1043
teknik direktorlugunu begeniyorum, basinda oldugu her takim bir oncekinden daha etkili oynuyor.
ek olarak taraftar ve basari baskisi olan buyuk takimlarda da basarili olacagina inaniyorum. futbolculuk ve su ana kadarki teknik adamlik kariyeri bence bunu acikca gosteriyor.
benim derdim ozellikle sozlukte karsilastigim, masonik bir olusuma benzeyen, sanki not defterinde nefret temali hazir metin sablonlariyla isi gucu yokmuscasina birilerinin kendisi hakkinda olumlu bir kac cumle yazmasini bekleyen ve akabinde isik hiziyla yarisircasina esasen bu olumlu entrilere cevap maksadiyla ama direkt cevap olarak da nitelendirilemeyecek sekilde kamufle edilmis entriler giren, galatasarayimizin ve hatta ulkenin tum kotu donemlerinin sebebi kendisiymis gibi bi psikoz yasamakta olan ve tum bunlara "siz yeni donem genc galatasaraylilar bilmezsiniz" ve benzeri ifadelerle aklinca guvenlik kalkani ekleyen arkadaslarla.
yasim 32. sizin bu konu okan buruk olunca fikirlerini dikkate almaya tenezzul etmediginiz insanlar (bu insanlarin yas ortalamasinin 23-25 civarinda oldugunu tahmin ediyorum) bu ulkenin belki de en pislik donemine canli canli bin bir turlu iletisim araclariyla sahit olma imkanina sahip olmus, iyiyi ve dogruyu bunlari yasayarak degil, kotuyu ve yanlisi iliklerine kadar hissederek ogrenmis ve ogrenmekte olan cok buyuk ihtimalle de ulkenin kaderini degistirecek olan bir toplulugun parcasi.
konudan uzaklasiyor gibi oldum, demek istedigim su, galatasaray adina gecmiste yasanlilanlari degerlendirip dogruyu ve yanlisi belirleme isi hic bir grubun tekelinde degil, hic olmadi.
artik neredeyse herkes o agzinizdan dusuremediginiz ankaragucu macina ve o sezonun haberlerine erisim imkanina sahip. varsa bunlar disinda internette bulunamayacak bir bilginiz, buyrunuz oncelikle bunlari burada acikca paylasiniz.
varsayiyorum ki bilerek 30. dakikada o macta kirmizi kart gordu. olaylari kendim degerlendirdigimde bunun bir anlik sinir patlamasi oldugu fikri benim mantigima oturuyor ve bu dahil hic bir davranisi kendisini teknik adam olarak takimin basinda gormek istememe bir engel teskil etmiyor. buyuk harflerle yine "kendimce" asagidaki gibi sebeplerim mevcut.
o sezon 32. haftaya kadar ligde sampiyonluk kovalamis ve sampiyonlar ligi ceyrek finali oynamis takimin kadrosunda okan buruk bulunmuyor muydu? 32. haftada girmedi degil mi bu adam kadroya?
ayrildiktan sonra hem futbolcu hem de teknik adam olarak karsilastigimiz maclarda saygisizlik yapmadi degil mi? tudora tansiyonu yuksek bir macin sonrasinda ikinci sinif ve vasifsiz derken galatasaraya yakismiyor diyerek camiayla bir sorunu olmadigini ve aksine sinirliyken bile galatasaraya saygisini gozeterek fikrini ifade etmeye cabalamis oldugu acik degil mi? (bunu ne kadar dogru yapabildigi tartisilir)
teknik adamlik kariyerinde farkli farkli kadrolarla farkli farkli takimlarda basarili olmadi mi?
...gibi gibi.
bitirmek gerekiyor sanirim.
maksadiniz galatasarayin iyiligiyse eger, insanlarin sevgisini rahat birakin lutfen.
ek olarak taraftar ve basari baskisi olan buyuk takimlarda da basarili olacagina inaniyorum. futbolculuk ve su ana kadarki teknik adamlik kariyeri bence bunu acikca gosteriyor.
benim derdim ozellikle sozlukte karsilastigim, masonik bir olusuma benzeyen, sanki not defterinde nefret temali hazir metin sablonlariyla isi gucu yokmuscasina birilerinin kendisi hakkinda olumlu bir kac cumle yazmasini bekleyen ve akabinde isik hiziyla yarisircasina esasen bu olumlu entrilere cevap maksadiyla ama direkt cevap olarak da nitelendirilemeyecek sekilde kamufle edilmis entriler giren, galatasarayimizin ve hatta ulkenin tum kotu donemlerinin sebebi kendisiymis gibi bi psikoz yasamakta olan ve tum bunlara "siz yeni donem genc galatasaraylilar bilmezsiniz" ve benzeri ifadelerle aklinca guvenlik kalkani ekleyen arkadaslarla.
yasim 32. sizin bu konu okan buruk olunca fikirlerini dikkate almaya tenezzul etmediginiz insanlar (bu insanlarin yas ortalamasinin 23-25 civarinda oldugunu tahmin ediyorum) bu ulkenin belki de en pislik donemine canli canli bin bir turlu iletisim araclariyla sahit olma imkanina sahip olmus, iyiyi ve dogruyu bunlari yasayarak degil, kotuyu ve yanlisi iliklerine kadar hissederek ogrenmis ve ogrenmekte olan cok buyuk ihtimalle de ulkenin kaderini degistirecek olan bir toplulugun parcasi.
konudan uzaklasiyor gibi oldum, demek istedigim su, galatasaray adina gecmiste yasanlilanlari degerlendirip dogruyu ve yanlisi belirleme isi hic bir grubun tekelinde degil, hic olmadi.
artik neredeyse herkes o agzinizdan dusuremediginiz ankaragucu macina ve o sezonun haberlerine erisim imkanina sahip. varsa bunlar disinda internette bulunamayacak bir bilginiz, buyrunuz oncelikle bunlari burada acikca paylasiniz.
varsayiyorum ki bilerek 30. dakikada o macta kirmizi kart gordu. olaylari kendim degerlendirdigimde bunun bir anlik sinir patlamasi oldugu fikri benim mantigima oturuyor ve bu dahil hic bir davranisi kendisini teknik adam olarak takimin basinda gormek istememe bir engel teskil etmiyor. buyuk harflerle yine "kendimce" asagidaki gibi sebeplerim mevcut.
o sezon 32. haftaya kadar ligde sampiyonluk kovalamis ve sampiyonlar ligi ceyrek finali oynamis takimin kadrosunda okan buruk bulunmuyor muydu? 32. haftada girmedi degil mi bu adam kadroya?
ayrildiktan sonra hem futbolcu hem de teknik adam olarak karsilastigimiz maclarda saygisizlik yapmadi degil mi? tudora tansiyonu yuksek bir macin sonrasinda ikinci sinif ve vasifsiz derken galatasaraya yakismiyor diyerek camiayla bir sorunu olmadigini ve aksine sinirliyken bile galatasaraya saygisini gozeterek fikrini ifade etmeye cabalamis oldugu acik degil mi? (bunu ne kadar dogru yapabildigi tartisilir)
teknik adamlik kariyerinde farkli farkli kadrolarla farkli farkli takimlarda basarili olmadi mi?
...gibi gibi.
bitirmek gerekiyor sanirim.
maksadiniz galatasarayin iyiligiyse eger, insanlarin sevgisini rahat birakin lutfen.