9
kasyo linkoln kardeşimizin de bahsettiği üzere galatasaray ile özellikle ilk sezonda herkesin zorlanacağını düşündüğüm oyun.
transfer yaması ile football manager 2019 da yeni kadro keyfini yaşamak istedim. istemez olaydım. kullandığım sistem 4-4-2, kalede muslera, marcao ve luyindama stoperler, forvet andone ve falcao. buraya kadar her şey güzel sayılır. gelelim orta saha ve beklere.
rotasyon seven birisi değilim. bu oyun özelinde, topçularıma karşı kürek çekenleri kırbaçlayan kırşehir asıllı kör, iri, psikopat vikingli gibi davranırım. çoğu topçumun maç kondisyonu eksiktir. genç topçularım tesis girişinde ellerinde tesbih, ağızlarında cüğara tünek vaziyette helak olur. ilk 11 için değil yedek olsun diye topçu kiralarım onları da kulüpleri beni tekme tokat dövmek suretiyle geri çağırır. mabadı toparladıktan sonra, ilerleyen sezonlarda yani, 27 yaşını geçen futbolcuyu takımda tutmam. 28 olduğu gün takımın en iyisi bile olsa hemen kulüplere öneririm, konuşmak için gelince biramı açar, kollarımı masaya dayar kafamı koyar yüksek sesle cengiz kurtoğlu şarkısı söylerim. baya baya pislik yaparım yani.
ama dün yapamadım bunları. kadroya takviyeye gerek yok, orta saha hayvani geniş. ulan seri'yi unuttum ya. bildiğin 1 dk oynamadı unutulduğu için. içine de kapanık bir tipi var. sinmiş köşede mahsun mahsun duruyor. sola jimmy koyuyorum, babel mahsunlaşıyor. babeli forvete çekiyorum andone bıçak çekiyor. nzonzi'ye dokunamıyorum zaten manyak gibi bir şey. altyapıdan 1-2 topçuyu tanrılara kurban etse gık diyemem. lemina'yı keseyim diyorum balicileri örgütleyip tesisi basıyor. emre mor'u unutmuş taklidi yapıyorum bi ayağında top, elinde şarap şişesi ağlayıp bağırarak önüne gelen herkese çalım atıyor. feghouli ve belhanda'yı kesmeye niyet ediyorum. mouse imlecini üstlerine getiriyorum yedek kulübesine sürüklerken kafamın içinde taleal bedru çalmaya başlıyor, ürperip mouseyi bırakıyorum. linnes'i oynatıyorum mariano antreman sahasındaki binada balkonundan aşağıdan geçenlere tükürüyor, ömer bayram oynasın lan diyorum nagatomo odasına kapanıp son ses manga açıp kimseyi uyutmuyor. emre akbaba, emre taşdemir falan sakat oldukları için sessizler çoğunlukla. ama haber gönderiyorlar "bize böyle böyle yaparsa dötünü keseriz billah" diye. donk yahu donk. çok üzgünüm be. adamın odasını pargalı misali bastırıp uykusunda bayıltıp, küre dağları milli parkına bırakmak zorunda kaldım.
gücüm yunus akgün'e atalay babacan'a falan yetiyor. bi de mustafa kapı. üçünü alıp umut sarıkaya'nın meşhur berlis karikatürü class="title">* gibi anlattıkça anlatıyorum, veriyorum coşkuyu... ama oynatmıyorum. oynatamıyorum.
ve daha nicesi.
bu çaresizlik içerisinde kapattım oyunu.
allah başka dert vermesin. işimiz çok zor.
transfer yaması ile football manager 2019 da yeni kadro keyfini yaşamak istedim. istemez olaydım. kullandığım sistem 4-4-2, kalede muslera, marcao ve luyindama stoperler, forvet andone ve falcao. buraya kadar her şey güzel sayılır. gelelim orta saha ve beklere.
rotasyon seven birisi değilim. bu oyun özelinde, topçularıma karşı kürek çekenleri kırbaçlayan kırşehir asıllı kör, iri, psikopat vikingli gibi davranırım. çoğu topçumun maç kondisyonu eksiktir. genç topçularım tesis girişinde ellerinde tesbih, ağızlarında cüğara tünek vaziyette helak olur. ilk 11 için değil yedek olsun diye topçu kiralarım onları da kulüpleri beni tekme tokat dövmek suretiyle geri çağırır. mabadı toparladıktan sonra, ilerleyen sezonlarda yani, 27 yaşını geçen futbolcuyu takımda tutmam. 28 olduğu gün takımın en iyisi bile olsa hemen kulüplere öneririm, konuşmak için gelince biramı açar, kollarımı masaya dayar kafamı koyar yüksek sesle cengiz kurtoğlu şarkısı söylerim. baya baya pislik yaparım yani.
ama dün yapamadım bunları. kadroya takviyeye gerek yok, orta saha hayvani geniş. ulan seri'yi unuttum ya. bildiğin 1 dk oynamadı unutulduğu için. içine de kapanık bir tipi var. sinmiş köşede mahsun mahsun duruyor. sola jimmy koyuyorum, babel mahsunlaşıyor. babeli forvete çekiyorum andone bıçak çekiyor. nzonzi'ye dokunamıyorum zaten manyak gibi bir şey. altyapıdan 1-2 topçuyu tanrılara kurban etse gık diyemem. lemina'yı keseyim diyorum balicileri örgütleyip tesisi basıyor. emre mor'u unutmuş taklidi yapıyorum bi ayağında top, elinde şarap şişesi ağlayıp bağırarak önüne gelen herkese çalım atıyor. feghouli ve belhanda'yı kesmeye niyet ediyorum. mouse imlecini üstlerine getiriyorum yedek kulübesine sürüklerken kafamın içinde taleal bedru çalmaya başlıyor, ürperip mouseyi bırakıyorum. linnes'i oynatıyorum mariano antreman sahasındaki binada balkonundan aşağıdan geçenlere tükürüyor, ömer bayram oynasın lan diyorum nagatomo odasına kapanıp son ses manga açıp kimseyi uyutmuyor. emre akbaba, emre taşdemir falan sakat oldukları için sessizler çoğunlukla. ama haber gönderiyorlar "bize böyle böyle yaparsa dötünü keseriz billah" diye. donk yahu donk. çok üzgünüm be. adamın odasını pargalı misali bastırıp uykusunda bayıltıp, küre dağları milli parkına bırakmak zorunda kaldım.
gücüm yunus akgün'e atalay babacan'a falan yetiyor. bi de mustafa kapı. üçünü alıp umut sarıkaya'nın meşhur berlis karikatürü class="title">* gibi anlattıkça anlatıyorum, veriyorum coşkuyu... ama oynatmıyorum. oynatamıyorum.
ve daha nicesi.
bu çaresizlik içerisinde kapattım oyunu.
allah başka dert vermesin. işimiz çok zor.