22855
geldiğinde sadece 12 futbolcu vardı. donk'u takıma geri kazandırdı, nagatomo'yu da kadroya kattı ve büyük maçlarda rencide edilmiş o takımı şampiyon yaptı. ancak 12 kişilik kadroyu geliştirerek genişletmesi gerekirken sattığın kadar al belası çıktı. kadron dar, defolu ve sattığın kadar al belası var başında. kadro mühendisliği yazan arkadaşlar oluyor. arkadaşlar kadro mühendisliğini 40 milyon euro harcayabiliyorsan yaparsın. dar olan kadrona 4 milyon euro gibi bir bedelle 13 tane futbolcu katıyorsan kadro mühendisliği yapamazsın. yaptım desen de kimseyi inandıramazsın. işin şansa kalmıştır çünkü.
daha önce beşiktaş özelinde de değindim bu duruma. ffp kıskacındaki takımlar ''ya tutarsa'' transferi yaparlar, ya da bazen tutma ihtimalinin çok düşük olduğunu bildikleri halde karşılarına fırsat transferi çıktığı için tutma ihtimaline sığınarak transfer yaparlar. beşiktaş ne marcelo'yu ne de enzo roco'yu uzun uzun izleyip almadı. fırsat transfer olarak gördüler. tutarsa ne ala dediler. marcelo belki de beşiktaş'ta kariyerinin zirvesini gördü ve çok iyi kar ettirdi. ancak aynı mantıkla alınan enzo roco'yu oynatamıyorlar.
yani sözün özü ffp kıskacındaysan ve dar olan kadronu hem güçlendirmek hem de genişletmek zorundaysan kadro mühendisliği yapamazsın. önüne düşük maliyetli fırsatlar çıkar. ya tutarsa diye onları kadrona katarsın. seri ve n'zonzi transferi bizim için fırsat transferleriydiler. ikisi de yüksel bedelle transfer olduktan 1 sene sonra gözden düşmüş. maliyetleri oldukça düşük. hoca bu adamlara hayır dese, benim oyun planıma yada bizim ligimize uymazlar dese bu sefer bu yoklukta bedavaya seri ve nzonzi fırsatı vardı elinin tersiyle itti diye linç edilecekti.
geçen yazın fırsat transferi onyekuru'ydu. bu yaz kulübü bonservisle satmak istedi. bizde para yok. bu seneki fırsat transferimiz ryan babel oldu. yani gördüğünüz gibi seçilen şey oyuncunun oyun stili değil transfer ücreti. transfer ücreti bütçene uyuyorsa ya tutarsa deyip kadrona katıyorsun. yani ffp kıskacındaki bir takım 4 milyona 13 oyuncu getirmişse ortada bir kadro mühendisliği yoktur. olamaz da. bunun için de kimseyi suçlayamayız.
benim burada en üzüldüğüm konu hocaya düşman bir tayfanın türemesi. sürekli aynı şeyleri istatistikleri yok sayarak yazmaları. ve ilgi çekmek için gece yarısını bekleyip yazmaları. yok neymiş steven nzonzi takımın en iyisiymiş. sebepsiz yere kesik yiyince küsmüş, oynamamış. ya arkadaşlar sizin takımın en iyisi dediğiniz adam ilk kesiğini yediğinde 180 dakikadan uzun süredir 0 top kapma ve 0 pas arası yapma istatistiği ile oynuyordu. bu adam ağır, hantal, çok kısa metrajda oynuyor. bu adam 180 dakikadır 0 top kapma ve 0 pas arası ile oynarken nasıl takımın en iyilerinden oluyor ya biri bana bunu açıklasın.
ancak sakın, ama sakın bana tutup da hocanın sistemi vs gibi argümanlarla gelmeyin. mesela seri'nin isabetsiz pasları takımın statikliği ile seri'nin düşünme hızının uyuşmaması ile açıklanabilir. ancak stoperleri üçleyen bir ön libero oyuncusunun 180 dakikadan uzun süredir 0 top kapma ve 0 pas arası gibi istatistiklerle oynamasının izahı yok arkadaşlar. bunu sistemle falan açıklayana gülerim. bir ön libero oyuncusu hangi sistemde olursa olsun top kapma ve pas arası yapma istatistiğinde bu kadar silik olamaz. oluyorsa bir problem vardır. sistemde değil kendi isteğinde, arzusunda yada fiziğinde bir problem vardır. zaten problem olmasa 30 milyon saydıktan 1 sene sonra kim niye göndersin.
ama görüyorum bazı arkadaşlar çıkıyorlar sırf hocayı gömecez diye umut bulut kadar bile top kapamamış adama takımın en iyisiydi diyorlar. 180 dakikadır 0 top kapma 0 pas arası ile oynadığı için kesik yiyen adama haksız yere kesik yedi diyorlar. ya bu istatistiği selçuk inan yapsa linç edilir. nzonzi olunca sırf hocayı gömmek için takımın en iyisi olduğu iddia ediliyor. komik olmayın arkadaşlar. bir de yok antremanda taktik çalışmayacaz mı demiş hasan şaş'la falan da tartışmış bunun üzerine de o yüzden kadro dışı kalmış. ya bu sallamasyonun kaynağı fenerbahçeli hesaplar. siz de çıkıp onlara çanak tutuyorsunuz. yok gaz çalışacaklar amk. bir de konuya daha çok dil bilen ümit davala değil de kariyeri boyunca türkiye'den hiç ayrılmayan hasan şaş dahil olmuş güya. çünkü fatih terim'den sonraki en nefret ettikleri isim de o. siz de düşüyorsunuz bu tuzaklara.
evet kötü transfer yaptık. kadro mühendisliği de kötü oldu. ama bahsettim. 4 milyon euroya 12-13 tane oyuncu getirmek zorunda olduğun bir ortamda çok da fazla mühendislik yapma şansın yoktu zaten. önceki yönetim herkese kol gibi sözleşme vermiş. kimi göndermeye kalksan daha şu kadar yıllık sözleşmem var burada mutluyum diye konuşmaya başlıyor kulübü zor duruma sokmak, zor durumdaki ve kendisini göndermek zorundaki kulüpten 2 kuruş daha fazla kopartabilmek için. düşünün bağları kopartmış belhanda bile bunları söyledi. ortada bizim zannettiğimizden çok daha zor bir durum var. sandığınız kadar kolay olmuyor bu transfer işleri.
daha önce beşiktaş özelinde de değindim bu duruma. ffp kıskacındaki takımlar ''ya tutarsa'' transferi yaparlar, ya da bazen tutma ihtimalinin çok düşük olduğunu bildikleri halde karşılarına fırsat transferi çıktığı için tutma ihtimaline sığınarak transfer yaparlar. beşiktaş ne marcelo'yu ne de enzo roco'yu uzun uzun izleyip almadı. fırsat transfer olarak gördüler. tutarsa ne ala dediler. marcelo belki de beşiktaş'ta kariyerinin zirvesini gördü ve çok iyi kar ettirdi. ancak aynı mantıkla alınan enzo roco'yu oynatamıyorlar.
yani sözün özü ffp kıskacındaysan ve dar olan kadronu hem güçlendirmek hem de genişletmek zorundaysan kadro mühendisliği yapamazsın. önüne düşük maliyetli fırsatlar çıkar. ya tutarsa diye onları kadrona katarsın. seri ve n'zonzi transferi bizim için fırsat transferleriydiler. ikisi de yüksel bedelle transfer olduktan 1 sene sonra gözden düşmüş. maliyetleri oldukça düşük. hoca bu adamlara hayır dese, benim oyun planıma yada bizim ligimize uymazlar dese bu sefer bu yoklukta bedavaya seri ve nzonzi fırsatı vardı elinin tersiyle itti diye linç edilecekti.
geçen yazın fırsat transferi onyekuru'ydu. bu yaz kulübü bonservisle satmak istedi. bizde para yok. bu seneki fırsat transferimiz ryan babel oldu. yani gördüğünüz gibi seçilen şey oyuncunun oyun stili değil transfer ücreti. transfer ücreti bütçene uyuyorsa ya tutarsa deyip kadrona katıyorsun. yani ffp kıskacındaki bir takım 4 milyona 13 oyuncu getirmişse ortada bir kadro mühendisliği yoktur. olamaz da. bunun için de kimseyi suçlayamayız.
benim burada en üzüldüğüm konu hocaya düşman bir tayfanın türemesi. sürekli aynı şeyleri istatistikleri yok sayarak yazmaları. ve ilgi çekmek için gece yarısını bekleyip yazmaları. yok neymiş steven nzonzi takımın en iyisiymiş. sebepsiz yere kesik yiyince küsmüş, oynamamış. ya arkadaşlar sizin takımın en iyisi dediğiniz adam ilk kesiğini yediğinde 180 dakikadan uzun süredir 0 top kapma ve 0 pas arası yapma istatistiği ile oynuyordu. bu adam ağır, hantal, çok kısa metrajda oynuyor. bu adam 180 dakikadır 0 top kapma ve 0 pas arası ile oynarken nasıl takımın en iyilerinden oluyor ya biri bana bunu açıklasın.
ancak sakın, ama sakın bana tutup da hocanın sistemi vs gibi argümanlarla gelmeyin. mesela seri'nin isabetsiz pasları takımın statikliği ile seri'nin düşünme hızının uyuşmaması ile açıklanabilir. ancak stoperleri üçleyen bir ön libero oyuncusunun 180 dakikadan uzun süredir 0 top kapma ve 0 pas arası gibi istatistiklerle oynamasının izahı yok arkadaşlar. bunu sistemle falan açıklayana gülerim. bir ön libero oyuncusu hangi sistemde olursa olsun top kapma ve pas arası yapma istatistiğinde bu kadar silik olamaz. oluyorsa bir problem vardır. sistemde değil kendi isteğinde, arzusunda yada fiziğinde bir problem vardır. zaten problem olmasa 30 milyon saydıktan 1 sene sonra kim niye göndersin.
ama görüyorum bazı arkadaşlar çıkıyorlar sırf hocayı gömecez diye umut bulut kadar bile top kapamamış adama takımın en iyisiydi diyorlar. 180 dakikadır 0 top kapma 0 pas arası ile oynadığı için kesik yiyen adama haksız yere kesik yedi diyorlar. ya bu istatistiği selçuk inan yapsa linç edilir. nzonzi olunca sırf hocayı gömmek için takımın en iyisi olduğu iddia ediliyor. komik olmayın arkadaşlar. bir de yok antremanda taktik çalışmayacaz mı demiş hasan şaş'la falan da tartışmış bunun üzerine de o yüzden kadro dışı kalmış. ya bu sallamasyonun kaynağı fenerbahçeli hesaplar. siz de çıkıp onlara çanak tutuyorsunuz. yok gaz çalışacaklar amk. bir de konuya daha çok dil bilen ümit davala değil de kariyeri boyunca türkiye'den hiç ayrılmayan hasan şaş dahil olmuş güya. çünkü fatih terim'den sonraki en nefret ettikleri isim de o. siz de düşüyorsunuz bu tuzaklara.
evet kötü transfer yaptık. kadro mühendisliği de kötü oldu. ama bahsettim. 4 milyon euroya 12-13 tane oyuncu getirmek zorunda olduğun bir ortamda çok da fazla mühendislik yapma şansın yoktu zaten. önceki yönetim herkese kol gibi sözleşme vermiş. kimi göndermeye kalksan daha şu kadar yıllık sözleşmem var burada mutluyum diye konuşmaya başlıyor kulübü zor duruma sokmak, zor durumdaki ve kendisini göndermek zorundaki kulüpten 2 kuruş daha fazla kopartabilmek için. düşünün bağları kopartmış belhanda bile bunları söyledi. ortada bizim zannettiğimizden çok daha zor bir durum var. sandığınız kadar kolay olmuyor bu transfer işleri.