21837
öncelikle (bkz: #2152035)
kendisi 3. dönemini sonlandırdıktan sonra tekrar ismi gündeme geldiğinde kendisi hakkındaki fikrim bu şekildeydi.
kendisi geldikten sonra 4. döneminin başlangıcında şaşırtıcı derecede mütevazı ve cidden eleştiri kabul eden egosundan arınmış bir halde görünce epey şaşırmıştım. ki egosunun türkiye şartlarında bir dereceye kadar haklı da bulurum.
kendisi ile 4. dönemimizde kazandığımız başarılar için mutlu olmadım desem yalan olur, nihayetinde galatasaray’ın başarısı söz konusu olan. mevcut durumda ise kendisinin istifası vs dillendirilmesinin hata olacağını düşünüyorum, her şeyden önce kariyeri boyunca kazandığı başarılar ile kariyerinin geri kalanında kalmak istediği sürece takımın başında kalabilecek kredisi vardır. ülkemizde teknik yeterliliği en son sorgulanacak teknik direktördür ve devre arası teknik direktör değişikliği kendisini gönderiyorsak ligi ve gelecek 3-4 sezonu ve mevcut düzende daha da fazlasını çöpe atmak demektir. ancak daha önceki ayrılış şekli ve devamında yaptıkları ile kusura bakmasın ama karakterine kefil olunacak, karakteri ile ders verecek bir kişilik olma hüviyetini nazarımda yitirmiştir. bununla birlikte kendisi bizatihi takımı şahsi ihtirasları uğruna daha önce satabilmiş bir kişi olarak kimseye taraftarlık dersi veremez. evet ali koç ve şukerası tarafından üzerine oynanmaktadır, evet kendisi aleyhinde sadece bir algı değil direkt fiiliyata geçmiş organize bir kötülük mevcuttur.
fakat bunların hiç biri kendisinin yaptığı yanlışların bahanesi olmamakla birlikte, kendisinin kredisi kendisi yanlış yaparken kendisini de eleştirilemez kılmayacaktır.
19-20 sezonu için takımın sahada ruhsuz ve plansız oluşu direkt olarak kendisine yazacaktır ve takkesini önüne alıp kendisini sorgulaması gerekmektedir. taraftar ile veya yönetim ile sürtüşerek herhangi bir şey başaramayacaktır. arda gibi camiasız kalmaktan son anda kurtulmuş birisi olarak son şansını iyi değerlendirmesi gerekmektedir.
kendisi 3. dönemini sonlandırdıktan sonra tekrar ismi gündeme geldiğinde kendisi hakkındaki fikrim bu şekildeydi.
kendisi geldikten sonra 4. döneminin başlangıcında şaşırtıcı derecede mütevazı ve cidden eleştiri kabul eden egosundan arınmış bir halde görünce epey şaşırmıştım. ki egosunun türkiye şartlarında bir dereceye kadar haklı da bulurum.
kendisi ile 4. dönemimizde kazandığımız başarılar için mutlu olmadım desem yalan olur, nihayetinde galatasaray’ın başarısı söz konusu olan. mevcut durumda ise kendisinin istifası vs dillendirilmesinin hata olacağını düşünüyorum, her şeyden önce kariyeri boyunca kazandığı başarılar ile kariyerinin geri kalanında kalmak istediği sürece takımın başında kalabilecek kredisi vardır. ülkemizde teknik yeterliliği en son sorgulanacak teknik direktördür ve devre arası teknik direktör değişikliği kendisini gönderiyorsak ligi ve gelecek 3-4 sezonu ve mevcut düzende daha da fazlasını çöpe atmak demektir. ancak daha önceki ayrılış şekli ve devamında yaptıkları ile kusura bakmasın ama karakterine kefil olunacak, karakteri ile ders verecek bir kişilik olma hüviyetini nazarımda yitirmiştir. bununla birlikte kendisi bizatihi takımı şahsi ihtirasları uğruna daha önce satabilmiş bir kişi olarak kimseye taraftarlık dersi veremez. evet ali koç ve şukerası tarafından üzerine oynanmaktadır, evet kendisi aleyhinde sadece bir algı değil direkt fiiliyata geçmiş organize bir kötülük mevcuttur.
fakat bunların hiç biri kendisinin yaptığı yanlışların bahanesi olmamakla birlikte, kendisinin kredisi kendisi yanlış yaparken kendisini de eleştirilemez kılmayacaktır.
19-20 sezonu için takımın sahada ruhsuz ve plansız oluşu direkt olarak kendisine yazacaktır ve takkesini önüne alıp kendisini sorgulaması gerekmektedir. taraftar ile veya yönetim ile sürtüşerek herhangi bir şey başaramayacaktır. arda gibi camiasız kalmaktan son anda kurtulmuş birisi olarak son şansını iyi değerlendirmesi gerekmektedir.
