38894
birçok bayram anım var. biz kalabalık bir aileyiz. ailece babaannemde toplanırdık ama ilk günlerinde bayramı evde geçirirdik. kurban bayramları'nda kurban işlemleri yapılırdı. kabalık ailelerde her zaman gülüşmeler, güzel yemekler olur... benim de böyle güzel tatlı anılarım var.
ilk gün sabah kalkar, bayram namazına, sonra hemen dedemlere giderdik, kurban keserdik. çocukken kapı kapı dolaşıp el öperdik, büyüklerimiz et dağıtma işlemlerini hazırlardı. çocuk olduğumuz için bu işleri biz yapardık, kapı kapı dağıtırdık.
evet aslında tabii ki kalabalık aile istiyoruz ancak bir konuda rahatsızız. eşimin söylediği seyler ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelip gündem oluyor. eşim kalabalık bir aile istediğini söylüyor, bu çok doğru, çoluklu çocuklu çok mutluyuz, allah hayırlısını versin, bakalım ne olacak, iki tane erkek evladımız var. anne olmak, çocuklar aslıhan'ı da olgunlaştırdı, beni de. bakalım, nasip kısmet diyorum.
buna vesile olan sevgili büyüklerim var. ali abim, ishak abim, iyi dostlarımızdır. covid döneminde telefonda görüşüyorduk 'böyle bir şey nasıl olur, nasıl yapmalıyız?' diye. ali abim'in fabrikası ve ishak abi'min yardımları ile bu şekilde çözdük ama asıl sebep sitedeki kardeşlerimiz. selin denizli böyle bir organizasyon yapıyordu, benden de maske yardımı istemişti, ben de ona 2 bin adet göndermiştim. sonra yetmediğini hissettim ve bu işi nasıl çözebilirim, nasıl desteğim olabilir diye düşündüm. dostlarımız ile güçlerimi birleştirip bu yola girdik. bir anda 100 bin maskeyi sağ olsun ali abi üretti ve ishak abi ile ben de dağıtmaya başladık. bir kişinin bile hayatına dokunabildiysek ne mutlu bize...
gençlere cömertlikten asla vazgeçmemelerini, paylaşmayı asla bırakmamalarını, dürüst olmalarını ve hayatta ne yapıyorlarsa yapsınlar aşkla, sevgiyle yapmalarını tavsiye ederim ve ailelerine değer vermelerini isterim.
benim yaptıklarımın onda birini yapmayanların öğütlerini dinlememeyi, inandığım doğrulardan vazgeçmemeyi ve sonuna kadar çalışmayı...
mesaj atmamayı, mümkünse büyüklerinin yanlarına gidip ellerinden öpmelerini tavsiye ediyorum çünkü bir gün onlar da yaşlanacaklar. veya imkanları yoksa arayıp seslerini duymayı, bayramlarını kutlamayı tercih etmeliler açıkçası. bayramlarda gelen mesajlara pek cevap vermiyorum, sevdiğim bir tarz değil, ben daha çok iletişimden yanayım ama tabii koronadan dolayı sosyal mesafeye dikkat etmeyiz.
hatatım film olsaydı bunu hiç düşünmedim gerçekten beni kim oynamalı diye ama eşimi kim oynarsa oynasın mutlaka güzel bir kadın olmalı. filmi yılmaz erdoğan yönetmeli, necati akpınar da yapımcısı olmalı diye düşünüyorum.
okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum
filmler beni hep heyecanlandırıyor, beğendiğin filmler seni oradaki karakterlere büründürüyor 5-10 dakikalığına olsa bile. ama ben okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum. duyduğum tavsiye kitapları oluyor, bunlar tabii çok büyük bir araştırmalar ile yazılıyor ama orada yazılanları eleştiriye açık şekilde okumalı, kitaptaki olayları yargılamalıyız.
annemiz-babamız her şeyden önce hep bizleri düşündüğü için ben de önce eşim ve çocuklarımı düşünüyorum, ilk defa kendim yerine başkalarını düşünüyorum. çok güzel bir duygu, tarifi yok. 'oğlum nasıl, eşim nasıl, uyudular mı?' soruları hep kafamda. baba olmak önceliğini değiştiriyor insanın, merhametini artırıyor ve sakinleştiriyor.
arda turan *
kaynak - https://www.sabah.com.tr/...n-samimi-aciklamalar
ilk gün sabah kalkar, bayram namazına, sonra hemen dedemlere giderdik, kurban keserdik. çocukken kapı kapı dolaşıp el öperdik, büyüklerimiz et dağıtma işlemlerini hazırlardı. çocuk olduğumuz için bu işleri biz yapardık, kapı kapı dağıtırdık.
evet aslında tabii ki kalabalık aile istiyoruz ancak bir konuda rahatsızız. eşimin söylediği seyler ısıtılıp ısıtılıp önümüze gelip gündem oluyor. eşim kalabalık bir aile istediğini söylüyor, bu çok doğru, çoluklu çocuklu çok mutluyuz, allah hayırlısını versin, bakalım ne olacak, iki tane erkek evladımız var. anne olmak, çocuklar aslıhan'ı da olgunlaştırdı, beni de. bakalım, nasip kısmet diyorum.
buna vesile olan sevgili büyüklerim var. ali abim, ishak abim, iyi dostlarımızdır. covid döneminde telefonda görüşüyorduk 'böyle bir şey nasıl olur, nasıl yapmalıyız?' diye. ali abim'in fabrikası ve ishak abi'min yardımları ile bu şekilde çözdük ama asıl sebep sitedeki kardeşlerimiz. selin denizli böyle bir organizasyon yapıyordu, benden de maske yardımı istemişti, ben de ona 2 bin adet göndermiştim. sonra yetmediğini hissettim ve bu işi nasıl çözebilirim, nasıl desteğim olabilir diye düşündüm. dostlarımız ile güçlerimi birleştirip bu yola girdik. bir anda 100 bin maskeyi sağ olsun ali abi üretti ve ishak abi ile ben de dağıtmaya başladık. bir kişinin bile hayatına dokunabildiysek ne mutlu bize...
gençlere cömertlikten asla vazgeçmemelerini, paylaşmayı asla bırakmamalarını, dürüst olmalarını ve hayatta ne yapıyorlarsa yapsınlar aşkla, sevgiyle yapmalarını tavsiye ederim ve ailelerine değer vermelerini isterim.
benim yaptıklarımın onda birini yapmayanların öğütlerini dinlememeyi, inandığım doğrulardan vazgeçmemeyi ve sonuna kadar çalışmayı...
mesaj atmamayı, mümkünse büyüklerinin yanlarına gidip ellerinden öpmelerini tavsiye ediyorum çünkü bir gün onlar da yaşlanacaklar. veya imkanları yoksa arayıp seslerini duymayı, bayramlarını kutlamayı tercih etmeliler açıkçası. bayramlarda gelen mesajlara pek cevap vermiyorum, sevdiğim bir tarz değil, ben daha çok iletişimden yanayım ama tabii koronadan dolayı sosyal mesafeye dikkat etmeyiz.
hatatım film olsaydı bunu hiç düşünmedim gerçekten beni kim oynamalı diye ama eşimi kim oynarsa oynasın mutlaka güzel bir kadın olmalı. filmi yılmaz erdoğan yönetmeli, necati akpınar da yapımcısı olmalı diye düşünüyorum.
okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum
filmler beni hep heyecanlandırıyor, beğendiğin filmler seni oradaki karakterlere büründürüyor 5-10 dakikalığına olsa bile. ama ben okuduğum kitaplardan çok etkileniyorum. duyduğum tavsiye kitapları oluyor, bunlar tabii çok büyük bir araştırmalar ile yazılıyor ama orada yazılanları eleştiriye açık şekilde okumalı, kitaptaki olayları yargılamalıyız.
annemiz-babamız her şeyden önce hep bizleri düşündüğü için ben de önce eşim ve çocuklarımı düşünüyorum, ilk defa kendim yerine başkalarını düşünüyorum. çok güzel bir duygu, tarifi yok. 'oğlum nasıl, eşim nasıl, uyudular mı?' soruları hep kafamda. baba olmak önceliğini değiştiriyor insanın, merhametini artırıyor ve sakinleştiriyor.
arda turan *
kaynak - https://www.sabah.com.tr/...n-samimi-aciklamalar