20178
ne tazminatmış arkadaş.
fatih terim hocamızın tff denen garip kurumdan aldığı ve daha makbul ve hatırlı bir iş için bağışladığı tazminattan bahsediyorum. harbiden kırk yılın başı eğrisi doğrusuna geldi ve güzel bir iş çıktı ortaya. tff de dolaylı olarak bu işten nemalandı. bakmayın. yoksa bu kurumdaki kimselerden ortaya bir şey koymaları beklemiyorum.
canımı sıkansa, hakikaten bu mevzunun çok uzaması. düzenleyelim bir etkinlik, toplayalım parayı. "alın, buyrun, paranız" diyelim. "dolaylı yoldan bağışladığınız ama görünüşe göre memnun olmadığınız bu bağışı galatasaray taraftarı denkleştirdi," diyelim.
9 milyon 324 bin tl tazminat almıştı fatih terim. her bulduğumuz fırsatta bilmem kaç milyon taraftarımız olduğu konuşuluyor. afi satılıyor, fiyaka çekiliyor. herkes 1 lira bağış yapsa bu iş tamam. beyin bedava! toplayamıyorsak da, bize yazıklar olsun zaten. fatih terim kırmızı çizgimizdir diye dolaşan bizlere... evet, bizlere...
toplarsak da, "alın ulan paranızı," deriz. "biz sizden gelen parayı çocuklara bağışlamıştık. çocuklardan geri almak olmaz. ama biz denkleştirdik parayı. alın ulan. tatavayı yapmayın," deriz. görün bakın, herkes geri vites sonra. o para, yine çocukların kumbarasına konur. gerçekten. olmadı, başka bir yardım kuruluşuna bağışlanır. harbi bak. bir işe yararız be. isteyerek ya da istemeden. dolaylı veya dolaysız yoldan. önemli olanın niyet olduğu söylerler. ama asıl önemli olan ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidermesidir.
gündemse gündem. "falcao da falcao!" diye tutturmuşuz. "falcao yoksa, o yok. falcao bu yok!" diye diye dolanıyoruz. ne falcao'su!
fatih terim ulan!
sen davet et hocam. başkalarına bir iyilikleri dokunsun diye ön ayak ol. senin sayende hayırları dokunsun bir işe. sen ben kavminden kim varsa. işte, biz, siz, onlar. senden başka kimse yapamaz ha. söyle hocam. elimiz cebimize gitsin. bir hayrımız olsun. varsa hayrımız, bir tane daha olsun. ne olacak?
fatih terim hocamızın tff denen garip kurumdan aldığı ve daha makbul ve hatırlı bir iş için bağışladığı tazminattan bahsediyorum. harbiden kırk yılın başı eğrisi doğrusuna geldi ve güzel bir iş çıktı ortaya. tff de dolaylı olarak bu işten nemalandı. bakmayın. yoksa bu kurumdaki kimselerden ortaya bir şey koymaları beklemiyorum.
canımı sıkansa, hakikaten bu mevzunun çok uzaması. düzenleyelim bir etkinlik, toplayalım parayı. "alın, buyrun, paranız" diyelim. "dolaylı yoldan bağışladığınız ama görünüşe göre memnun olmadığınız bu bağışı galatasaray taraftarı denkleştirdi," diyelim.
9 milyon 324 bin tl tazminat almıştı fatih terim. her bulduğumuz fırsatta bilmem kaç milyon taraftarımız olduğu konuşuluyor. afi satılıyor, fiyaka çekiliyor. herkes 1 lira bağış yapsa bu iş tamam. beyin bedava! toplayamıyorsak da, bize yazıklar olsun zaten. fatih terim kırmızı çizgimizdir diye dolaşan bizlere... evet, bizlere...
toplarsak da, "alın ulan paranızı," deriz. "biz sizden gelen parayı çocuklara bağışlamıştık. çocuklardan geri almak olmaz. ama biz denkleştirdik parayı. alın ulan. tatavayı yapmayın," deriz. görün bakın, herkes geri vites sonra. o para, yine çocukların kumbarasına konur. gerçekten. olmadı, başka bir yardım kuruluşuna bağışlanır. harbi bak. bir işe yararız be. isteyerek ya da istemeden. dolaylı veya dolaysız yoldan. önemli olanın niyet olduğu söylerler. ama asıl önemli olan ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidermesidir.
gündemse gündem. "falcao da falcao!" diye tutturmuşuz. "falcao yoksa, o yok. falcao bu yok!" diye diye dolanıyoruz. ne falcao'su!
fatih terim ulan!
sen davet et hocam. başkalarına bir iyilikleri dokunsun diye ön ayak ol. senin sayende hayırları dokunsun bir işe. sen ben kavminden kim varsa. işte, biz, siz, onlar. senden başka kimse yapamaz ha. söyle hocam. elimiz cebimize gitsin. bir hayrımız olsun. varsa hayrımız, bir tane daha olsun. ne olacak?