resim
Dursun Aydın Özbek
Görev:Başkan
Takım:Galatasaray
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 7145
    galatasaray tarihinin en kötü başkanıdır. ülkeyi bu şekilde yönetse yüce divanda yargılanır hatta biraz abartayım 60 larda ülkeyi bu şekilde yönetse idam cezası alırdı. iki yıl sekiz aylık görev süresince beş kupa kazanması bu gerçeği değiştirmez.

    32 ay gibi kısa sürede kendisi sırasıyla hamza hamzaoğlu, mustafa denizli, jan olde riekerink ve igor tudor’un teknik direktörlük görevine son vererek bizi istikrarsızlığa sürüklemiştir. bakıldığı zaman bu isimlerin hepsiyle yolların ayrılma kararı doğru ancak tercih edilmeleri son derece yanlıştı (bu isimlerden hamza hamzaoğlu göreve geldiğinde mevcut teknik direktör olduğu için onu tenzih ediyorum).

    futbolcu tercihleri ve verilen bonservisler asıl hepimizin içini acıtan kısmı işin. sokağa saçılan milyonlarca euro. birkaç örnek; jose rodriguez martinez, jem karacan, bilal kısa, nigel de jong, josue ve emrah başsan herhangi bir bonservis ödenmeden transfer edilmiş lakin fayda alınamamıştır. bu oyuncuların yıllık toplam maliyeti yaklaşık 4.500.000 € civarıdır. yine kendi döneminde bonservis ücreti ödeyerek kadroya kattığımız bazı isimler şöyle; cenk gönen (600.000 €), lionel carole (1.500.000 €), podolski (2.500.000 €), martin linnes (2.000.000 €), donk (2.500.000 €), cavanda (1.8000.000 €), tolga ciğerci (3.000.000 €), eren derdiyok (4.000.000 €), serdar aziz (4.500.000 €), garry rodrigues (3.500.000 €), ahmet çalık (2.500.000 €), maicon (7.000.000 €), gomis (2.500.000 €), belhanda (10.000.000 €), mariano (4.000.000 €), ndiyae (9.000.000 €), fernando (5.250.000 €), feghouli (4.250.000 €), latovlavici (500.000 €). yani yıllık ücretler ve menajer komisyonları hariç yaklaşık olarak 70.000.000 €. bu isimlerin bazılarından oldukça verim aldık, bazılarını aldığımız fiyatın üstüne sattık ama büyük çoğunluğu verilen bonservislere kıyasla fiyasko diye tabir edebileceğimiz transferler. o zamanın şartlarında da mevcut şartlarda da galatasaray’ın kısa vadelerde böylesine harcalamalar yapma lüksü kesinlikle yoktur. ki bu harcamalar avrupa’da başarı getirmemiş, aksine kulübümüzü avrupa kupalarından men etme tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır.

    ha bir de yönetim kurulunu kandırarak yetki alıp, değerinin çok altında muhtemelen kendi kişisel çıkarları doğrultusunda elden çıkarmaya çalıştığı ve net bir açıklama getiremediği riva florya soygunu var. bu adam kadar galatasaray’a zarar veren başka insan yoktur. bunca yaşanan şeye rağmen hala galatasaray’ı icraya verip, divan kurulu toplantılarında çok rahat konuşması ne yalan söyleyim kanıma dokunuyor. borcunu isterken klüpte oluşturduğu derin ekonomik darboğazın sorumlusu sanki kendisi değilmiş gibi rahat oluşu beni çok rahatsız ediyor. umarım borcu yakın zamanda ödenir de gölgesini üzerimizden çeker.
App Store'dan indirin Google Play'den alın