23883
skoru koruyamama vaziyetinin psikolojik olduğu kadar fiziksel olduğu ortada olan takım.
19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçının ilk yarısındaki tempoyu, insanlık için küçük olsa da, kendisi için bir adım olan o tempoyu dahi 90'a yayamayacağı aşikardı. aslında pas yapan da bir takım olduğumuz halde, oyun hazırlığı paslaşması başka, mağlup olan rakibin saldırmalı presinde pas yapmak başkadır, bundan kurtulmayı becerebilmek için de efor sarf etmek gerekir; halbuki aynı anda takımın temposu zaten yorgunluğa bağlı düşmüş oluyor.
bu noktada, ilerde top tutabilecek, fizikli bir pivot santraforumuz da olmadığına göre, salah gibi, en azından top taşıyabilen, mümkün olduğunca güçlü veya hızlı birine bu oyun görevini vermeliyiz bence. pres yenen anda, orta saha, gerilere kadar gelmeyip ileri atılacak ve karşı defanstan dönen topları toplayabilir veya hücuma dengeli çıkmalarına engel olabilir. yine bu denizli maçında, muslera'nın seri'yle girdiği bir paslaşma vardı ki yürekleri ağza getirdi. bu paslaşmayı beceremiyorsak asla girmemeliyiz. onyekuru veya sekidika, bir noktada bu görevi üstlenebilir gibi düşünüyorum. bu presten ve şu iki farkla önde olma rehavetinden çıkışımızın anahtarı, takım olarak, doğru alan parsellemeyle birlikte, böyle bir oyun tercihi üzerinden olabilir belki.
bu maçta, golü yan toptan yedik, fiziksel acziyet- geri çekilme daha yeni gerçekleşmişti. böyle olunca re-reaksiyon da gösteremiyoruz. sağ olsun terim de müdahale edip yorgunluktan beyni çalışmayan oyunculara bir mesaj da vermiyor... bir şekilde bu oyunu da çözmemiz gerek. belli ki sezon boyunca bize rahat yok çünkü.
19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçının ilk yarısındaki tempoyu, insanlık için küçük olsa da, kendisi için bir adım olan o tempoyu dahi 90'a yayamayacağı aşikardı. aslında pas yapan da bir takım olduğumuz halde, oyun hazırlığı paslaşması başka, mağlup olan rakibin saldırmalı presinde pas yapmak başkadır, bundan kurtulmayı becerebilmek için de efor sarf etmek gerekir; halbuki aynı anda takımın temposu zaten yorgunluğa bağlı düşmüş oluyor.
bu noktada, ilerde top tutabilecek, fizikli bir pivot santraforumuz da olmadığına göre, salah gibi, en azından top taşıyabilen, mümkün olduğunca güçlü veya hızlı birine bu oyun görevini vermeliyiz bence. pres yenen anda, orta saha, gerilere kadar gelmeyip ileri atılacak ve karşı defanstan dönen topları toplayabilir veya hücuma dengeli çıkmalarına engel olabilir. yine bu denizli maçında, muslera'nın seri'yle girdiği bir paslaşma vardı ki yürekleri ağza getirdi. bu paslaşmayı beceremiyorsak asla girmemeliyiz. onyekuru veya sekidika, bir noktada bu görevi üstlenebilir gibi düşünüyorum. bu presten ve şu iki farkla önde olma rehavetinden çıkışımızın anahtarı, takım olarak, doğru alan parsellemeyle birlikte, böyle bir oyun tercihi üzerinden olabilir belki.
bu maçta, golü yan toptan yedik, fiziksel acziyet- geri çekilme daha yeni gerçekleşmişti. böyle olunca re-reaksiyon da gösteremiyoruz. sağ olsun terim de müdahale edip yorgunluktan beyni çalışmayan oyunculara bir mesaj da vermiyor... bir şekilde bu oyunu da çözmemiz gerek. belli ki sezon boyunca bize rahat yok çünkü.