21859
fatih terimsiz galatasaray, çok daha iyi oynadığı sezonlarda bile şampiyon olmakta zorlanırken fatih terimli galatasaray 2013ten bu yana çok kötü oynadığı sezonlarda şampiyon olmasını bilmiştir. bu yalnızca terim katkısı olarak düşünülmesin; galatasaray ve terim birbirini tamamlayarak başaran, entresan bir ikilidir. galatasaray, winner duygusunu fatih terim döneminde pekiştirmiştir. bu kulüp altın çağını fatih terim ile yaşamış ve günümüze kadar en büyük kulüp olmasında yine terim başrol oynamıstır. bazen o kadar saçma yorumlar görüyorum ki unutanlara, bilmeyenlere belirtmek istedim.eleştiri başka şey, hakaretvari ithamlar başka.
ama, bu ikilinin son buluşmasından bu yana işler pek istediğimiz gibi gitmemekte. sanki bu mutual düzen günümüz futbolunun değişen dinamikleriyle birlikte son demlerini yaşıyor gibi. terim son buluşmada 3.cü sezonunu yaşarken, takım taktiksel anlamda çok ciddi sıkıntı çekiyor. 2 sezonluk maratonda rodriguez-gomis, onyekuru-feghouli tandemlerinden çok iyi faydalanması dışında kalitesiz ve kısır futbola çare bulamadı. her geçen sezon iyileşme bekledikçe, daha da kötü bir futbol izletti. ve bu sezon* artık atak yapamayan, şut çekemeyen ve pozisyon bulamayan saçma sapan bir takım oldu galatasaray. üstelik bu 3 sezonluk süreçte avrupa kupalarında galibiyete hasret kalırken, kendi liglerinin orta sıra takımlarına bile futbol olarak ezildi. bu sezon, şampiyonlar liginde 3. maçlar sonunda gol atamayan tek takımız.
hoca bu sezon başındaki yaşanan transfer gelişmelerinden dolayı biraz şevki kırılmış ve biraz da hayal kırıklığına uğramış durumda. elimizde tarihin en iyi kadrolarından biri var evet ama her ne kadar iyi oyuncular da olsa terim bu oyuncularla oynayacağı bir taktik üzerine hazırlanmamıştı. oyuncuların bir kısmı uzun süredir oynamamış, bir kısmı da sakatlıktan dolayı ne form tutabilmiş ne de takıma alışabilmiş durumda. üstelik as kadronun büyük bir kısmı kamp görmedi kondisyonlar ve takım uyumu açısından oldukça büyük bir eksi. daha ilk 11de bütün oyuncular hazır olarak tek bir maç bile izleyemedik bunu da hatırlatmak isterim.
hocanın hiç mi suçu yok, tillahı var. kocaman bir formsuzluk sorunu mevcut hocada. çıkardığı 11ler, yaptığı oyuncu değişiklikleri bu sene puan kazanmaktan ziyade puan kaybetmemize sebep olan başlıca etmenlerden. donk'u forvet oynatıp puan alan teknik direktör nerede, madrid maçında feghouli'yi oyuna sokup takımı komple çökerten teknik direktör nerede. önde olduğumuz maçlarda yaptığı değişikliklerle hediye ettiği puanları söylemiyorum bile. transfer döneminde gitmesini istemediği belhanda ve feghouli hem futbol hemde maddi anlamda takımın üstünde çok büyük yük oluşturuyor. takımda tutulmalarının arkasında ki niyeti bilmiyorum ama bu noktada da çok kötü çuvalladığını söyleyebilirim. zira ikili performans vermediği gibi tribünlerden çok fazla tepki çekiyor. ikinci bir konu bu sene hiç olmadığı kadar inatçı. hatalarından zerre ders çıkarmıyor ve bu yarıya kadar idare edeceğiz düşüncesi motivasyon sorunu çektiğini belgeliyor. kadronun yaşlı olup, mobil oynayamadığı tempo sorunu çektiği aşikar ama ortadaki kötü futbolun bunla açıklanabileceğini düşünmüyorum. profesyonelleşemeyen antreman kadroları var ve buna hocanın yardımcılarıda dahil. dava arkadaşlarını satmayacak diye galatasarayın potansiyelinden kaybediyoruz. bir teknik adam hem hucüm, hem defans, hem teknik, hem taktik antreman yaptıramaz, yaptırabiliyor olsada yapmaz. bunun içinde bir ekip kurar kendi mentalitesine yakın isimlerle çalışır, hasan şaşlarla ümit davalalarla değil. yine profesyonellere bağlı olarak takım yeterince çalışmıyor ve doğaçlama oyundan dolayı çok fazla bireysel hata sorunu yaşıyoruz. diğer takımlar artık minimal farklar yaratmak için deliler gibi yöntemler kovalarken biz daha en basitinden profesyonelleri kulübe kazandıramıyoruz, mantıkla savaşıp romantik davranmak lüks endüstriyel futbolda.
ayrı bir parantez olarak belhanda konusunda haksız değil. bu adamlar orta doğu kültüründen gelip fransız kültüründe iyice arap saçına dönüşmüş sorunlu profiller, karşına alıp ne yapacağını kestiremeyeceğin bir tümöre dönüştürmenin manası yok, bunu diagne'de yaşadık. yarın öbür gün satmak isterken mantıklı davranmasını ancak böyle sağlayabilirsin, ayrıca yaptığın yatırımdan dolayı min. zararla elden çıkarmak durumundasın. ekonomimiz bu kadar kırılgan ve kadro mühendisliği ffp dolayısıyla bu kadar zor olmasaydı çoktan satardı belhanda'yı.
fatih terimi kişilik olarak sevmem, beğenmem de ve kesinlikle günümüz şartlarına uyan bir teknik direktör değil benim gözümde. ama bu ffp döneminin sonuna kadar kendisine "mecburuz" bunun başka hiçbir açıklaması yok. istifasını isteyen hayal görüyor. takımın yarısı emaneten kiralık oyuncular, diğer yarısı dönemini kapatmış yaşlı oyuncular . finansal anlamda dağ gibi bir borç var ve diğer batık rakiplerinden pekte fazla uzakta değiliz. bu şartlar altında ocakta dese bekleyeceksin önümüzde ki yaz dese de. bende isterim tucheli, favre'yi yada nagelsmanı getirip en az 5 senelik bir projeye oturalım ama bu tarz adamları getiremeyeceğin gibi gelseler de verebileceğin bir bütçe yok. ismi duyulmamış teknik direktörler ise tamamen kumar olur ve başarı gelmezse başka başka kaoslara sebebiyet verir. ben terimin gitmesini herkesten çok isterim ama şu an zamanı değil. idealite ile realiteyi birbirine karıştırıp saçmalamaya gerek yok.
galatasaraylıların yapması gereken beklemek ve sabretmek. cl bu saatten sonra bitti sayılır, bundan sonra bu geniş kadro ile sadece ligde oynayacağız ve ligde kimsenin fark attığı yada müthiş bir futbol oynadığı yok. beşiktaş zirveye 2 seneden önce yaklaşamaz bile, fener fenerasyonun aleni ittirmesiyle “resmi şike”yle bile hala kepaze bir durumda. ocakta takviyeler yapılır ve muhtemelen 433 yada hocanın deyimiyle 253 izleriz. üstelik her ne kadar hoca transferde genelde başarısız olsa da ffp den dolayı kaybedeceğimiz bir şey olmayacak. üstelik son dönemde yapılan nokta transferlerden anladığım kadarıyla scout ekibimiz eskisi kadar da kötü değil. bazen istikrar adına sevdiğimiz şeylerden fedakarlık yapmalıyız ki yarınları çöpe atmayalım, geçiş süreçleri her zaman sancılı olur.
ama, bu ikilinin son buluşmasından bu yana işler pek istediğimiz gibi gitmemekte. sanki bu mutual düzen günümüz futbolunun değişen dinamikleriyle birlikte son demlerini yaşıyor gibi. terim son buluşmada 3.cü sezonunu yaşarken, takım taktiksel anlamda çok ciddi sıkıntı çekiyor. 2 sezonluk maratonda rodriguez-gomis, onyekuru-feghouli tandemlerinden çok iyi faydalanması dışında kalitesiz ve kısır futbola çare bulamadı. her geçen sezon iyileşme bekledikçe, daha da kötü bir futbol izletti. ve bu sezon* artık atak yapamayan, şut çekemeyen ve pozisyon bulamayan saçma sapan bir takım oldu galatasaray. üstelik bu 3 sezonluk süreçte avrupa kupalarında galibiyete hasret kalırken, kendi liglerinin orta sıra takımlarına bile futbol olarak ezildi. bu sezon, şampiyonlar liginde 3. maçlar sonunda gol atamayan tek takımız.
hoca bu sezon başındaki yaşanan transfer gelişmelerinden dolayı biraz şevki kırılmış ve biraz da hayal kırıklığına uğramış durumda. elimizde tarihin en iyi kadrolarından biri var evet ama her ne kadar iyi oyuncular da olsa terim bu oyuncularla oynayacağı bir taktik üzerine hazırlanmamıştı. oyuncuların bir kısmı uzun süredir oynamamış, bir kısmı da sakatlıktan dolayı ne form tutabilmiş ne de takıma alışabilmiş durumda. üstelik as kadronun büyük bir kısmı kamp görmedi kondisyonlar ve takım uyumu açısından oldukça büyük bir eksi. daha ilk 11de bütün oyuncular hazır olarak tek bir maç bile izleyemedik bunu da hatırlatmak isterim.
hocanın hiç mi suçu yok, tillahı var. kocaman bir formsuzluk sorunu mevcut hocada. çıkardığı 11ler, yaptığı oyuncu değişiklikleri bu sene puan kazanmaktan ziyade puan kaybetmemize sebep olan başlıca etmenlerden. donk'u forvet oynatıp puan alan teknik direktör nerede, madrid maçında feghouli'yi oyuna sokup takımı komple çökerten teknik direktör nerede. önde olduğumuz maçlarda yaptığı değişikliklerle hediye ettiği puanları söylemiyorum bile. transfer döneminde gitmesini istemediği belhanda ve feghouli hem futbol hemde maddi anlamda takımın üstünde çok büyük yük oluşturuyor. takımda tutulmalarının arkasında ki niyeti bilmiyorum ama bu noktada da çok kötü çuvalladığını söyleyebilirim. zira ikili performans vermediği gibi tribünlerden çok fazla tepki çekiyor. ikinci bir konu bu sene hiç olmadığı kadar inatçı. hatalarından zerre ders çıkarmıyor ve bu yarıya kadar idare edeceğiz düşüncesi motivasyon sorunu çektiğini belgeliyor. kadronun yaşlı olup, mobil oynayamadığı tempo sorunu çektiği aşikar ama ortadaki kötü futbolun bunla açıklanabileceğini düşünmüyorum. profesyonelleşemeyen antreman kadroları var ve buna hocanın yardımcılarıda dahil. dava arkadaşlarını satmayacak diye galatasarayın potansiyelinden kaybediyoruz. bir teknik adam hem hucüm, hem defans, hem teknik, hem taktik antreman yaptıramaz, yaptırabiliyor olsada yapmaz. bunun içinde bir ekip kurar kendi mentalitesine yakın isimlerle çalışır, hasan şaşlarla ümit davalalarla değil. yine profesyonellere bağlı olarak takım yeterince çalışmıyor ve doğaçlama oyundan dolayı çok fazla bireysel hata sorunu yaşıyoruz. diğer takımlar artık minimal farklar yaratmak için deliler gibi yöntemler kovalarken biz daha en basitinden profesyonelleri kulübe kazandıramıyoruz, mantıkla savaşıp romantik davranmak lüks endüstriyel futbolda.
ayrı bir parantez olarak belhanda konusunda haksız değil. bu adamlar orta doğu kültüründen gelip fransız kültüründe iyice arap saçına dönüşmüş sorunlu profiller, karşına alıp ne yapacağını kestiremeyeceğin bir tümöre dönüştürmenin manası yok, bunu diagne'de yaşadık. yarın öbür gün satmak isterken mantıklı davranmasını ancak böyle sağlayabilirsin, ayrıca yaptığın yatırımdan dolayı min. zararla elden çıkarmak durumundasın. ekonomimiz bu kadar kırılgan ve kadro mühendisliği ffp dolayısıyla bu kadar zor olmasaydı çoktan satardı belhanda'yı.
fatih terimi kişilik olarak sevmem, beğenmem de ve kesinlikle günümüz şartlarına uyan bir teknik direktör değil benim gözümde. ama bu ffp döneminin sonuna kadar kendisine "mecburuz" bunun başka hiçbir açıklaması yok. istifasını isteyen hayal görüyor. takımın yarısı emaneten kiralık oyuncular, diğer yarısı dönemini kapatmış yaşlı oyuncular . finansal anlamda dağ gibi bir borç var ve diğer batık rakiplerinden pekte fazla uzakta değiliz. bu şartlar altında ocakta dese bekleyeceksin önümüzde ki yaz dese de. bende isterim tucheli, favre'yi yada nagelsmanı getirip en az 5 senelik bir projeye oturalım ama bu tarz adamları getiremeyeceğin gibi gelseler de verebileceğin bir bütçe yok. ismi duyulmamış teknik direktörler ise tamamen kumar olur ve başarı gelmezse başka başka kaoslara sebebiyet verir. ben terimin gitmesini herkesten çok isterim ama şu an zamanı değil. idealite ile realiteyi birbirine karıştırıp saçmalamaya gerek yok.
galatasaraylıların yapması gereken beklemek ve sabretmek. cl bu saatten sonra bitti sayılır, bundan sonra bu geniş kadro ile sadece ligde oynayacağız ve ligde kimsenin fark attığı yada müthiş bir futbol oynadığı yok. beşiktaş zirveye 2 seneden önce yaklaşamaz bile, fener fenerasyonun aleni ittirmesiyle “resmi şike”yle bile hala kepaze bir durumda. ocakta takviyeler yapılır ve muhtemelen 433 yada hocanın deyimiyle 253 izleriz. üstelik her ne kadar hoca transferde genelde başarısız olsa da ffp den dolayı kaybedeceğimiz bir şey olmayacak. üstelik son dönemde yapılan nokta transferlerden anladığım kadarıyla scout ekibimiz eskisi kadar da kötü değil. bazen istikrar adına sevdiğimiz şeylerden fedakarlık yapmalıyız ki yarınları çöpe atmayalım, geçiş süreçleri her zaman sancılı olur.