495
sevgili sözlükte referans gösterilerek mevcut durumumuzu normal göstermeye çalışıldığını okudukça prensibini yanlış anladığımı düşündüğüm kural.
bu sebepten bu entryi girmek istedim. şöyle ki bir kısım yazar arkadaşım "bu ffp anlaşması varken işimiz zor" diyor ki evet zor, ona şüphe yok.
lakin bu söylemden çıkan dolaylı anlam o zaman şu oluyor; ffp anlaşmasi bir bitsin, daha iyi oyuncu alacağız ve "uçmaya başlayacağız".
oysa benim anladığım ise şu; uefa organizasyonuna gittiğin sürece ya da 1-2 sene gidemeyip sonra tekrar başardığında devamlı bu radarın altındasın. anlaşma bitti hemen ilk transfer döneminde gelir-gider dengesini şöyle bir 30 milyon eksiye sokayım diyemiyorsun. ya da daha doğrusu dersin ağzını tutan yok da o zaman da pat tekrar başa döner ve kendini tekrar uefa önünde hesap verirken, "ağam ben ettim sen etme" derken bulursun.
uzun lafın kısası bu ffp'nin amacı bağcıyı dövmek değil de üzüm yemek, takımlara kaynaklarını transfer döneminde nasıl düzgün kullanmasını öğretmek, gerekirse dikte etmek.
ezcümle, biz tümden mantaliteyi değiştirip bu mantığa adapte olmadıkça işimiz zor olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
ha gün gelir sportif a.ş. satılır ya da çılgın bir sponsorluk anlaşması yaparız o ayrı bir senaryo olur ama olmadikça stad gelirin belli, store gelirin belli yani big brother is watching us...
bu sebepten bu entryi girmek istedim. şöyle ki bir kısım yazar arkadaşım "bu ffp anlaşması varken işimiz zor" diyor ki evet zor, ona şüphe yok.
lakin bu söylemden çıkan dolaylı anlam o zaman şu oluyor; ffp anlaşmasi bir bitsin, daha iyi oyuncu alacağız ve "uçmaya başlayacağız".
oysa benim anladığım ise şu; uefa organizasyonuna gittiğin sürece ya da 1-2 sene gidemeyip sonra tekrar başardığında devamlı bu radarın altındasın. anlaşma bitti hemen ilk transfer döneminde gelir-gider dengesini şöyle bir 30 milyon eksiye sokayım diyemiyorsun. ya da daha doğrusu dersin ağzını tutan yok da o zaman da pat tekrar başa döner ve kendini tekrar uefa önünde hesap verirken, "ağam ben ettim sen etme" derken bulursun.
uzun lafın kısası bu ffp'nin amacı bağcıyı dövmek değil de üzüm yemek, takımlara kaynaklarını transfer döneminde nasıl düzgün kullanmasını öğretmek, gerekirse dikte etmek.
ezcümle, biz tümden mantaliteyi değiştirip bu mantığa adapte olmadıkça işimiz zor olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
ha gün gelir sportif a.ş. satılır ya da çılgın bir sponsorluk anlaşması yaparız o ayrı bir senaryo olur ama olmadikça stad gelirin belli, store gelirin belli yani big brother is watching us...