10172
galatasaray kariyerinin ilk sezonunun (2011-12) hemen basinda, karabuk macinda hatali cikisi sonrasi kirmizi kart yemis, “eyvah kotu kaleci mi aldik” dedirtmisti. ondan sonrasi malum, daha birkac senesi var ama simdiden kulup tarihine gecmis bir isimdir. belki turgay seren olmasa heykeli bile dikilebilir ama illa ki “turgay kaptan varken muslera’nin heykeli mi dikilir” diyenler cikacagi icin yapilabilecegini sanmiyorum.
muslera’nin olumlu yanlarini siralayacak olursak:
- kaleci teknigi: bu konuda uzman degilim fakat pozisyon alma, aci kapatma, topun dusecegi veya
gelecegi yeri suzme gibi yetenekleri sayilabilir. ozellikle karsi karsiyalarda vucudu cok hizli bir bicimde enteresan bir sekil alabilmektedir.
- istikrar: hem mac icinde, hem sezon icinde hem de daha uzun vadede istikrarli bir performansi vardir. mac icinde sartlar ne olursa olsun oyundan kopmaz. cok iyi oynadigi bir macta beklenmedik gol yemez. bu performansi sezona da yayar, takimin durumundan etkilenmez. zaten sadece yetenegi degil, bu ozelligi onu buyuk futbolcular arasina sokmustur. cok sukur herhangi onemli bir sakatlik da yasamamistir.
- konsantrasyon: meshur hashtag’imiz konsantrasyon, muslera’nin es anlamlisi gibidir aslinda. ister 5-0 onde ister 5-0 maglup olalim, oyundan kopmaz, ciddiyetini birakmaz.
- psikolojik faktorler: pozitif enerjisiyle takima saha disinda onemli katki saglamakta ve takim ruhunun saglanmasinda onemli rol oynamaktadir. problem cikartmaz, tam tersine problem cozebilir. ayrica sunu da belirtmemek olmaz, adi hicbir zaman transfer dedikodularina, maasina zam istedi haberlerine, kampa gec katilmalara vs. karismamistir. hasan sas tum bunlari ntvspor’da katildigi bir programda “takimimda muslera karakterinde 5 tane adam olsun sirtim yere gelmez” diye ozetlemisti.
- fair-play: saha ici ve disinda kavgaya polemige bulasmaz. rakip takim seyircisiyle muhatap olmaz. bu nedenle saniyorum tum kuluplerin taraftarlari tarafindan da sempatik gorulur. volkan demirel’e veda mesaji bile yollamistir.
-
birazcik da olumsuz yonlerine deginelim:
- hava toplari: muslera hava topuna cikma riskini almayi sevmez, ozellikle de duran toplarda. gercekten de bosa cikip yedigi bir hatali golu hatirlamiyorum cunku bu konuda garanticidir. bazen alti pasa dusen toplara bile cikmayarak hatali goller yedigi olmustur. yine de bu tarz goller tepki cekmez, hatta futboldan cok anlamayanlar hatayi farketmeyebilir de. kendisi ile bir roportaj yapma firsatim olsa soracagim sorulardan biri bu olur, acaba duran top fobisinin sebebi nedir, kaleciliginin ilk yillarindan kotu anilari mi vardir?
- topu oyuna sokma: bu konuda kotu degildir, nadiren hata yapar ama cok da fark yaratmaz. cok “temiz” bir ayagi oldugu iddia edilemez.
- penalti: muslera’mizi penalti kurtarirken pek goremeyiz, dogal olarak kose tahmininde de pek parlak degildir. cani sagolsundur. demek ki penalti ustasi taffarel ile uzun yillar calismak bile bu konuda katkida saglamadi, ilginc.
- saha ici yumusakligi: bundan kastim sahada arkadaslarina yeteri kadar firca atmamasidir. sanirim bu entrydeki en subjektif yorum bu alacak ama ben muslera’nin zaman zaman daha sert uyarilarda bulunmasini bekliyorum. tabi o kadar guzel bir adam ki dili varmiyor sanirim.
galatasaray kariyeri coktan unutulan lorik cana, muslera’nin transferinde lazio ile takasta kullanilarak dolayli yoldan da olsa takimimiza buyuk katki saglamistir, onu da bu vesileyle buradan minnetle anmis olalim. bu 9 yillik surecte bence muslera her zaman dunyanin en iyi 20 kalecisinden biri olmustur. buna ragmen daha iyi bir takima neden transfer olmamistir? buna maasinin yuksekligi, menajerinin beceriksizligi, dunya kupalari'ndaki (2014 ve 2018) nispeten zayif performansi, kulube bagliligi, istanbul'da ailece mutlu olmalari gibi faktorlerden en az bir tanesi sebep olmus olabilir. iyi ki oyle olmustur, seni cok seviyoruz ve hep sevecegiz nando.
muslera’nin olumlu yanlarini siralayacak olursak:
- kaleci teknigi: bu konuda uzman degilim fakat pozisyon alma, aci kapatma, topun dusecegi veya
gelecegi yeri suzme gibi yetenekleri sayilabilir. ozellikle karsi karsiyalarda vucudu cok hizli bir bicimde enteresan bir sekil alabilmektedir.
- istikrar: hem mac icinde, hem sezon icinde hem de daha uzun vadede istikrarli bir performansi vardir. mac icinde sartlar ne olursa olsun oyundan kopmaz. cok iyi oynadigi bir macta beklenmedik gol yemez. bu performansi sezona da yayar, takimin durumundan etkilenmez. zaten sadece yetenegi degil, bu ozelligi onu buyuk futbolcular arasina sokmustur. cok sukur herhangi onemli bir sakatlik da yasamamistir.
- konsantrasyon: meshur hashtag’imiz konsantrasyon, muslera’nin es anlamlisi gibidir aslinda. ister 5-0 onde ister 5-0 maglup olalim, oyundan kopmaz, ciddiyetini birakmaz.
- psikolojik faktorler: pozitif enerjisiyle takima saha disinda onemli katki saglamakta ve takim ruhunun saglanmasinda onemli rol oynamaktadir. problem cikartmaz, tam tersine problem cozebilir. ayrica sunu da belirtmemek olmaz, adi hicbir zaman transfer dedikodularina, maasina zam istedi haberlerine, kampa gec katilmalara vs. karismamistir. hasan sas tum bunlari ntvspor’da katildigi bir programda “takimimda muslera karakterinde 5 tane adam olsun sirtim yere gelmez” diye ozetlemisti.
- fair-play: saha ici ve disinda kavgaya polemige bulasmaz. rakip takim seyircisiyle muhatap olmaz. bu nedenle saniyorum tum kuluplerin taraftarlari tarafindan da sempatik gorulur. volkan demirel’e veda mesaji bile yollamistir.
-
birazcik da olumsuz yonlerine deginelim:
- hava toplari: muslera hava topuna cikma riskini almayi sevmez, ozellikle de duran toplarda. gercekten de bosa cikip yedigi bir hatali golu hatirlamiyorum cunku bu konuda garanticidir. bazen alti pasa dusen toplara bile cikmayarak hatali goller yedigi olmustur. yine de bu tarz goller tepki cekmez, hatta futboldan cok anlamayanlar hatayi farketmeyebilir de. kendisi ile bir roportaj yapma firsatim olsa soracagim sorulardan biri bu olur, acaba duran top fobisinin sebebi nedir, kaleciliginin ilk yillarindan kotu anilari mi vardir?
- topu oyuna sokma: bu konuda kotu degildir, nadiren hata yapar ama cok da fark yaratmaz. cok “temiz” bir ayagi oldugu iddia edilemez.
- penalti: muslera’mizi penalti kurtarirken pek goremeyiz, dogal olarak kose tahmininde de pek parlak degildir. cani sagolsundur. demek ki penalti ustasi taffarel ile uzun yillar calismak bile bu konuda katkida saglamadi, ilginc.
- saha ici yumusakligi: bundan kastim sahada arkadaslarina yeteri kadar firca atmamasidir. sanirim bu entrydeki en subjektif yorum bu alacak ama ben muslera’nin zaman zaman daha sert uyarilarda bulunmasini bekliyorum. tabi o kadar guzel bir adam ki dili varmiyor sanirim.
galatasaray kariyeri coktan unutulan lorik cana, muslera’nin transferinde lazio ile takasta kullanilarak dolayli yoldan da olsa takimimiza buyuk katki saglamistir, onu da bu vesileyle buradan minnetle anmis olalim. bu 9 yillik surecte bence muslera her zaman dunyanin en iyi 20 kalecisinden biri olmustur. buna ragmen daha iyi bir takima neden transfer olmamistir? buna maasinin yuksekligi, menajerinin beceriksizligi, dunya kupalari'ndaki (2014 ve 2018) nispeten zayif performansi, kulube bagliligi, istanbul'da ailece mutlu olmalari gibi faktorlerden en az bir tanesi sebep olmus olabilir. iyi ki oyle olmustur, seni cok seviyoruz ve hep sevecegiz nando.