9678
çok iyi bir çizgi kalecisi olması ayağının kötü olduğu gerçeğini yok etmiyor. hatta bu iki konu çok alakasız. x'in değeri y'yi etkilemeyebilir. ama x de y de z'yi oluştrabilir. bu iki argüman birbirine çarptırmak bir safsata. bu sözlükte neden safsata bu kadar arttı.
muslera özelinde x, çizgideki becerisi olsun. y de ayak becerisi olsun. peki z ne? z "muslera iyi bir kaleci mi?" yoksa "kötü bir kaleci mi?" ya da dağa doğrusu (ifrat tefrit yapmayalım) "muslera ne?" sorusu. işte x de y de z'yi oluşturan parametrelerden sadece 2'sidir. yani sözlükte biri muslera'nın ayağı kötü dediğinde kötü kaleci demiş olmuyor.
şu ifrat tefrit konusuna gelelim. hiç bir insan mükemmel iyi ya da mükemmel kötü olamaz. en basitinden insandır. örnek: alisson becker. bence çok iyi kaleci ama sakatlandı. belki de bir kaç ay olmayacak. en nihayetinde insan. peki muslera kim? şampiyonlar liginde 3. veya 4. torba takımı olan, türkiye gibi şu an futbol değeri düşük bir ligin en değerli takımlarından birinin kalecisi. tanımı yaparken ne küçülteceksiniz ne de büyüteceksiniz. evet, galatasaray'ı gerçekten çocuksu şekilde seviyorum. evet, manevi olarak hem benim için hem de dünyada yüksek bir değeri var. peki maddi değeri ne? işte o cevabın kalecisi muslera. premier lig gibi bir ligde 90 puanlar yapıp hala ikinci olan şampiyonlar ligi şampiyonu takımın kalecisi mükemmel değil (al sana sakatlanıyor.) muslera nasıl olsun?
bir de elinizdekiyle bir şeyler yapmaya çalışmak bu kadar zor olmamalı. elinizde bir malzeme var. kötü falan da değil. o malzemenin de olduğu yine mükkemmel olmayan başka malzemelerle bir yemek yapacaksınız. önemli olan totaldir. malzemeleri yani oyuncuları nasıl konumlandırıyorsunuz, nasıl görevlendiriyorsunuz, yapamadıklarını ne kadar minimalize ediyorsunuz, yapabildiklerini nasıl maksimize ediyorsunuz? bu ve benzeri soruların cevabını bulup güzel bir yemek koymak önemli olan.
edit: aslında anlatmaya çalıştığımı nike alttaki reklam serisinde çok güzel anlatmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=KriBQVhsgZk
muslera özelinde x, çizgideki becerisi olsun. y de ayak becerisi olsun. peki z ne? z "muslera iyi bir kaleci mi?" yoksa "kötü bir kaleci mi?" ya da dağa doğrusu (ifrat tefrit yapmayalım) "muslera ne?" sorusu. işte x de y de z'yi oluşturan parametrelerden sadece 2'sidir. yani sözlükte biri muslera'nın ayağı kötü dediğinde kötü kaleci demiş olmuyor.
şu ifrat tefrit konusuna gelelim. hiç bir insan mükemmel iyi ya da mükemmel kötü olamaz. en basitinden insandır. örnek: alisson becker. bence çok iyi kaleci ama sakatlandı. belki de bir kaç ay olmayacak. en nihayetinde insan. peki muslera kim? şampiyonlar liginde 3. veya 4. torba takımı olan, türkiye gibi şu an futbol değeri düşük bir ligin en değerli takımlarından birinin kalecisi. tanımı yaparken ne küçülteceksiniz ne de büyüteceksiniz. evet, galatasaray'ı gerçekten çocuksu şekilde seviyorum. evet, manevi olarak hem benim için hem de dünyada yüksek bir değeri var. peki maddi değeri ne? işte o cevabın kalecisi muslera. premier lig gibi bir ligde 90 puanlar yapıp hala ikinci olan şampiyonlar ligi şampiyonu takımın kalecisi mükemmel değil (al sana sakatlanıyor.) muslera nasıl olsun?
bir de elinizdekiyle bir şeyler yapmaya çalışmak bu kadar zor olmamalı. elinizde bir malzeme var. kötü falan da değil. o malzemenin de olduğu yine mükkemmel olmayan başka malzemelerle bir yemek yapacaksınız. önemli olan totaldir. malzemeleri yani oyuncuları nasıl konumlandırıyorsunuz, nasıl görevlendiriyorsunuz, yapamadıklarını ne kadar minimalize ediyorsunuz, yapabildiklerini nasıl maksimize ediyorsunuz? bu ve benzeri soruların cevabını bulup güzel bir yemek koymak önemli olan.
edit: aslında anlatmaya çalıştığımı nike alttaki reklam serisinde çok güzel anlatmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=KriBQVhsgZk