resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 23100
    zamanında kendisiyle yaşadığımız başarılar o zaman için hayallerimizin ötesindeydi, çok mutlu olduk, rüyaları yaşadık birlikte. ikinci dönemi kısıtlı imkanlara rağmen başarılı olan ve iyi giden lucescu’nun ahıydı bana göre, kayıp, tuhaf bir dönemdi. ünal aysal zamanında olanlardan sonra ise kızgındım, kırgındım kendisine. derken bir akşam bkm’de ata demirer’i izlerken sözlükte başlığının yıkıldığını gördüm, akabinde de ‘’nerede kalmıştık’’ tweet’ini. unuttum olanları. hepimiz insanız, insan hata yapabilir, zaman zaman üzebilir. hoca da bu sene hatalar yaptı, yapıyor ama ben toparlayacağını düşünüyorum. kendisine zarar veren iki olumsuz durum var görebildiğim kadarıyla.

    ilki evlatçılık ki bu aslında her zaman her durumda kötü bir şey değildir ama hocada işler karışıyor zaman zaman. euro 2008’e forvette sadece yedek semih ve bitik nihat’la gitmek intihar gibi bir şeydi mesela ama ikisi de fena oynamadı. selçuk adamlar para prim peşinde hocaya ters giderken yanında yer almış olabilir, bu elbette önemli bir duruş ancak karşılığı yıllardır oynamadığı halde sözleşme uzatmak olmamalıydı, belki teknik ekipte olabilirdi. belhanda, hazır bir kıvama getirmişsin, iyi kötü alıcısı çıkmış, sal gitsin bu adamı. feghouli, sıfırdan dönmüş olabilir ama aranan kan değil, sal gitsin. donk, geldiğinde ne kafa ne saha performansı olarak yoktu böyle bir adam, dipteydi. aldın yararlandın çok iyi ama performansı bir yere kadar. mariano keza. nagatomo keza. neyse, görmüştür diye düşünüyorum.

    ikincisi ise biatçılık, bu da gri bir alan. ya bendensin ya değil, ya bana koşulsuz biat edersin ya da burada yaşayamazsın gibi bir bakış açısı var gibi duruyor. etrafına vasıfsız (değilse de öyle görünen) adamları toplamasının ilk düşündürdüğü bu adamların sözünden çıkmayacaklarına emin olması. kendisiyle tartışacak, gerektiğinde önce çıkacak birilerini bulamadığından ziyade istemiyor gibi. özgüveni yüksek birinden çok beklenecek bir hareket değil, daha ziyade konfor alanını bozmak istememesi gibi geliyor bana. hata yapamaz gibi mi görüyor kendini, özeleştiri mi yapamıyor bilmiyorum ama taraftarı asıl üzen, kötü bir maçtan sonra çıkıp konuştuğunda söylemesi beklenen şeyleri söylememesi. kötü oynadıysak iyi oynadık demesi gibi mesela. ya da bundan sonra şöyle yapacağım dediği şeyleri yapmaması. bir kısmı alternatifsizlikten de olsa biraz daha açık olabilir hoca. ben yaptım oldu, dediğim dedik, benim doğrumsa doğrudur gibi düşünce yapıları iyi gelmiyor bize.

    her şeye rağmen elbette kredisi vardır, çok kıymetli bir değerimizdir, toparlayacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın