279
sırf istatistik olsun diye, içeriğine bakmadan muhalefetteki partilerin meclise sunduğu tüm önerge, tasarı, teklif vs.'yi reddeden bir partinin hükümeti. kendi hareket tarzları da bu paraleldedir. içeriğine bakmaksızın kendilerinden başka partilerden gelen her teklif, fikir ve uyarıyı reddederler. mutlak doğru bile olsa bir şeyi birileri yetişip de onlar yapmadan ortaya attıysa geçmiş olsun, bedeli ne olursa olsun sonuna kadar inkar edilir. sonunda da konu ne olursa olsun iş şova dönüştürülür.
siyasi argümanları da genelde bu anlamsız tutumu haklı göstermek üzerinedir. hayali düşmanları bitmez, hikayeler hikayeleri kovalar. halkın gerçek algısı, medyanın güvenilirliği gibi konuların bu derece bozulmuş olması da bu yüzdendir. bu hikayelere inanmak, anlatılan düşmanlara kin duyabilmek için bu karışıklık zaruridir çünkü...
ama işte bazen bazı şeyleri reddetmenin bedeli göğüslenemeyecek boyutta olur. ya da ortaya çıkan sonuç kabul edilemeyecek bir noktada olur. kuyruğunu kıstırıp sessiz sedasız kabul edilir o hep inkar edilen şey. şehit varsa sınırdaki ilin valisi açıklar, deprem olursa belediye başkanı açıklar, sokağa çıkma yasağı olunca da sessiz sedasız bildiriyle açıklarlar.
çıkıp da konuşmaya cesaret edemezler, yenilgi sayarlar çünkü. tam tersi olsa kendi yaptıkları ve yapacakları gelir biraz da akıllarına. sessiz sedasız bir açıklamayla duyurulmaya, oldu bittiye getirilmeye çalışılır. eksi istatistik farkedilmesin çabasıdı. birinin karşısına çıkmazlar, ta ki o sorunun yarattığı durum ortadan kalkana kadar. üç gün sonra beş gün sonra ortalık durulunca çıkar yine kendi hikayelerini anlatırlar, durum müsaitse yeni bir düşmandan bahsedilip lanetlerler. olay da kapanır gider.
çıkıntılık yapmaya çok ısrar eden biri olursa onun da icabına bakılır. kimileri sabredemez, sineye çekemez, yumruğunu sıkıp lafını yutup yola devam edemez. onlar da kendini feda etmiş olur bir nevi, yatacak yer çoktur nasılsa ikna olana kadar yatıp çıkarlar...
herkes merak ediyor nasıl her olayda böyle hatalar oluyor diye. tamamen tesadüf...
her olayda olan asıl şey hükümetin üste çıkma çabası. tek gözettikleri konu da istatistik. en son kaç yıl önce akp hariç bir partinin verdiği bir önerge, yasa teklifi falan kabul edilmiş? hangi akp hükümeti diğer partilerin öne sürdüğü bir şeyi kabul etmiş? hangi kabine üyesi en son kamera önünde bir hatayı kabul edip de özür dilemiş, onu da geçtim bir öneriyi "çok yerinde bir talep" diye hoş karşılamış?
akp hükümetinin başarı kriterleri bunlardır. bu konuda da mükemmeldirler kimse haklarını yemesin...
siyasi argümanları da genelde bu anlamsız tutumu haklı göstermek üzerinedir. hayali düşmanları bitmez, hikayeler hikayeleri kovalar. halkın gerçek algısı, medyanın güvenilirliği gibi konuların bu derece bozulmuş olması da bu yüzdendir. bu hikayelere inanmak, anlatılan düşmanlara kin duyabilmek için bu karışıklık zaruridir çünkü...
ama işte bazen bazı şeyleri reddetmenin bedeli göğüslenemeyecek boyutta olur. ya da ortaya çıkan sonuç kabul edilemeyecek bir noktada olur. kuyruğunu kıstırıp sessiz sedasız kabul edilir o hep inkar edilen şey. şehit varsa sınırdaki ilin valisi açıklar, deprem olursa belediye başkanı açıklar, sokağa çıkma yasağı olunca da sessiz sedasız bildiriyle açıklarlar.
çıkıp da konuşmaya cesaret edemezler, yenilgi sayarlar çünkü. tam tersi olsa kendi yaptıkları ve yapacakları gelir biraz da akıllarına. sessiz sedasız bir açıklamayla duyurulmaya, oldu bittiye getirilmeye çalışılır. eksi istatistik farkedilmesin çabasıdı. birinin karşısına çıkmazlar, ta ki o sorunun yarattığı durum ortadan kalkana kadar. üç gün sonra beş gün sonra ortalık durulunca çıkar yine kendi hikayelerini anlatırlar, durum müsaitse yeni bir düşmandan bahsedilip lanetlerler. olay da kapanır gider.
çıkıntılık yapmaya çok ısrar eden biri olursa onun da icabına bakılır. kimileri sabredemez, sineye çekemez, yumruğunu sıkıp lafını yutup yola devam edemez. onlar da kendini feda etmiş olur bir nevi, yatacak yer çoktur nasılsa ikna olana kadar yatıp çıkarlar...
herkes merak ediyor nasıl her olayda böyle hatalar oluyor diye. tamamen tesadüf...
her olayda olan asıl şey hükümetin üste çıkma çabası. tek gözettikleri konu da istatistik. en son kaç yıl önce akp hariç bir partinin verdiği bir önerge, yasa teklifi falan kabul edilmiş? hangi akp hükümeti diğer partilerin öne sürdüğü bir şeyi kabul etmiş? hangi kabine üyesi en son kamera önünde bir hatayı kabul edip de özür dilemiş, onu da geçtim bir öneriyi "çok yerinde bir talep" diye hoş karşılamış?
akp hükümetinin başarı kriterleri bunlardır. bu konuda da mükemmeldirler kimse haklarını yemesin...