20278
hocayla iyi başladığımız bir sezon başı hatırlamam. 99-00, şu meşhur en kötü hazırlık maçlarıyla hazırlandığımız sezon:) 12-13, şl’de 2’de 0. 13-14, ağır real madrid yenilgisi ve ligde 5 maçta alınan 3 beraberlik derken zaten yaşanan olaylar malum. geçen seneyi saymıyorum bile. fakat asıl garip sezon başlangıcı 11-12 olmuştu.
iyi hatırlarım, bakıp teyit de ettim. ilk maçı ibb ile oynamıştık ve hoca sabri’yi orta sahanın ortasında kullanıp selçuk’u 10’da kullandığı bir 4-2-3-1 ile çıkmış, sonra 2-1’lik mağlubiyetten sonra 4-1-4-1 denemiş ve şu malum 4-2’lik gaziantep maçına kadar da sistemsiz, ne oynadığı belli olmayan, garip tercihlerle dizilen bir takımla baş başa kalınmıştı.
ne olduysa da o maçla oldu. hoca asimetrik 4-4-2’sini rafından çıkardı, selçuk’u merkezde melo’nun yanına geçirdi, elmander’i ileri uçta tek oynatmak yerine önce baros’la sonra necati’yle çiftledi ve oyun ciddi anlamda akmaya başladı. hatta o aralıkta oynanan fenerbahçe maçını da hatırlarsınız, bu yüzyılda kaç tane öyle derbi izledik hatırlamam. sezonun sonu da zaten birilerinin hala kabuslarını süsleyecek cinstendir.
ben yine hocanın birçok deneme yanılma hamlesi yapacağını, bu sırada da bu maçta olduğu gibi kanser pek çok maç izleyebileceğimizi düşünüyorum. bir kere öncelikle çapa bir oyuncu olan fernando’nun satışı ve hocanın neredeyse hiç kullanmadığı, orta sahada geride konumlanıp oyun kuran bir oyuncu tipinin kullanılmaya çalışılması (seri) vs. derken birçok ezberi bozuldu. öncelikle de luyindama ve marcao’nun şu performansının başlıca sebebi bu. takımda aksayan pek çok parçanın da aksaması bu ezberlerin bozulmasıyla bağlantılı.
hoca daha kendi ezberleri dahil pek çok ezberi bozar, pek çok şeyi dener ve yine doğruyu bulur ama sorun, 1 ay sonra başlayacak şampiyonlar ligi serüveni. fazla vaktimizin olmadığı ortada, takımdaki her sorunun çözülebileceği ama şu beklerle bir şey olmayacağı bence çok bariz. bakalım görelim. bazı şeyleri konuşmak için epey erken, bazı şeyleriyse konuşmanın tam sırası.
edit: ekleme
iyi hatırlarım, bakıp teyit de ettim. ilk maçı ibb ile oynamıştık ve hoca sabri’yi orta sahanın ortasında kullanıp selçuk’u 10’da kullandığı bir 4-2-3-1 ile çıkmış, sonra 2-1’lik mağlubiyetten sonra 4-1-4-1 denemiş ve şu malum 4-2’lik gaziantep maçına kadar da sistemsiz, ne oynadığı belli olmayan, garip tercihlerle dizilen bir takımla baş başa kalınmıştı.
ne olduysa da o maçla oldu. hoca asimetrik 4-4-2’sini rafından çıkardı, selçuk’u merkezde melo’nun yanına geçirdi, elmander’i ileri uçta tek oynatmak yerine önce baros’la sonra necati’yle çiftledi ve oyun ciddi anlamda akmaya başladı. hatta o aralıkta oynanan fenerbahçe maçını da hatırlarsınız, bu yüzyılda kaç tane öyle derbi izledik hatırlamam. sezonun sonu da zaten birilerinin hala kabuslarını süsleyecek cinstendir.
ben yine hocanın birçok deneme yanılma hamlesi yapacağını, bu sırada da bu maçta olduğu gibi kanser pek çok maç izleyebileceğimizi düşünüyorum. bir kere öncelikle çapa bir oyuncu olan fernando’nun satışı ve hocanın neredeyse hiç kullanmadığı, orta sahada geride konumlanıp oyun kuran bir oyuncu tipinin kullanılmaya çalışılması (seri) vs. derken birçok ezberi bozuldu. öncelikle de luyindama ve marcao’nun şu performansının başlıca sebebi bu. takımda aksayan pek çok parçanın da aksaması bu ezberlerin bozulmasıyla bağlantılı.
hoca daha kendi ezberleri dahil pek çok ezberi bozar, pek çok şeyi dener ve yine doğruyu bulur ama sorun, 1 ay sonra başlayacak şampiyonlar ligi serüveni. fazla vaktimizin olmadığı ortada, takımdaki her sorunun çözülebileceği ama şu beklerle bir şey olmayacağı bence çok bariz. bakalım görelim. bazı şeyleri konuşmak için epey erken, bazı şeyleriyse konuşmanın tam sırası.
edit: ekleme
