84
hiçbir hukuk ülkesinde tartışmasının dahi yapılamayacağı bir zırva.
lig kelimesinin dilimizdeki karşılığı -küme-dir. dünya üzerinde var olan her ligin uefa standartlarında ulusal bir lig olabilmesi için çift devreli olmak üzere her kulübün birbiri ile ikişer maç oynadığı ve sonucunda bir şampiyon ve belli sayıda küme düşen takımın olduğu, bununla birlikte alttan yeni gelen takımlarla bir sonraki sezona başlanacağı için de kapalı bir lig statüsünden çıkılması gerekliliği ortada olan bir gerçektir.
şimdi bu arkadaşlar bu gereklerin hiçbirini taşımayan 9 şampiyonluk istiyorlar fakat işin aslına baktığımızda 59 yılında düzenlenen ve kendilerinin 19 şampiyonluğunun ilkini tescil eden lig de bu anlatılanların hiçbirine uymaz nitelikte, küme düşme çıkmanın olmadığı, farklı organizasyonda kazanılan haklar ile katılımın sağlandığı bir lig görünümünde.
beşiktaş'ın sonradan kabul edilen 2 şampiyonluğu da 59 yılında fenerbahçe'nin kazandığı lig ile aynı statüte oynandığından beşiktaş hukuki anlamda emsal göstererek bu iki şampiyonluğunu sonradan tescil ettirebilme şansına erişmiş konumda.
açıkçası beşiktaş'ın sonradan aldığı iki şampiyonluğa laf eden fenerlilerin kendi 59 şampiyonluğuna ne yorum yaptıklarını çok merak ediyorum fakat asıl sıkıntı dönemin federasyonunun 59 sezonunda oynanan, lig kelimesinin dilimizdeki karşılığı olan küme sözcüğünün düşme çıkma anlamında uygulanmadığı, önceki sezonlarda federasyon kupası adı altında uefa'ya isim verme amaçlı oynatılan bu organizasyonu ligimizin ilk sezonu olarak tescil etmesinden çıkıyor.
aslına bakarsanız gerçek anlamda günümüzdeki formata uygun ilk lig sezonu 1959-60 sezonudur. bir önceki sezondan farklı olarak tüm takımlar birbirleri ile ikişer maç oynamış, son iki sırada bulunan adalet ve hacettepe takımları küme düşerken beşiktaş şampiyon olmuştur.
diğer bir taraftan fenerbahçe'nin tescillenmesini istediği 6 milli küme 3 tane de türkiye futbol birinciliği kupalarının bazıları aynı tarihlerde oynanıp iki şampiyon çıkarmış, fenerbahçe ise hangi sene hangisini kazandıysa onu o senenin türkiye ulusal şampiyonu göstermek gibi saçma sapan bir iddiaya girişmiştir. ayrıca bu iki turnuvada da küme düşme çıkma mantığı olmadan yerel liglerdeki sıralamalarla katılınılan ve yaz döneminde o yıllarda tüm takımların önem verdiği yerel liglere hazırlanmak için bir fırsat olarak görülen, bu anlamıyla günümüzdeki süper kupaya benzeyen turnuvalardan farksızdır.
sözün özü adaletin var olduğu gerçek hukuk devletlerinde fenerbahçe'nin bu isteğinin gerçekleşmesini bırakın kendilerinin 59 yılındaki şampiyonluğu ve beşiktaş'ın sonradan tescil edilen 2 şampiyonluğu sorgulanır, fakat federasyonun başına bu iş için geçirilen zat da, onu oraya getiren kişiler de hukuku zamanında ayaklar altına almaları ile zaten meşhurdur.
lig kelimesinin dilimizdeki karşılığı -küme-dir. dünya üzerinde var olan her ligin uefa standartlarında ulusal bir lig olabilmesi için çift devreli olmak üzere her kulübün birbiri ile ikişer maç oynadığı ve sonucunda bir şampiyon ve belli sayıda küme düşen takımın olduğu, bununla birlikte alttan yeni gelen takımlarla bir sonraki sezona başlanacağı için de kapalı bir lig statüsünden çıkılması gerekliliği ortada olan bir gerçektir.
şimdi bu arkadaşlar bu gereklerin hiçbirini taşımayan 9 şampiyonluk istiyorlar fakat işin aslına baktığımızda 59 yılında düzenlenen ve kendilerinin 19 şampiyonluğunun ilkini tescil eden lig de bu anlatılanların hiçbirine uymaz nitelikte, küme düşme çıkmanın olmadığı, farklı organizasyonda kazanılan haklar ile katılımın sağlandığı bir lig görünümünde.
beşiktaş'ın sonradan kabul edilen 2 şampiyonluğu da 59 yılında fenerbahçe'nin kazandığı lig ile aynı statüte oynandığından beşiktaş hukuki anlamda emsal göstererek bu iki şampiyonluğunu sonradan tescil ettirebilme şansına erişmiş konumda.
açıkçası beşiktaş'ın sonradan aldığı iki şampiyonluğa laf eden fenerlilerin kendi 59 şampiyonluğuna ne yorum yaptıklarını çok merak ediyorum fakat asıl sıkıntı dönemin federasyonunun 59 sezonunda oynanan, lig kelimesinin dilimizdeki karşılığı olan küme sözcüğünün düşme çıkma anlamında uygulanmadığı, önceki sezonlarda federasyon kupası adı altında uefa'ya isim verme amaçlı oynatılan bu organizasyonu ligimizin ilk sezonu olarak tescil etmesinden çıkıyor.
aslına bakarsanız gerçek anlamda günümüzdeki formata uygun ilk lig sezonu 1959-60 sezonudur. bir önceki sezondan farklı olarak tüm takımlar birbirleri ile ikişer maç oynamış, son iki sırada bulunan adalet ve hacettepe takımları küme düşerken beşiktaş şampiyon olmuştur.
diğer bir taraftan fenerbahçe'nin tescillenmesini istediği 6 milli küme 3 tane de türkiye futbol birinciliği kupalarının bazıları aynı tarihlerde oynanıp iki şampiyon çıkarmış, fenerbahçe ise hangi sene hangisini kazandıysa onu o senenin türkiye ulusal şampiyonu göstermek gibi saçma sapan bir iddiaya girişmiştir. ayrıca bu iki turnuvada da küme düşme çıkma mantığı olmadan yerel liglerdeki sıralamalarla katılınılan ve yaz döneminde o yıllarda tüm takımların önem verdiği yerel liglere hazırlanmak için bir fırsat olarak görülen, bu anlamıyla günümüzdeki süper kupaya benzeyen turnuvalardan farksızdır.
sözün özü adaletin var olduğu gerçek hukuk devletlerinde fenerbahçe'nin bu isteğinin gerçekleşmesini bırakın kendilerinin 59 yılındaki şampiyonluğu ve beşiktaş'ın sonradan tescil edilen 2 şampiyonluğu sorgulanır, fakat federasyonun başına bu iş için geçirilen zat da, onu oraya getiren kişiler de hukuku zamanında ayaklar altına almaları ile zaten meşhurdur.