20429
galatasaray'ın yaşayan efsanesi. kendisi zamanında yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. futbol adına en büyük mutlulukları onun döneminde yaşadım. kenarda onu görünce rahatlıyor, olmadığında eksik hissediyorum. yerine şu anda jürgen klop'u falan almayacaksak yokluğunda gelebilecek teknik direktörleri de gördük. en kariyerlilerinden mancini yönetiminde dahi bundan çok daha fazlasını oynamıyorduk.
açıkçası avrupa'da milyar euroluk bütçeli rakiplerle bu aşamada baş edeceğimizi düşünmüyorum. olursa da yine hocamız sayesinde ve ancak birkaç sene birlikte oynadıkça olur. ama ligimizi hakeminden stadına, iç dinamiğinden psikolojik harbine kadar kendisinden daha iyi bilen biri yoktur.
nedense kendisini eleştirenlerin oynanan oyunla alakaları olduğunu da düşünmüyorum. dillerinin altında ya da bilinç altlarında farklı duygular olduğunu anlamak zor olmuyor.
kendisini ben de eleştireceğim fakat eleştirmek ayrı şey hakaret ayrı şey.
(bkz: fatih terim/#2737016) böyle elştirirsin, hayran hayran okurum. yıllarını bu işe vermiş biri eleştirecekse böyle eleştirilir (ki böyle usturuplu eleştiri bile eleştirilmiş). ama tutup "bay ego", gibi yakıştırmalar yaparsan bu ayıp olur, nankörlük olur. hem o zaman senin "sokak kabadayısı" yakıştırması yapan azgınlardan ne farkın kalır.
ayrıca daha lig başlamadan bu yangını anlamakta da acayip zorlanıyorum. ister topa sahip olma, ister geçiş oyunu, ister defans oyunu ne oynarsan oyna tüm oyunlarda merkez orta saha en önemli bölgedir. ki biz fernando, n'diaye ikilisini gönderip yerine daha yeni transfer yaptık. kimsenin giden ve gelene kağıt üzerinde itirazı yok sanırım. daha yerine aldığın oyuncular birlikte maç yapmamış, geçen yıl seni taşıyan oyuncular kampa sonradan gelmişler, takım fizik yüklemeden çıkmış, ne oyunu bekleniyor ilk haftadan anlamış değilim. ben bu yönetime de teknik ekibe de, kurulan kadroya da güveniyorum. hepsinin kılı kırk yardığına, bu kulübe zarar vereceklerini düşünmüyorum. gazozuna maçta bile mağlubiyete tahammülü olmayan hocamız başarısız olduğunu gördüğünde bize yük olmadan kendi zaten gider ona da eminim.
herkes bu senenin ne kadar kritik olduğunu biliyor. o yüzden federasyonundan kulüpler birliğine, yayıncı kuruluştan medyaya herkes bize ve temsilen hocaya bilenmiş durumda. 300 spartalı gibi safları sık tutmamız gerekirken enerjimizi birbirimize sarf etmeyelim.
açıkçası avrupa'da milyar euroluk bütçeli rakiplerle bu aşamada baş edeceğimizi düşünmüyorum. olursa da yine hocamız sayesinde ve ancak birkaç sene birlikte oynadıkça olur. ama ligimizi hakeminden stadına, iç dinamiğinden psikolojik harbine kadar kendisinden daha iyi bilen biri yoktur.
nedense kendisini eleştirenlerin oynanan oyunla alakaları olduğunu da düşünmüyorum. dillerinin altında ya da bilinç altlarında farklı duygular olduğunu anlamak zor olmuyor.
kendisini ben de eleştireceğim fakat eleştirmek ayrı şey hakaret ayrı şey.
(bkz: fatih terim/#2737016) böyle elştirirsin, hayran hayran okurum. yıllarını bu işe vermiş biri eleştirecekse böyle eleştirilir (ki böyle usturuplu eleştiri bile eleştirilmiş). ama tutup "bay ego", gibi yakıştırmalar yaparsan bu ayıp olur, nankörlük olur. hem o zaman senin "sokak kabadayısı" yakıştırması yapan azgınlardan ne farkın kalır.
ayrıca daha lig başlamadan bu yangını anlamakta da acayip zorlanıyorum. ister topa sahip olma, ister geçiş oyunu, ister defans oyunu ne oynarsan oyna tüm oyunlarda merkez orta saha en önemli bölgedir. ki biz fernando, n'diaye ikilisini gönderip yerine daha yeni transfer yaptık. kimsenin giden ve gelene kağıt üzerinde itirazı yok sanırım. daha yerine aldığın oyuncular birlikte maç yapmamış, geçen yıl seni taşıyan oyuncular kampa sonradan gelmişler, takım fizik yüklemeden çıkmış, ne oyunu bekleniyor ilk haftadan anlamış değilim. ben bu yönetime de teknik ekibe de, kurulan kadroya da güveniyorum. hepsinin kılı kırk yardığına, bu kulübe zarar vereceklerini düşünmüyorum. gazozuna maçta bile mağlubiyete tahammülü olmayan hocamız başarısız olduğunu gördüğünde bize yük olmadan kendi zaten gider ona da eminim.
herkes bu senenin ne kadar kritik olduğunu biliyor. o yüzden federasyonundan kulüpler birliğine, yayıncı kuruluştan medyaya herkes bize ve temsilen hocaya bilenmiş durumda. 300 spartalı gibi safları sık tutmamız gerekirken enerjimizi birbirimize sarf etmeyelim.