3497
son zamanlarda ibra edilmeyi hak etmediği görüşü dillendirilmeye başlanan başkan. 2011 yılında da böyle düşünenleri tenzih ederek söylüyorum ama sanırım bu görüşün yayılmasında mustafa cengiz'in ibra edilmemesi etkili oldu.
ama o yıla geri dönecek olursak çoğu kişi bu duruma haklı olarak sevinmişti. takım çok kötüydü, 3 yıldır şampiyon olamıyordu falan bunlar bir tarafa ama idari yönden gerçekten başarısızdı.
bir kere aziz yıldırım'ın baskınlığı altında ezildi. onun sözüne uyduğu sık dillendirilen bir şeydi.
adnan sezgin ile beraber yaptığı berbat transferler maddi olarak büyük zararlar verdi.
mecidiyeköy'deki stat yeri bırakılarak yeni yere taşınıldı. devlet o işten kar etmesine rağmen herkesin diline stadı galatasaray'a devlet yaptı, sakızı verildi.
en önemlisi de ibra edilmediği kongrede herkes, tt arena açılışındaki toki başkanı ve cumhurbaşkanı'na yapılan protestolar sırasında iktidar tarafından kulübün küçük düşürülmesine sesi çıkmadığı gibi iktidardan yana tavır almasının etkisi altındaydı.
ve daha bir sürü berbat hatalar. şimdi bunların çoğu unutulunca kalpler yumuşamış olabilir ama her olayı devrindeki düşünce yapısı ve duygu durumu ile değerlendirmek lazım.
(bkz: ne dediler/#2684208)
kendisi de röportajında açık bir şekilde hissedildiği gibi galatasaray'ın başarısına üzülmüş gibi duruyor. hatta galatasaray'a rakiplerin yaptığı haksız iftiraları destekler nitelikte açıklamalar yapmış. ayrıca yine stadı cumhurbaşkanı yaptı, diyerek galatasaray'ın bunun karşılığını fazlasıyla ödemesine rağmen devlet tarafından destekleniyor algısını devam ettirmiş.
açıkçası bu röportajı duyunca resmen galatasaray'a düşman olmuş gibi bir hisse kapıldım. ya da sadece iktidarın galatasaray'ı ve fatih terim'i durdurmak istediğini sezmiş ve beni başkan yaptırırsanız o işi hallederim demektedir.
eğer bir idari ibra sistemi koymuşsanız, sorun olan bunun uygulanması değildir. sorun olan kime karşı, ne sebeple uygulanıp ne sebeple uygulanmadığıdır. bence adnan polat idari ibrasızlığı hak etmiştir. mesela dursun özbek hem idari hem de mali ibrasızlığı hak etmiştir. burası galatasaray. galatasaray iktidardan da muhalefetten de büyüktür.
fatih terim konusuna gelecek olursak; galatasaray'da başarı her zaman profesyonel ve akıllıca davrananlar sayesinde yakalanmıştır. eğer sadece galatasaray'ı çok sevenler başarılı olsaydı, bu görevler için 30 milyon adayımız olurdu.
fatih terim de ne zaman profesyonel davrandı, o zaman galatasaray'da başarılı oldu. ne zaman da duygusal tarafı ağır bastı, o zaman başarısız oldu.
adnan polat, barcelona efsanesini yaratan rijkaard'ın eline bam üçlüsünü vermiş başkan. adam ondan sonra genç yaşta bir daha iflah olmadı, teknik direktörlüğü bıraktı.
eğer fatih terim adnan polat'ın teklifini kabul etseydi, şu anda 17-19 arası bir şampiyonluk sayısı ile fenerbahçe'nin 4. yıldızına yetişmeye çalışıyorduk. yani fenerbahçe ile yer değiştirmiş olurduk.
ama o yıla geri dönecek olursak çoğu kişi bu duruma haklı olarak sevinmişti. takım çok kötüydü, 3 yıldır şampiyon olamıyordu falan bunlar bir tarafa ama idari yönden gerçekten başarısızdı.
bir kere aziz yıldırım'ın baskınlığı altında ezildi. onun sözüne uyduğu sık dillendirilen bir şeydi.
adnan sezgin ile beraber yaptığı berbat transferler maddi olarak büyük zararlar verdi.
mecidiyeköy'deki stat yeri bırakılarak yeni yere taşınıldı. devlet o işten kar etmesine rağmen herkesin diline stadı galatasaray'a devlet yaptı, sakızı verildi.
en önemlisi de ibra edilmediği kongrede herkes, tt arena açılışındaki toki başkanı ve cumhurbaşkanı'na yapılan protestolar sırasında iktidar tarafından kulübün küçük düşürülmesine sesi çıkmadığı gibi iktidardan yana tavır almasının etkisi altındaydı.
ve daha bir sürü berbat hatalar. şimdi bunların çoğu unutulunca kalpler yumuşamış olabilir ama her olayı devrindeki düşünce yapısı ve duygu durumu ile değerlendirmek lazım.
(bkz: ne dediler/#2684208)
kendisi de röportajında açık bir şekilde hissedildiği gibi galatasaray'ın başarısına üzülmüş gibi duruyor. hatta galatasaray'a rakiplerin yaptığı haksız iftiraları destekler nitelikte açıklamalar yapmış. ayrıca yine stadı cumhurbaşkanı yaptı, diyerek galatasaray'ın bunun karşılığını fazlasıyla ödemesine rağmen devlet tarafından destekleniyor algısını devam ettirmiş.
açıkçası bu röportajı duyunca resmen galatasaray'a düşman olmuş gibi bir hisse kapıldım. ya da sadece iktidarın galatasaray'ı ve fatih terim'i durdurmak istediğini sezmiş ve beni başkan yaptırırsanız o işi hallederim demektedir.
eğer bir idari ibra sistemi koymuşsanız, sorun olan bunun uygulanması değildir. sorun olan kime karşı, ne sebeple uygulanıp ne sebeple uygulanmadığıdır. bence adnan polat idari ibrasızlığı hak etmiştir. mesela dursun özbek hem idari hem de mali ibrasızlığı hak etmiştir. burası galatasaray. galatasaray iktidardan da muhalefetten de büyüktür.
fatih terim konusuna gelecek olursak; galatasaray'da başarı her zaman profesyonel ve akıllıca davrananlar sayesinde yakalanmıştır. eğer sadece galatasaray'ı çok sevenler başarılı olsaydı, bu görevler için 30 milyon adayımız olurdu.
fatih terim de ne zaman profesyonel davrandı, o zaman galatasaray'da başarılı oldu. ne zaman da duygusal tarafı ağır bastı, o zaman başarısız oldu.
adnan polat, barcelona efsanesini yaratan rijkaard'ın eline bam üçlüsünü vermiş başkan. adam ondan sonra genç yaşta bir daha iflah olmadı, teknik direktörlüğü bıraktı.
eğer fatih terim adnan polat'ın teklifini kabul etseydi, şu anda 17-19 arası bir şampiyonluk sayısı ile fenerbahçe'nin 4. yıldızına yetişmeye çalışıyorduk. yani fenerbahçe ile yer değiştirmiş olurduk.