68
ciddi bir hezeyan içerisinde olan topluluk, galatasaraylı değillerdir, öncelikleri galatasaray değildir.
saldırı olarak niteledikleri şeyleri derlemek gerekirse;
• belhanda'yı oynatma hoca lakayıt hareketleriyle takıma zarar veriyor, yediği abuk kırmızı kartlar yüzünden takımı yakıyor.
• selçuk inan sevdasından vazgeç hoca, adamın nefes almaya takati yok, tuzlaspor ile oynanan* kupa maçında çime takılıp takla attı adam ki bu sezon en çok efor sarfettiği maç da attığı takla sebebiyle bu maçtır. öyle böyle yorulmamıştır o çime takılıp düştüğü pozisyonda.
• babel'in saçma sapan transferi ve durağan bir adamın üzerinden oynanmaya çalışılan kısır ve başarısız hücum girişimleri. bu sistem tutmuyor vazgeç dendikçe "belki zamanla iyiye gider diye bekledim." demeçleri vermesi.
• linnes'i liste dışı bırakmayın, nitekim alternatifi olmayan mariano ilk yarı boyunca "sülalem raad panpa" diyerek selçuk inan moduna girip ağzımıza etti.
• rakip takım yöneticileriyle ağız dalaşına girip zırt pırt ceza alma, işine bak. iş öyle bir raddeye geldi ki en sonunda kendi başkanımıza laf sokmaya başladı. kim olursa olsun, bu takımın teknik direktörü başkanına saygı duyacak ki bu saygı da karşılıklı olmak zorunda. (başkandan yana hiçbir sıkıntı olmadı.)
• yaşlı oyuncu transferi yaptırmaktan vazgeç hoca, hareketsiz oynayan takıma yaşlı oyuncular monte etmeye çalışma gençlere yönel.
• takımın ne oynadığı belli değil, takım hızlı hücuma çıkmak yerine yan pas yaparak rakibin yerleşmesini bekliyor, buna bir çözüm bul.
baksanıza ne kadar acımasız saldırılar yapılmış, süper lig 2019-2020 sezonunun ilk yarısı ile 2. yarısı arasındaki fark da bu haklı eleştirilerde gizli işte. ilk yarı yapılan hatalardan dönülünce takım nasıl da rayına girdi, gözü açık olan görebiliyor.
terimcilere kalsaydı eğer takım hala selçuk inan ve belhanda orta sahasıyla oynuyor ve muhtemelen fenerbahçe'den daha kötü durumda 8. veya 9. sırada rezil sezonun bitmesini bekliyor olurduk. fatih terim çıkar hata benim der, terimciler çıkıp; "hocaaaaa sen hatasızsın, mustafa cengiz tu kaka, futbolcular tu kaka" diye çığlıklar atıyorlar. benim için terimciler, antu fenerlilerinin galatasaraylı versiyonlarıdır. ali koç'u her yanlışında sorgusuz sualsiz koşulsuz bir şekilde destekleyip eleştirmedikleri için şu an bu haldeler. galatasaray'ı diğer takımlardan farklı kılan eleştiri kültürüdür.
hiçbir mensubu galatasaray'dan büyük değildir, başarılarına kimsenin bir şey dediği yok ama başarısız olduğunda yanlış yaptığında galatasaray'ın iyiliği için şakşak değil eleştiri yapılır.
terimci olsam şu galibiyetlerden sonra bu başlığa yazmaya utanırım çünkü terimcilerin aksine fatih terim'i eleştirenler ne dediyse doğru çıktı.
her şeyi geçtim eleştiri yapınca "sen fatih hocadan daha mı iyi biliyorsun?" diye kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyorlar. abicim; belhanda'nın takımın içine ettiğini, selçuk inan'ın saha içerisinde musalla taşına yatar gibi yattığını görebilmek için görebilmek için 20 yıl top oynayıp 30 yıl hocalık mı yapmak lazım? denendi olmadı ama hatadan çok geç dönüldü, daha erken vazgeçilse şu an belki 4-5 farkla liderdik. şu an takım iyi gittiği için hoca neden eleştirilsin ki ne alaka? terimcilik yapın tamam ama mantığı da tatile göndermeyin.
ayrıca 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçında çaresizlikten oynatıldı ama yine gördük belhanda'yı, adam yine takımı yakacaktı ki deniz türüç denen arkadaş "kara murat benim" edasıyla yedek kulübemize saldırmasa 15 dakika 10 kişi oynayacaktık. bu maçta neden belhanda üzerinden fatih terim eleştirisi yapılmadı diye düşündünüz mü hiç? çünkü hoca zorunluluktan dolayı oynatmak zorundaydı hal böyle olunca kimse bu konu üzerinden hoca eleştirisi yapmadı.
belki belhanda'nın daha erken oyundan çıkartılması gerekiyordu geç kalındı ama 10 dakika önce çıksa yine kendini attırırdı bu herif.
maç günü* şu başlığı hortlatıp insanları provoke ederek zorla entry yazdırıyorsunuz, ne desem boş size.
saldırı olarak niteledikleri şeyleri derlemek gerekirse;
• belhanda'yı oynatma hoca lakayıt hareketleriyle takıma zarar veriyor, yediği abuk kırmızı kartlar yüzünden takımı yakıyor.
• selçuk inan sevdasından vazgeç hoca, adamın nefes almaya takati yok, tuzlaspor ile oynanan* kupa maçında çime takılıp takla attı adam ki bu sezon en çok efor sarfettiği maç da attığı takla sebebiyle bu maçtır. öyle böyle yorulmamıştır o çime takılıp düştüğü pozisyonda.
• babel'in saçma sapan transferi ve durağan bir adamın üzerinden oynanmaya çalışılan kısır ve başarısız hücum girişimleri. bu sistem tutmuyor vazgeç dendikçe "belki zamanla iyiye gider diye bekledim." demeçleri vermesi.
• linnes'i liste dışı bırakmayın, nitekim alternatifi olmayan mariano ilk yarı boyunca "sülalem raad panpa" diyerek selçuk inan moduna girip ağzımıza etti.
• rakip takım yöneticileriyle ağız dalaşına girip zırt pırt ceza alma, işine bak. iş öyle bir raddeye geldi ki en sonunda kendi başkanımıza laf sokmaya başladı. kim olursa olsun, bu takımın teknik direktörü başkanına saygı duyacak ki bu saygı da karşılıklı olmak zorunda. (başkandan yana hiçbir sıkıntı olmadı.)
• yaşlı oyuncu transferi yaptırmaktan vazgeç hoca, hareketsiz oynayan takıma yaşlı oyuncular monte etmeye çalışma gençlere yönel.
• takımın ne oynadığı belli değil, takım hızlı hücuma çıkmak yerine yan pas yaparak rakibin yerleşmesini bekliyor, buna bir çözüm bul.
baksanıza ne kadar acımasız saldırılar yapılmış, süper lig 2019-2020 sezonunun ilk yarısı ile 2. yarısı arasındaki fark da bu haklı eleştirilerde gizli işte. ilk yarı yapılan hatalardan dönülünce takım nasıl da rayına girdi, gözü açık olan görebiliyor.
terimcilere kalsaydı eğer takım hala selçuk inan ve belhanda orta sahasıyla oynuyor ve muhtemelen fenerbahçe'den daha kötü durumda 8. veya 9. sırada rezil sezonun bitmesini bekliyor olurduk. fatih terim çıkar hata benim der, terimciler çıkıp; "hocaaaaa sen hatasızsın, mustafa cengiz tu kaka, futbolcular tu kaka" diye çığlıklar atıyorlar. benim için terimciler, antu fenerlilerinin galatasaraylı versiyonlarıdır. ali koç'u her yanlışında sorgusuz sualsiz koşulsuz bir şekilde destekleyip eleştirmedikleri için şu an bu haldeler. galatasaray'ı diğer takımlardan farklı kılan eleştiri kültürüdür.
hiçbir mensubu galatasaray'dan büyük değildir, başarılarına kimsenin bir şey dediği yok ama başarısız olduğunda yanlış yaptığında galatasaray'ın iyiliği için şakşak değil eleştiri yapılır.
terimci olsam şu galibiyetlerden sonra bu başlığa yazmaya utanırım çünkü terimcilerin aksine fatih terim'i eleştirenler ne dediyse doğru çıktı.
her şeyi geçtim eleştiri yapınca "sen fatih hocadan daha mı iyi biliyorsun?" diye kendilerini haklı çıkartmaya çalışıyorlar. abicim; belhanda'nın takımın içine ettiğini, selçuk inan'ın saha içerisinde musalla taşına yatar gibi yattığını görebilmek için görebilmek için 20 yıl top oynayıp 30 yıl hocalık mı yapmak lazım? denendi olmadı ama hatadan çok geç dönüldü, daha erken vazgeçilse şu an belki 4-5 farkla liderdik. şu an takım iyi gittiği için hoca neden eleştirilsin ki ne alaka? terimcilik yapın tamam ama mantığı da tatile göndermeyin.
ayrıca 23 şubat 2020 fenerbahçe galatasaray maçında çaresizlikten oynatıldı ama yine gördük belhanda'yı, adam yine takımı yakacaktı ki deniz türüç denen arkadaş "kara murat benim" edasıyla yedek kulübemize saldırmasa 15 dakika 10 kişi oynayacaktık. bu maçta neden belhanda üzerinden fatih terim eleştirisi yapılmadı diye düşündünüz mü hiç? çünkü hoca zorunluluktan dolayı oynatmak zorundaydı hal böyle olunca kimse bu konu üzerinden hoca eleştirisi yapmadı.
belki belhanda'nın daha erken oyundan çıkartılması gerekiyordu geç kalındı ama 10 dakika önce çıksa yine kendini attırırdı bu herif.
maç günü* şu başlığı hortlatıp insanları provoke ederek zorla entry yazdırıyorsunuz, ne desem boş size.