20516
geçen haftaki* maçta yaptığı taktiksel hatalar ve yanlış değişikliklerle aldığımız mağlubiyet sonucunda hakaret, küfür vb. içermeden yazdığım uzunca eleştiri içeren entrymden dolayı 1 hafta ceza almıştım.
anlaşıldı ki burada hiçbir türlü fatih terim eleştirisi yapamayacağız. peki neden kardeşim? biz saygı duymuyor muyuz bu kulüp için yaptıklarına? biz sevmedik mi kendisini? biz görmedik mi psikolojik üstünlüğü eline geçirip yıllarca galatasaray'ı winner bir takım yaptığını? her şeyi geçelim, galatasaray düşmanı mıyız biz? biz sevmiyor muyuz galatasaray'ı?
neden eleştirilmesi gereken konularda ağzımızı açıp da iki kelam laf edemiyoruz. neden bu dokunulmazlık? yangıncı taraftar diye bir tabir bulmuşlar, yok efendim sakin olun da bilmem ne. kardeşim biz sakiniz zaten. olayı yangına çeviren hocayı düzgün bir şekilde eleştiren, bir oyun anlayışının olmadığını, kadro planlamasının yanlış yapıldığını, selçuk gibi galatasaray'ı sömüren adamları sahiplenmesini dile getiren insanları susturmaya çalışanlardır. yahu bırakın insanlar konuşsun. adına yangın diyorsanız da yangın olsun. görmüyor musunuz kapıdaki tehlikeyi? kadronda tempo yapacak, arkaya koşu atıp tehlike yaratacak, takımın ileriye çıkmasını sağlayacak bir tane, yalnızca 1 tane hücum oyuncusu yok. 10 tane falcao gelse ne olur?
dün ki maça gelecek olursak; en büyük hatası tabii ki diagne - selçuk değişikliğiydi. ya hocam, sene olmuş 2019. "forveti alayım orta alanda top tutayım" anlayışını uygulayan bir tane büyük takım gösterir misin bana? sen ankaragücü müsün? yahu aynı şeyi geçen hafta diagne - ahmet ile yaptın ve sonrasında mağlup olduk. hadi bir hata yaptın hatanı görmemek ve tekrar etmek nedir? sen galatasaraysın, içerde oynuyorsun. eksiksen eksiksin arkadaş! niye çıkarıyorsun öyle ya da böyle ileride bir şekilde oyunu tutmaya çalışan adamı. selçuk oyuna girer girmez hem üçüncü bölge hakimiyetimizi kaybettiğimizi, hem de bitik bir adam olmasından dolayı kafandaki "orta alanda oyunu tutup pas yaparak tempoyu düşürmek" planını gerçekleştiremediğimizi eğer hala göremiyorsan ne diyeyim hocam?
bruma, garry, onyekuru... bu üçlü sana gir şey hatırlattı mı hocam? bu üçlü senin en sevdiğin işi yapan, sana kötü oynasan da kazanma alışkanlığı sağlayan ortak özelliklere sahip oyuncular. üçünde de bulunan ortak özelliklere sahip bir tane oyuncu yok kadroda. eğer emre mor'un bahsettiğim ortak özelliklere sahip olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz ve daha çok üzülürsünüz.
söylenecek daha çok şey var da burada keseyim ben.
anlaşıldı ki burada hiçbir türlü fatih terim eleştirisi yapamayacağız. peki neden kardeşim? biz saygı duymuyor muyuz bu kulüp için yaptıklarına? biz sevmedik mi kendisini? biz görmedik mi psikolojik üstünlüğü eline geçirip yıllarca galatasaray'ı winner bir takım yaptığını? her şeyi geçelim, galatasaray düşmanı mıyız biz? biz sevmiyor muyuz galatasaray'ı?
neden eleştirilmesi gereken konularda ağzımızı açıp da iki kelam laf edemiyoruz. neden bu dokunulmazlık? yangıncı taraftar diye bir tabir bulmuşlar, yok efendim sakin olun da bilmem ne. kardeşim biz sakiniz zaten. olayı yangına çeviren hocayı düzgün bir şekilde eleştiren, bir oyun anlayışının olmadığını, kadro planlamasının yanlış yapıldığını, selçuk gibi galatasaray'ı sömüren adamları sahiplenmesini dile getiren insanları susturmaya çalışanlardır. yahu bırakın insanlar konuşsun. adına yangın diyorsanız da yangın olsun. görmüyor musunuz kapıdaki tehlikeyi? kadronda tempo yapacak, arkaya koşu atıp tehlike yaratacak, takımın ileriye çıkmasını sağlayacak bir tane, yalnızca 1 tane hücum oyuncusu yok. 10 tane falcao gelse ne olur?
dün ki maça gelecek olursak; en büyük hatası tabii ki diagne - selçuk değişikliğiydi. ya hocam, sene olmuş 2019. "forveti alayım orta alanda top tutayım" anlayışını uygulayan bir tane büyük takım gösterir misin bana? sen ankaragücü müsün? yahu aynı şeyi geçen hafta diagne - ahmet ile yaptın ve sonrasında mağlup olduk. hadi bir hata yaptın hatanı görmemek ve tekrar etmek nedir? sen galatasaraysın, içerde oynuyorsun. eksiksen eksiksin arkadaş! niye çıkarıyorsun öyle ya da böyle ileride bir şekilde oyunu tutmaya çalışan adamı. selçuk oyuna girer girmez hem üçüncü bölge hakimiyetimizi kaybettiğimizi, hem de bitik bir adam olmasından dolayı kafandaki "orta alanda oyunu tutup pas yaparak tempoyu düşürmek" planını gerçekleştiremediğimizi eğer hala göremiyorsan ne diyeyim hocam?
bruma, garry, onyekuru... bu üçlü sana gir şey hatırlattı mı hocam? bu üçlü senin en sevdiğin işi yapan, sana kötü oynasan da kazanma alışkanlığı sağlayan ortak özelliklere sahip oyuncular. üçünde de bulunan ortak özelliklere sahip bir tane oyuncu yok kadroda. eğer emre mor'un bahsettiğim ortak özelliklere sahip olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz ve daha çok üzülürsünüz.
söylenecek daha çok şey var da burada keseyim ben.