• 24643
    gerçekten oldukça amatör yönetilmekte olan kulübümüz.

    bu söylediğim ile mevcut yönetimi eleştirdiğim sanılmasın lütfen. mevcut yönetim kendi çapında borç eritmeye çalışıp fatih terim’in arkasında durup kulüpte istikrar sağlamaya çalışan bir mantalite ile çalışıyor ki onlardan daha fazlasını beklemek ahmaklık olur.

    şimdi ilk cümlede yapmış olduğum önermenin dayanaklarını sıralıyayım.

    öncelikle kulübümüzde bir misyon ve vizyon eksikliği var. vizyondan kastım vizyon reis ali koç vizyonu değil. nerdeyiz, nereye gidiyoruz, gitmek istediğimiz yere ulaşmak için hangi adımları atmamız gerekiyor gibi kısa, orta ve uzun vadeli planlardan yoksunuz. orta ve uzun vadeli planlarımızın olmadığı aşikar ama kısa vadeli planlarımızın dahi olmadığına örnek olarak en başarılı bulduğumuz yönetimin geçen sezona santraforsuz başlaması ve koca bir devre alacak kimseyi bulamayıp transferin son günü kasımpaşanın forvetine 13 milyon euro gömmesi gösterilebilir. bu orta/uzun vadeli plansızlığın en büyük sebebi 2-4 senede bir değişen yönetimler ve neredeyse sıfırlanan kurumsal hafızadır. kısa vadeli plansızlık ise beceriksizlik ve futbol aklından yoksunluktur.

    orta/uzun vadeli planı olan kulüplere leipzig, ajax, leicester, napoli, lazio hatta kendi çapında östersunds bile gösterilebilir. bu verdiğim örnekler nispeten düşük bütçelerle yahut bizim erişebileceğimiz bütçeler ile başarmış takımlar. sözlerimiz afaki olmasın ve örneklerimizi değerlendirelim şimdi:

    1-leicester city: 2015/2016 sezonunda premiere lig’de mucizevi bir şampiyonluk kazanan takımın en önemli dişlilerinden riyad mahrez 13/14’te 500.000€’ya, jamie vardy 1.3milyon euro’ya, n’golo kante ise o sezonun başında 9 milyon euro’ya transfer edilmiş. yine aynı sezon başında okazaki’yi 11 milyon euroya almışlar. gökhan inler yohan benalouane gibi gereksiz transferler de yapmışlar ama bunlara harcadıkları rakam premiere lig standartlarında çerez parası. bu mucizevi şampiyonluk sonrası hepimizin bildiği üzere kante, mahrez, drinkwater gibi oyuncuları iyi rakamlara satıp yeni kadro kurmuşlar(kante biraz ucuza gitmiş). harry maguire’ı 13’e alıp 87 milyon euroya satmadan önce yerini çağlar ile doldurmuşlar. eksik olan bölgelere ellerindeki iyi ve çoğunu transfer gelirleri ile oluşturdukları bütçeyle maddison, ricardo pereira ve tielemans gibi oyuncuları takviye etmişler ve bir ara brendan rogers önderliğinde liverpool’un en yakın takipçisi konumundaydılar, hala ligde çok iyi noktadalar. slimani gibi adamlardan ciddi zararlar etmişler ama bunlar istisna kesinlikle. baktığımız zaman adamların başlangıç bütçesi bizim de erişebileceğimiz bütçeler. tabi ki premiere ligin gelirleri, marka değeri vs bunlarla yarışabilmemiz mümkün değil ama yine de doğru yönetimle çok önemli işler başarılabiliyor.

    2-ajax: ajax’ın altyapı kültürü hepimizin malumu. ancak geçen 18/19 sezonunda avrupayı salladıkları kadronun önemli bir kısmı altyapı kaynaklı değil. şimdi bir bakalım; 15/16’da milik’i 3 milyon’a yakın bir bedelle transfer edip bir sonraki sezon napoli’ye 32 milyon euro gibi astronomik sayılabilecek bir rakama satmışlar. ardından 16/17’de david neres 12 milyon euro’ya, hakim ziyech 11 milyon euro’ya ve davinson sanchez 5 milyon euro’ya transfer edilmiş. bunlara verdikleri yıllık ücretleri bilmiyorum ama bizim yıllık 4-5 milyon euro alan veteran starlarımızla kıyasladığınızda eminim komik gözükecektir. yani bu oyuncuların toplam maliyetleri 3-4 yıllık bazda baktığımızda belhanda, feghouli gibi süperstarlarımızdan fazla değildir. davinson sanchez ve davy klaassen’i 17/18’de toplam 67 milyon euro’ya okutan ajax bir ara bizim de gündemimize gelen tagliafico’ya sol beki emanet etmiş, gönderdiği oyuncuların yerine de altyapıdan çıkardığı de light ve frenkie de jong’u monte etmiş, 18/19’un başında da bu kadroya tadic’i ekleyerek o sezon mucizevi bir şampiyonlar ligi performansı sergilemiştir. satacaklarını astronomik rakamlara sattılar ve tekrar bir yapılanma içerisine girdiler bu bir döngü olarak devam edecek ve ekonomik olarak hiçbir zaman problem yaşamayacaklar.

    3-sporting: gelirlerinin büyük kısmını çoğunluğunu al-parlat-sat modeliyle oluşturan ama güçlü altyapıya da sahip bir kulüp. her sene ortalama 50-60 milyon euro transfer geliri 30-40 milyon euro transfer harcamaları var. muhtemelen çok düşük yıllık ücretler ödüyorlar ama bunlar da sürdürülebilir bir ekonomi sağlamışlar. lig dışında büyük hedefleri olmayan ligde her sene ilk 3’e oynayan bir takım. ara sıra şampiyon da oluyorlar. porto benfica’ya falan girmiyorum bile.

    4-kuzey avrupa kulüpleri: bu takımların büyük kısmı afrikadaki altyapılarla koordineli çalışıyorlar, oradan alıp çocukları hem futbol hem kültürel anlamda yetiştirip satıyorlar. hem ekonomik gelir elde ediyorlar hem de sosyal sorumluluk süsü altında allayıp pulluyorlar. ayrıca kendi altyapılarından da büyük liglere direkt oyuncu ihracına başladılar bir kaç yıldır. iki tane skov çıktı piyasaya, sörloth bizim ligi donunda salladı, haaland var, damsgaard fena değil, kulusevksi (italyada parlamış), aleksander isak, svanberg, sander berge vs artık bir marka oluşturdular. bütün scoutlar orayı didik didik ediyor. iş disiplini yüksek ve algısı açık oyuncu yetiştiriyor sistem, yabancı dil sorunları uyum sorunları olmuyor hiçbirinin.

    bu yazıya baya önce başlayıp kenarda bırakmıştım, buraya atalanta, orta sıra alman takımları falan da eklenebilir. hadi redbull takımlarını eklemiyorum oralar aşırı planlama finansman ve profesyonellik olan yerler. ama bir sürü örnek gösteriyor ki bize eğer altyapıya ve genel anlamda oyuncu gelişimine yatırım yaparsak ve bunu daha orta vadeli planlarımız arasına alıp sabredersek başarı kaçınılmaz. futbolla yatıp futbolla kalkan ve çok yetenekli gençlere sahip bir ülkeyiz. ve biz galatasaray olarak kendimizi diğer kulüplerden farklı görüyoruz, haklıyız da çok büyük başarı hikayelerimiz var. yetiştirdiğimiz futbolcular türk futbolunun kaderini değiştirdi ama artık ekonomik olarak kötü durumdayız. stratejimiz yok, her şey anlık, bütün çözümler kısa vadeli. belki anamızın liginde yine şampiyon oluruz ama böyle giderse uluslarası başarı falan artık hayal.
App Store'dan indirin Google Play'den alın