168
iyilik yap denize at demişler...
ultraslan olarak bunu bilseler o yeter. boşuna daha da fazla tartışılacak bir durum yoktur. söylemekten çekindiğim birçok şey var. ayıca merak etmeyin. çünkü gönül veren kimseler ateş olmayan yerden de duman çıkartmak için ugrasmaz. ultraslan'ı mantıklı eleştirenlere tepki göstermeye hak bulmanız beni düşündürüyor kara kara ne yalan söyliyeyim? biz düşman değiliz ki birbirimizin kuyusunu kazalım. sen de galatasaray'ı seviyorsun, ben de...
işte bu sebeplerden ötürü kimse çıkıp sen övüyorsun iyisin, sen övmüyorsun kötüsün deme hakkını bulmamalı. ya da böyle bir hakkı olsa bile kullanmamalıdır. gönül verip saatlerce koreografi yapıyorlar. iyi güzel. benim için yapacak halleri yok değil mi? yok tabii. galatasaray için yapılıyor bunlar güzel insanlar.
kaç ultraslan üyesi ( işte buna pankart hazırlayan, davul çalan, deplasmana giden, bilmemne yapan vesaire) para verip bilet alarak tribüne giriyor?
bana bunların da örneklerini gösterin lütfen. emek veriyorlar ya hani samimiyet arıyorum ben birçoğunda. hani ilk başta dedim ya; bazı şeyler var ki söylemeye çekiniyorum açıkcası. evet öyle gerçekten. isim çabuk yayılır, ipimizi tez çekerler reislerimizin piyonları. eski açık'ta bir defa bile maç izlemedim bu sene. zihniyeti sevmiyorum ben arkadas. yoksa her daim bir kulağımda çınlayan söz vardır: yiğidi öldür ama hakkını da ver. böyle bir düşünce ile dizginlerim ben zaten kendimi.
fakat birçok kişi, yolunu bedavaya aldığı biletleri iki katı fiyattan satarak buldu bizim tribünlerimizde.
hani şu emek veriyor dedikleriniz 3-4 yıldır tribündedir lakin 8-9 yıldır tribünden geçinen abiler var. abi diyorum dikkat ediyorsanız. yakında reis olurlar merak etmeyin. ee o zaman bunca yıllık çabayı emek olarak algılamayacak mısınız ? karaborsacılık bir emek oluyor bu durumda.
diyorum ki: perhiz ve lahana çorbası...
yineliyorum bir kez daha: yiğidi öldürürüz ama hakkını da veririz kimse merak etmesin.
bizi galatasaray tribünlerinden soğutmasınlar.
ultraslan olarak bunu bilseler o yeter. boşuna daha da fazla tartışılacak bir durum yoktur. söylemekten çekindiğim birçok şey var. ayıca merak etmeyin. çünkü gönül veren kimseler ateş olmayan yerden de duman çıkartmak için ugrasmaz. ultraslan'ı mantıklı eleştirenlere tepki göstermeye hak bulmanız beni düşündürüyor kara kara ne yalan söyliyeyim? biz düşman değiliz ki birbirimizin kuyusunu kazalım. sen de galatasaray'ı seviyorsun, ben de...
işte bu sebeplerden ötürü kimse çıkıp sen övüyorsun iyisin, sen övmüyorsun kötüsün deme hakkını bulmamalı. ya da böyle bir hakkı olsa bile kullanmamalıdır. gönül verip saatlerce koreografi yapıyorlar. iyi güzel. benim için yapacak halleri yok değil mi? yok tabii. galatasaray için yapılıyor bunlar güzel insanlar.
kaç ultraslan üyesi ( işte buna pankart hazırlayan, davul çalan, deplasmana giden, bilmemne yapan vesaire) para verip bilet alarak tribüne giriyor?
bana bunların da örneklerini gösterin lütfen. emek veriyorlar ya hani samimiyet arıyorum ben birçoğunda. hani ilk başta dedim ya; bazı şeyler var ki söylemeye çekiniyorum açıkcası. evet öyle gerçekten. isim çabuk yayılır, ipimizi tez çekerler reislerimizin piyonları. eski açık'ta bir defa bile maç izlemedim bu sene. zihniyeti sevmiyorum ben arkadas. yoksa her daim bir kulağımda çınlayan söz vardır: yiğidi öldür ama hakkını da ver. böyle bir düşünce ile dizginlerim ben zaten kendimi.
fakat birçok kişi, yolunu bedavaya aldığı biletleri iki katı fiyattan satarak buldu bizim tribünlerimizde.
hani şu emek veriyor dedikleriniz 3-4 yıldır tribündedir lakin 8-9 yıldır tribünden geçinen abiler var. abi diyorum dikkat ediyorsanız. yakında reis olurlar merak etmeyin. ee o zaman bunca yıllık çabayı emek olarak algılamayacak mısınız ? karaborsacılık bir emek oluyor bu durumda.
diyorum ki: perhiz ve lahana çorbası...
yineliyorum bir kez daha: yiğidi öldürürüz ama hakkını da veririz kimse merak etmesin.
bizi galatasaray tribünlerinden soğutmasınlar.