fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş olmak üzere. trabzon son iki yılda transfer yasağı yiyince biraz daha akıllı hareket etmeye başladı. belki biz de ceza yesek altyapıya yöneleceğiz mecburen. peki transferi sadece yönetimler mi kötü yönetiyor, hayır. menajerler var. bunlar ile iyi ikili ilişkiler oyuncu satmak icin gerekli ama iyi komisyonlar da ödüyorsunuz. hem yıllardır menajerler ile arası iyi olan beşiktaş ve fenerbahçe’nin burnu boktan kurtulmuyor, üstelik sözlükte çok övüldüğü üzere yüksek meblağlı satışlarına rağmen. yani bu da çözüm değil. yönetim transfer ve iletişim konularında yerlerde sürünüyor, ama fatih hocamın da bu konuda çok iyi olduğunu söyleyemem. serdar ve eren’i daha çalışma sezon ilkyarısı bile bitmeden çalışma anlayışımız uyuşmuyor diye kapının önüne koydu. biz yönetime salladık oyuncuları ha sattık satıyoruz diye bağırıyorlar diye ama fatih hocam da aynı şeyleri yapıyor. daha geçen yıl 5. haftada başlamadı mı ocak ayında bazıları ile yolları ayıracağız diye. bu şartlarda ya menajerlere yüklü komisyon yedireceksiniz ya da oyuncuyu elde tutup zarar edeceksiniz. keza sene başında babel, jimmy gibi oyuncuları tercih eden, arda diye inatlaşan, takımı gençleştirmek yerine yaş ortalamasını yükselten de fatih hocamız. biz emre mor icin uğraşırken 13 milyonluk bir yatırımımızı öyle veya böyle heba ediyoruz. iş transfere geldimi yönetim de fatih terim de profesyonellikten ve takımı gerçeklerinden uzak bir yönetim anlayışı sergiliyor. hepsi çuvallıyor. biraraya gelince ne konuşuyorlar çok merak ediyorum. bir gerçek daha var ki o da mali profilimiz. çalışan tüm menajerler ve diğer kulüpler biliyor mali durumumuzu ve ona göre hareket ediyor. biz yurtdışından bir transfer yapacağımız zaman oyuncu 10 milyon ama klubü zorda 7’ye bırakır demedik mi hiç? üstelik bizdeki oyuncuları alırken fahiş bonservis ile alıp, yüksek maaş veriyoruz. bu bir türk tipi kötü yönetim sarmalıdır. atalarımızın zararın neresinden dönersen kardır mantığı yerine kumardaki battıkça bu sefer kazanıp hepsini kurtarıcam düşüncesi ile hareket ediyoruz. bu sarmaldan tek çıkışımız var. o da parlama ihtimali olan ama elit takımların bir üst seviyede test edilmesini istediği oyuncuları makul bonservis ve maaşa almak, bunlara sabredip iyi yönlerini de ön plana çıkaracak bir oyun planı ile oyuncuların değerinin yükselmesini sağlayıp elden çıkarmak. bizim ikinci ligi izleyen avrupa takımları var artık, sen işini iyi yaparsan her türlü oyuncu ön plana çıkar ve satarsın. yoksa 35 milyon euro’luk şampiyonlar ligi geliri icin 35 milyon euro masraf yapınca ne geçiyor elimize anlamıyorum.
  • 6361
    arkadaş nasıl bir takım olduk biz ya, transfer haberlerini okudukça nefret eder oldum takımdan.

    arda turan, sinan gümüş, semih kaya, emre çolak gibi eski yüzlerin takıma dönme ihtimali, dünyada başka orta saha yokmuş gibi her sene kapısı çalınan bernard mensah ismi, 2 kuruş paraya satılan maicon faciası, cüzi bir bedele rağmen transfer edilemeyen kenan karaman ve hiçbir tecrübesi olmadan yardımcı teknik direktör yapılacak selçuk inan ismi vs vs vs.

    fatih hocası da, mustafa cengiz'i de, akp neferi abdurrahim albayrak'ı da sıktı yeminle.
    keşke topu birden bıraksa da azıcık vizyon sahibi, vicdan sahibi, liyakat sahibi başka isimler gelse kulübün, teknik ekibin başına.

    gerçekten bıktım.
  • 6365
    aç kaldık susuz kaldık ama bırakmadık geldik,
    cimbom kümeye dediler bırakmadık her yere geldik,
    batıyor dediler koşa koşa geldik,
    6 yedik canınız sağolsun dedik geldik,
    en kötü dönemimizde eski açıktan boğazımız yırtılırcasına rerererarara dedik yine geldik,
    yetmedi canımızdan verdik,
    yetmedi kanımızdan verdik,
    tek sebebimiz galatasaraydı. galatasaray sadece bir futbol kulübü değildi. galatasaray bir kültür bir isyan bir duruştu. nesilden nesile aktarılan bir duruş.

    ve bugün galatasaraya ihanet edildi. galatasaray geleneği hiçe sayıldı. artık galatasaray bir kültür değil sıradan bir futbol kulübü.

    nesilden nesile aktarılacak bir galatasaray kültürü kaldı mı?
  • 6366
    gerçekten içinde olanlara zulümden başka bir şey vermeyen garip bir yapı. iyi ayrıldığı bir tane sembol ismi yok, hangi kademede olursa olsun -kanını emen akbabalar hariç- mutlu olabilen bir profesyoneli yok. kullanıp kullanıp işi bitince kıçına tekme vurma var, birileri gününü gün ederken birilerine geçinecek parayı bile çok görme var.

    bu liste uzar gider...

    davulun sesi uzaktan hoş gelir derler ya. galatasaray'ın kulüpsel anlamda durumu biraz da budur malesef...
  • 6368
    (bkz: #2940588)

    futbol takımının maaş skalası yukarıdaki girdideki gibi olduğu sürece çok kötü günler geçirecek olan sevdamız.

    acilen 1 milyon euro üstü maaş alan herkesi göndermeye bakmalıdır, muslera hariç. gönderebildiklerimiz kar olur, gönderemediklerimizle de maaş indirimi konusunda anlaşmaya çalışmalıyız.

    gelecek hiçbir futbolcu da 1 milyon euro üstü maaş almamalı. 1 milyon bile çok da, hadi neyse.
  • 6371
    oğulcan çağlayan'ın transferini duyurduğu gönderide "türkiye'nin ilk ve tek dört yıldızlı takımı" diye bahsettiği kulüp.

    yaklaşık bir ay önce ben de bunun vurgusunu yapmıştım.

    (bkz: süper lig 2019-2020 sezonu/#2925102)

    bunu özellikle vurguluyorum çünkü ortada son 8 haftada şampiyonluk yarışından kopmamız sonucu oluşan sanki küme düşmekten son anda kurtulmuşuz gibi davranılan bir süreç ve umutsuzluk hakim takımla ilgili.

    sadece bir sezon şampiyon olamadık. yabancı sınırı ve ligin 21 takıma yükseltilmesi bize ket vurdu kabul. bu iki koşulla avrupa'da pek başarılı olamazmışız gibi gözüküyor. eğer avrupa'da bu başarısızlık gelirse artık yeni bir konjonktür, yeni bir özerk tff oluşana kadar sadece yerel başarıları beklemek zorundayız. çünkü yabancı sınırı ancak o zaman kaldırılır. ama ortada darmadağın olmuş bir takım yok. yangın yok.

    enseyi karartmaya hiç gerek yok. bugünler de geçer. gelecek hepimizin.
  • 6372
    son açıklanan maaşlara bakınca futbol takımı için yıllardır hayal edilen düşük maaş prensibini tutturmuş gibi görünen kulüp.

    çok ciddi tasarrufa gidiliyor.sözleşeme imzalanan türk oyuncuların tamamına yakını ile tl üzerinden sözleşme yapılıyor. en fazla alanın maaşı 1.2 milyon euro'ya denk geliyor şimdilik.

    takımın en güvenilir bölgesi olan 2 as stoperin toplam maaşı 2 milyon euro civarı. yeni sözleşme uzatan donk ile 500 bin euro'ya imzalandı. ve bugün lemina ile tekrar 1.3 milyon euro'dan anlaşıldığı yazılıyor.

    takım eğer sırtına gereksiz yük olan babel, ahmet çalık, belhanda ve feghouli'nin maaş yükünden kurtulabilirse cidden çok ekonomik bir takım oluşturma yoluna girecek.

    umuyorum bu düşük maaş prensibi başarıyı etkilemez ve takıma gelecek her yeni oyuncu katkı verecek, nokta atışı isimler olur. maaş bütçesi 35 milyon euro olup 3 sene üst üste ilk 4'e giremeyen bir takım çıkarsa ortaya gene kimse memnun olmayacak.

    üstüne yönetim, teknik ekip, takımdaki futbolcuların çoğu linç edilerek taraftar tarafından galatasaraydan uzaklaşmaya mecbur edilecek.
  • 6373
    tüm lokal başarılarına rağmen iç piyasada bir türlü transferde cazibe haline gelemeyen kulüp.

    hadi yurtdışını anladık da fb ve bjk'ye bu kadar çok oyuncu kaptırmanın da izahatı yok. mert hakan yandaş ve vedat muriqi fenerbahçe'ye gitti, mensah da bjk'ye gitti. emre akbaba inatçı olmasa o da fb'ye gidecekti muhtemelen. bundan seneler önce de alper potuk fb'ye gitmişti. (katkı verdi vermedi, iyi kötü topçu ayrı. o başka bir konu.) yani bu neden senelerdir böyle ben bir türlü çözemedim.
  • 6374
    cazibe merkezi olmadığı görüşüne katılmadığım kulübüm. yönetimin yaptığı en iyi iş, ayak oyunlarıyla piyasa kızıştıran, sinsi esnaf kılıklı menajer, anadolu kulüp başkanı oyunlarına gelmemesidir. ne muriqi transferinde pislik hasanın oyununa geldiler, ne mhy nazı çektiler. gerçi mhy konusu biraz buğulu, fiyat düşürdüğümüz söyleniyor ama yine de olsun. herkes indirim yapıyorsa, araya pandemi girmişse sen de çok istiyorsan yapar indirimi gelirsin. istemezsen paşa gönlün bilir. yapılmaması gereken konuyu uzatmaktı. güle güle deyip kapatmak lazım, oyuncuyla münakaşaya gerek yok.

    bana kalırsa emre akbaba transferi bile hatalı. fiyat yükselttikleri anda kalkmalıydık masadan. dünyada oyuncu yokmuş gibi, evlat diye, taraftar diye oyuncu alma işlerini bırakalım artık. zaten pek hayrını da göremedik. ülke içinden para verip alacağımız oyuncu çok sıra dışı olmalı. onun dışında altyapıdan çıkarmalıyız yerli futbolcularımızı.

    ülke şartları malum, ekonomi iyi gitmiyor, döviz almış başını gitmiş, bilet gelirin yok, yayın gelirin ne olacak belli değil. bu şartlarda olabildiğince tasarruf edip makul transferler yapman, ücretleri minimumda tutman gerek. medya şoparlarının, transfer çalımı attık sanan aciz rakip camiaların gazına gelip ortalığı yangın yerine çevirmeyin bi zahmet artık. akıllanın. akıllanalım.

    şampiyon oldun diyelim, seneye direkt katılım da yok cl’ye. yani oradan gelecek paraya da çok bel bağlamamak lazım artık. çoğu alanda olduğu gibi futbolda da geriye gittik ülkecek. silkinip kendimize gelmemiz gereken bir sezon arefesindeyiz. bu seneyi değil önümüzdeki 5 seneyi planlayıp kadro kurmalıyız. bizi biz yapan, diğer camialardan ayıran kimliğimizle hareket edip , o vizyonu ortaya koymalıyız.
  • 6375
    galatasaray günlük hezeyanlar ile yönetilemeyecek kadar zor bir dönemeçten geçiyor burası kesin.

    pandemi dönemi azalan futbol gelirleri, en itici gücü olan ve şampiyonluklarda fark yaratan taraftarından yoksun çıktığında gücünün yarısını kaybetmiş gibi olması da göz önüne alınması gereken faktörler tabi ki.

    yine de hiç bir şekilde yarışmacı kimlikten geri adım atılmaması gerektiğini düşünüyorum. maaş yükünü tabi ki düşürmek lazım ama kalite olarak küçülmek bize 3-4 yılı kaybettirir yine. gençler oynasın vs diye bir şey de yok. genç formayı alır ve oynar. aldıktan sonra da iş yine gelişim kısmında kendine aittir.

    yok 3-4 tane futbolcu alıp etrafını gençler ile kuralım, yok dışarıdan 30 yaşında, ligden yabancı mu alınır ile de kulüp yönetilmez..

    transfer yaparken

    1. kalite ve ihtiyaç
    2. maliyet ve yatırımın geri dönüşü
    3. sağlık ve fitlik durumu
    4. takımdaşlık bilinci ve uyum

    aynı anda değerlendirilir. yaş, uyruk vs değil. bunlarda sınıfı geçmek önemli.

    ne evlat diye biri ile sözleşme yenilenmeli ne de transfer edilmeli. önemli olan yukarıda yazanları ne derece sağlıyor.

    şu ana kadar baktığımız zaman ne olursa olsun:

    onyekuru, mert hakan ve kaan ayhan kaçırılmamalıydı. omar, emre kılınç 11 için iyi hamleler ama devamı gelmeli. yüksek yüklü kontratlardan çıkılması da önemli. ama babel, belhanda gibi isimleri üstü kapalı cezalar veya medya üzerinden eleştiriler ile göndermemiz çok zor. diplomasi burada çok önemli. keza 1 hafta önce planda yok denen lemina’yı tekrar planda var diye anons etmek zorunda kalmak da amatörlük.

    2020-2021 sezonu başladığında elde en azından

    onyekuru veya muadili bir hızlı golcü kanat
    fernando katkısı verecek bir 6 numara (doucore gibi)
    uygun maliyetle lemina
    uygun maliyetle seri
    yerli bir bek
    yerli bir stoper

    olmalı kadroda. bunları yaparken maaş toplamı da 30-35 milyon bandından fazla olmamalı tabi ki. şu ana kadar o konuda fena sayılmayız. belki de bir de bu konuda iyiyiz. ama iletişim de önemli ve çok eksik görünüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın