23848
4. dönemi göztepe maçıyla başlamış ve maçtan sonra böyle bir açıklaması olmuştur:
--- alıntı ---
...sabri'ye de sevindim. galatasaray kendisine hizmet etmiş değerlere sahip çıkmalıdır. ben olsam, sabri'yi göndermezdim. kötü de olsa, burada kalırdı. büyük camialar, sembolleriyle ayakta kalır.
--- alıntı ---
e bu açıklama emsal teşkil ediyor zaten. fatih terim'in karakteri bu. bunu da herkes biliyor zaten, galatasaray düşmanları da. ondandır ki taa ne zamandır bizimle uğraşan, türlü türlü demeçler veren başakşehir başkanı, rıdvan dilmen vb. kişiler arda'yı bize göndermeye çalıştılar. aynı şekilde mustafa cengiz yönetiminin de duruşunun farkındalar. arda'yı istemeyeceklerini biliyorlardı. dertleri bu iki tarafı karşı karşıya getirmekti, bunu da başardılar.
bu noktada aklımı kurcalayan birkaç nokta var. canım hocam, sen galatasaray ile nasıl uğraştıklarına en önden şahit oluyorsun ve buna rağmen bu tavrı sergileyebiliyorsun ya nasıl oluyor bu? bizi çekmeye çalıştıkları çukurun farkında değil misin, egon mu farkındalığına engel oluyor? bir başka kafamı kurcalayan konu da şu ki; biz arda turan'ın yediği tüm haltları kabul edip yine de çok iyi bir galatasaraylı olduğunu söylüyoruz ya hani, e bu nasıl galatasaraylılık? ben onun yerinde olsam ve bu kadar kaosa sebep versem çıkar açıklama yaparım, aşık olduğum renklere daha fazla zarar vermemek adına galatasaray'a transfer olma arzumdan vazgeçiyorum diye. zaten olay bu noktalara gelmeden önce bu şahıs iyi bir galatasaraylı olsaydı mevcut form durumuyla yarardan çok zararının olacağını bilir ve hiç bu toplara girmezdi.
arda'nın bende gram kıymeti yoktu zaten ama fatih terim'in bu yaptığını ona yakıştıramıyorum ve hayal kırıklığı içerisindeyim. umarım bu mevzuyu daha fazla uzatmaz.
--- alıntı ---
...sabri'ye de sevindim. galatasaray kendisine hizmet etmiş değerlere sahip çıkmalıdır. ben olsam, sabri'yi göndermezdim. kötü de olsa, burada kalırdı. büyük camialar, sembolleriyle ayakta kalır.
--- alıntı ---
e bu açıklama emsal teşkil ediyor zaten. fatih terim'in karakteri bu. bunu da herkes biliyor zaten, galatasaray düşmanları da. ondandır ki taa ne zamandır bizimle uğraşan, türlü türlü demeçler veren başakşehir başkanı, rıdvan dilmen vb. kişiler arda'yı bize göndermeye çalıştılar. aynı şekilde mustafa cengiz yönetiminin de duruşunun farkındalar. arda'yı istemeyeceklerini biliyorlardı. dertleri bu iki tarafı karşı karşıya getirmekti, bunu da başardılar.
bu noktada aklımı kurcalayan birkaç nokta var. canım hocam, sen galatasaray ile nasıl uğraştıklarına en önden şahit oluyorsun ve buna rağmen bu tavrı sergileyebiliyorsun ya nasıl oluyor bu? bizi çekmeye çalıştıkları çukurun farkında değil misin, egon mu farkındalığına engel oluyor? bir başka kafamı kurcalayan konu da şu ki; biz arda turan'ın yediği tüm haltları kabul edip yine de çok iyi bir galatasaraylı olduğunu söylüyoruz ya hani, e bu nasıl galatasaraylılık? ben onun yerinde olsam ve bu kadar kaosa sebep versem çıkar açıklama yaparım, aşık olduğum renklere daha fazla zarar vermemek adına galatasaray'a transfer olma arzumdan vazgeçiyorum diye. zaten olay bu noktalara gelmeden önce bu şahıs iyi bir galatasaraylı olsaydı mevcut form durumuyla yarardan çok zararının olacağını bilir ve hiç bu toplara girmezdi.
arda'nın bende gram kıymeti yoktu zaten ama fatih terim'in bu yaptığını ona yakıştıramıyorum ve hayal kırıklığı içerisindeyim. umarım bu mevzuyu daha fazla uzatmaz.