22816
eleştirilmesinin sebebi bu takıma bu oyunu oynatıyor olmasının kendisine hiç yakışmıyor olması olan imparator.
fatih hocadan habersiz florya'ya kuş giremez. transferlerden dolayı yönetimi suçlamak bu yüzden yersiz. belki falcao transferini istememiştir, o da sosyal medyadaki fotoğraf rezaleti ve inanılmaz taraftar baskısı sebebiyle olmazsa olmaz bir hale gelmişti artık. hadi illa yönetimi suçlayacağız diyelim, yalnızca falcao transferinden suçlayabiliriz. nzonzi, seri, lemina, şener, adem, emre mor, taylan, andone, jimmy durmaz transferlerinin hiçbirini hocanın istemediğine inanmıyorum, mümkün de değil zaten böyle bir şey.
ne nzonzi abartıldığı kadar ağır ne seri söylendiği kadar berbat ne de jimmy, taylan, adem görüldüğü kadar yetersiz oyuncular. hoca bu oyunculara uygun bir sistem oturtamadı ve takımı üzerinde her zamanki bildiğimiz otoritesini kuramadı. takım sahada ne yaptığını bilmiyor. ayrıca oyuncular arasında takımdaşlık da sıfır. bu belki de iskeletinin çoğunluğu kiralık ve aidiyet duygusu düşük oyunculardan kurulu bir takım olmamızdandı fakat yine de her şey kendisine sorulan, kendisinden habersiz iş yapılmayan bir teknik direktör, bir ikon olarak bu sorunu okumlaması ve çözüm üretmesi gereken de fatih hocaydı.
hoca takımın sorunlarının farkında olduğunu her hafta dile getirdi, birkaç kez ciddi değişiklikler yapacağını söyledi. maalesef geldiğimiz noktada bunların hiçbirini göremedik ve muhtemelen o meşhur ocak ayına kadar göremeyeceğiz.
halbuki hoca çok değil bir sezon önce* elinde forveti olmadan sezona başlamış, bu sorunu en erken çözebileceği tarihe kadar geçici çözümler üretmeye çalışmış ve bunda ama öyle ama böyle belirli bir başarı yakalamıştı. bize hala şaka gibi geliyor olabilir ama yarım sezonu forvetsiz oynayan bir takımın hocası olarak o dönemi bir şekilde nispeten az yarayla kapatabilmiş ve sonunda şampiyonluğu kazanmıştı. forvetsiz sezondan bir sene önce ise* takımı tudor'dan devralmış, yine elindekilerden bir şekilde yararlanmış ve ipi göğüslemeyi bilmişti.
4. fatih terim döneminin ilk iki sezonunda yine iyi futbol yoktu fakat hocanın bir şeyler için uğraştığını, bir şekilde sonuca ulaşabileceğini hissedebiliyorduk. gerek zirve yarışı verebilecek dişli takımların sayıca azlığı gerekse tecrübe faktörüyle son düzlükleri ekstra iyi oynamış ve iki şampiyonluk kazanmıştık. 2019-20 sezonunda hem dişli takım sayısı arttı hem geçen sezonlarda birlikte yarışta olmayan 4 büyüklerin hepsi ayaklandı hem de fatih hoca kendisinin yapmayacağı ne varsa onu yapar oldu.
eleştirilen nokta tam da bu işte. hocanın elindeki imkanlar zaten hiçbir zaman bir real madrid bir psg olmadı, olması da ülke şartları yüzünden hiçbir zaman mümkün değildi. ama hoca hiçbir zaman bu sezon olduğu kadar bahaneler arkasına sığınmazdı, bu kadar ne oynadığı belli olmayan bir takımı olmazdı, takımlarında otorite eksikliği bu kadar hissedilmezdi, huzursuzluklar bu kadar uzun sürmezdi, tepkiler yerinde ve zamanında mutlaka gelirdi. kenarda fatih hoca olduğuna görmesem inanmayacağım bir sezon yaşıyoruz.
ben şahsen hocaya en çok bu yüzden kızıyorum, eleştiriyorum. hoca başlı başına bir efsane, bir ekol, bir mihenk taşı. çoğumuz için de bir baba, bir lider figürü. ona hiç konduramadığımız için eleştiriyoruz. eleştirilmez de değil zaten kendisi, ona sorsak eminim o da böyle söylerdi.
4. döneminin klasikleşmiş bir olayı olarak yine çok hareketli bir ocak transfer dönemi yaşayacağız bu çok belli. dileğim artık yaptığı hatalardan ders alması, daha çözüm odaklı olması ve evlatçılık huyundan vazgeçmesi. kendisi gibisi muhtemelen bir daha gelmeyecektir ama yaş itibariyle kendisi gibisinin böyle gitmesi beni çok üzer. ne kadar kötü de gözüksek yine bu takımdan bir şampiyon çıkartabilecek yeryüzündeki belki tek hoca hala o.
umuyorum toparlarır, eski hırsına yeniden kavuşur, kafasını sahaya verir. gerisi zaten gelecektir. önümüzdeki 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı ile beraber bir seri yakalama şansımız var. avrupa'dan elenmiş, kupadan da muhtemelen elenecek bir takımın yarışacağı tek kulvarda mutlaka yapması gereken bir seri. cumartesi günü yine bir heyecanla destekleyeceğiz, inşallah kendisi ve takımı bu heyecanı sahaya yansıtırlar.
fatih hocadan habersiz florya'ya kuş giremez. transferlerden dolayı yönetimi suçlamak bu yüzden yersiz. belki falcao transferini istememiştir, o da sosyal medyadaki fotoğraf rezaleti ve inanılmaz taraftar baskısı sebebiyle olmazsa olmaz bir hale gelmişti artık. hadi illa yönetimi suçlayacağız diyelim, yalnızca falcao transferinden suçlayabiliriz. nzonzi, seri, lemina, şener, adem, emre mor, taylan, andone, jimmy durmaz transferlerinin hiçbirini hocanın istemediğine inanmıyorum, mümkün de değil zaten böyle bir şey.
ne nzonzi abartıldığı kadar ağır ne seri söylendiği kadar berbat ne de jimmy, taylan, adem görüldüğü kadar yetersiz oyuncular. hoca bu oyunculara uygun bir sistem oturtamadı ve takımı üzerinde her zamanki bildiğimiz otoritesini kuramadı. takım sahada ne yaptığını bilmiyor. ayrıca oyuncular arasında takımdaşlık da sıfır. bu belki de iskeletinin çoğunluğu kiralık ve aidiyet duygusu düşük oyunculardan kurulu bir takım olmamızdandı fakat yine de her şey kendisine sorulan, kendisinden habersiz iş yapılmayan bir teknik direktör, bir ikon olarak bu sorunu okumlaması ve çözüm üretmesi gereken de fatih hocaydı.
hoca takımın sorunlarının farkında olduğunu her hafta dile getirdi, birkaç kez ciddi değişiklikler yapacağını söyledi. maalesef geldiğimiz noktada bunların hiçbirini göremedik ve muhtemelen o meşhur ocak ayına kadar göremeyeceğiz.
halbuki hoca çok değil bir sezon önce* elinde forveti olmadan sezona başlamış, bu sorunu en erken çözebileceği tarihe kadar geçici çözümler üretmeye çalışmış ve bunda ama öyle ama böyle belirli bir başarı yakalamıştı. bize hala şaka gibi geliyor olabilir ama yarım sezonu forvetsiz oynayan bir takımın hocası olarak o dönemi bir şekilde nispeten az yarayla kapatabilmiş ve sonunda şampiyonluğu kazanmıştı. forvetsiz sezondan bir sene önce ise* takımı tudor'dan devralmış, yine elindekilerden bir şekilde yararlanmış ve ipi göğüslemeyi bilmişti.
4. fatih terim döneminin ilk iki sezonunda yine iyi futbol yoktu fakat hocanın bir şeyler için uğraştığını, bir şekilde sonuca ulaşabileceğini hissedebiliyorduk. gerek zirve yarışı verebilecek dişli takımların sayıca azlığı gerekse tecrübe faktörüyle son düzlükleri ekstra iyi oynamış ve iki şampiyonluk kazanmıştık. 2019-20 sezonunda hem dişli takım sayısı arttı hem geçen sezonlarda birlikte yarışta olmayan 4 büyüklerin hepsi ayaklandı hem de fatih hoca kendisinin yapmayacağı ne varsa onu yapar oldu.
eleştirilen nokta tam da bu işte. hocanın elindeki imkanlar zaten hiçbir zaman bir real madrid bir psg olmadı, olması da ülke şartları yüzünden hiçbir zaman mümkün değildi. ama hoca hiçbir zaman bu sezon olduğu kadar bahaneler arkasına sığınmazdı, bu kadar ne oynadığı belli olmayan bir takımı olmazdı, takımlarında otorite eksikliği bu kadar hissedilmezdi, huzursuzluklar bu kadar uzun sürmezdi, tepkiler yerinde ve zamanında mutlaka gelirdi. kenarda fatih hoca olduğuna görmesem inanmayacağım bir sezon yaşıyoruz.
ben şahsen hocaya en çok bu yüzden kızıyorum, eleştiriyorum. hoca başlı başına bir efsane, bir ekol, bir mihenk taşı. çoğumuz için de bir baba, bir lider figürü. ona hiç konduramadığımız için eleştiriyoruz. eleştirilmez de değil zaten kendisi, ona sorsak eminim o da böyle söylerdi.
4. döneminin klasikleşmiş bir olayı olarak yine çok hareketli bir ocak transfer dönemi yaşayacağız bu çok belli. dileğim artık yaptığı hatalardan ders alması, daha çözüm odaklı olması ve evlatçılık huyundan vazgeçmesi. kendisi gibisi muhtemelen bir daha gelmeyecektir ama yaş itibariyle kendisi gibisinin böyle gitmesi beni çok üzer. ne kadar kötü de gözüksek yine bu takımdan bir şampiyon çıkartabilecek yeryüzündeki belki tek hoca hala o.
umuyorum toparlarır, eski hırsına yeniden kavuşur, kafasını sahaya verir. gerisi zaten gelecektir. önümüzdeki 14 aralık 2019 galatasaray ankaragücü maçı ile beraber bir seri yakalama şansımız var. avrupa'dan elenmiş, kupadan da muhtemelen elenecek bir takımın yarışacağı tek kulvarda mutlaka yapması gereken bir seri. cumartesi günü yine bir heyecanla destekleyeceğiz, inşallah kendisi ve takımı bu heyecanı sahaya yansıtırlar.