19701
taktik filan bilmez sadece gaz verir demek o kadar büyük bir haksızlık ki hocaya, anlatamam.
efsane uefa finalinin öncesinde maç önü soyunma odasındaki konuşmada kullandığı taktik maktik yok bam bam lafı hocanın öyle bir aleyhine kullanıldı ki. başarı üstünden eleştirelemeyecek birini karalama amacı güderek yapıldı bu. pirlo'nun kitabı, türk tarihin belki de en önemli futbol figürünü değerlendirmek için kullanıldı. hem de yıllarca. ama bu kişiler oyunun psikolojik boyutunda bihaber olduklar aşikar.
geçen hafta içi şl tarihinin belki de en efsane 2 yarı final geri dönüşünü izledik. taktik bilgisi sorgulanmayacak iki teknik direktörün türkiye'de en çok sevileninin maç sonu konuşmalarına bakalım:
--- alıntı ---
klopp: "i told the boys before it was impossible, but because it’s you boys, we have a chance. it's 10 past 10, the children are probably in bed. these boys are fucking unbelievable. i seen james milner crying on the pitch afterwards. fine me if you want."
klopp: "onlara imkansız olduğunu söyledim ama siz olduğunuz için bi şansımız var. saat 10'u 10 geçiyor, çocuklar bütük ihtimalle yatmıştır. bu adamlar gerçekten inanılmaz amq. milner'ı maçtan sonra ağlarken gördüm. bana ceza kesebilirsiniz isterseniz.
-- alıntı ---
gördüğünüz gibi ne gegenpressing ne de doğru alan paylaşmadan. ama maçı izleyenler liverpool'un maç boyu barcelona savunmasını yüksek tempoyla sürekli nasıl baskı yaptığını görmüştür. bu da mı gazla oldu acaba? hemen diğerinin açıklamalarına geçelim:
--- alıntı ---
pochettino: “futbolun olmadığı bir hayatta bu duyguları yaşayabilmek mümkün değil. her şey için teşekkürler futbol.”
--- alıntı ---
e burada da taktikten bahsetmemiş, nasıl olur bu? maçı çevirmek için de ortalığı karıştırmak adına uzun boylu birini öne attı ve başarılı da oldu. belki elindeki hamle imkanı kısıtlı olduğu için böyle bir şey yapmak durumunda kaldı. peki bu size bu sene oynanan bi maçı hatırlattı mı? 6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçında benzer bir mantıkla bi ryan donk değişikliğiyle maçı getirmişti. buna rağmen doldur boşaltın günümüz futbolunda yeri olmadığından ve hocamızın "şanslı" olduğundan bahsedilmişti. aynı kişiler acaba bu değişiklik için ne dedi?
belki bunlar çok uç örnek olabilir ama ana fikri anladığınızı düşünmekteyim. bir teknik direktör demeçleriyle, soyunma odası videolarında söyledikleriyle taktik bilgisi sorgulanmamalı. daha da önemlisi* bu oyun insanlarla oynandığı için adam yönetimi ve mental hazırlanmanın işin büyük bir parçası olduğu unutulmamalı. bu konuda 20/20 olan bir kişi taktik bilgilerini ve yıllar boyunca biriktirdiği tecrübeyi kullanarak başarılı olabilir, oldu da.
bu motivasyonla çalışıyor tayfa futbol iklimimizi de harap etmiş durumda. gün geçmiyor ki iyi mücadele ettik açıklamaları artmasın. taktiğin futbolun bi parçasının olmadığını, örnek olarak da terim'i veren ciddi bi kısım var. aynı kişiler mağlubiyetlerini şanssız gollere ve hakem kararlarına bağlıyor. fatih hocamız da hakemi baskı altına almanın türkiye'nin futbol gerçeklerinden birisi olduğunun gayet farkında davranıyor ama her zaman iç hesaplaşmasını doğru yapıyor ve oyuncularını yaptığı hatalar konusunda uyarmayı hiçbir zaman ihmal etmediği daha da başarılı olabiliyor. aslında bu eleştirdiğimiz futbol insanlarının örnek aldığı kişi çok doğruyken etkilendikleri özellikler ise çok yanlış.
11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçında önceden çok da fazla maçını izleyemediğimi itiraf etmem gereken okan burukun oynattığı futbola hayran kaldım. özellikle oynattırdığı topçulara bakarsak gerçekten çok etkileyici. takımı ilk yarıda öyle bir yerleşti ki galatasaray ceza sahasına, gol atmaması büyük süpriz olurdu. ama gelin görün ki maç sonu maalesef sadece hakem konuştu. burada kritik soru şu: kamuoyunu baskılamaya çalışırken soyunma odasında futbolcularına gereken uyarıları yapıyor mu yoksa hikmet karaman gibi kötü bir fatih terim taklitçisi olarak yıllar kaybedecek mi?
hocamızın galatasaraylı olmayan bi gözle antipatik biri olarak göründüğünü tahmin edebiliyorum ama eleştirilerin çok büyük kısmı yanlış ve açıkçası vicdansız iftiralar sinirimi bozmuyor değil. herkes hatalarını başkasının başarısını karalayarak temize çıkarmaya çalışıyor ve bu mantık kimseyi bi adım öne taşımaz. sosyal medyanın taraftarın sesi olduğu dönemde onlara şirin görünmeyi anlayabilirim ama rakibine hedef göstererek ya da oyunun adil olmadığını iddia ederek kendini geliştiremeyeceklerini de ivedilikle anlamaları lazım. çünkü fatih hocam bu sezon takımında gördüğü eksikleri giderip şampiyon olarak diğer sezonlara bu sefer daha da güçlü gireceğinden adım gibi eminim.
p.s 1: çeviri kötü olabilir, kendim yapmak zorunda kaldım. kusura bakmayın.
p.s 2: hocamla beni tanıştıracak bi aslan var mı acaba aranızda?
efsane uefa finalinin öncesinde maç önü soyunma odasındaki konuşmada kullandığı taktik maktik yok bam bam lafı hocanın öyle bir aleyhine kullanıldı ki. başarı üstünden eleştirelemeyecek birini karalama amacı güderek yapıldı bu. pirlo'nun kitabı, türk tarihin belki de en önemli futbol figürünü değerlendirmek için kullanıldı. hem de yıllarca. ama bu kişiler oyunun psikolojik boyutunda bihaber olduklar aşikar.
geçen hafta içi şl tarihinin belki de en efsane 2 yarı final geri dönüşünü izledik. taktik bilgisi sorgulanmayacak iki teknik direktörün türkiye'de en çok sevileninin maç sonu konuşmalarına bakalım:
--- alıntı ---
klopp: "i told the boys before it was impossible, but because it’s you boys, we have a chance. it's 10 past 10, the children are probably in bed. these boys are fucking unbelievable. i seen james milner crying on the pitch afterwards. fine me if you want."
klopp: "onlara imkansız olduğunu söyledim ama siz olduğunuz için bi şansımız var. saat 10'u 10 geçiyor, çocuklar bütük ihtimalle yatmıştır. bu adamlar gerçekten inanılmaz amq. milner'ı maçtan sonra ağlarken gördüm. bana ceza kesebilirsiniz isterseniz.
-- alıntı ---
gördüğünüz gibi ne gegenpressing ne de doğru alan paylaşmadan. ama maçı izleyenler liverpool'un maç boyu barcelona savunmasını yüksek tempoyla sürekli nasıl baskı yaptığını görmüştür. bu da mı gazla oldu acaba? hemen diğerinin açıklamalarına geçelim:
--- alıntı ---
pochettino: “futbolun olmadığı bir hayatta bu duyguları yaşayabilmek mümkün değil. her şey için teşekkürler futbol.”
--- alıntı ---
e burada da taktikten bahsetmemiş, nasıl olur bu? maçı çevirmek için de ortalığı karıştırmak adına uzun boylu birini öne attı ve başarılı da oldu. belki elindeki hamle imkanı kısıtlı olduğu için böyle bir şey yapmak durumunda kaldı. peki bu size bu sene oynanan bi maçı hatırlattı mı? 6 ekim 2018 antalyaspor galatasaray maçında benzer bir mantıkla bi ryan donk değişikliğiyle maçı getirmişti. buna rağmen doldur boşaltın günümüz futbolunda yeri olmadığından ve hocamızın "şanslı" olduğundan bahsedilmişti. aynı kişiler acaba bu değişiklik için ne dedi?
belki bunlar çok uç örnek olabilir ama ana fikri anladığınızı düşünmekteyim. bir teknik direktör demeçleriyle, soyunma odası videolarında söyledikleriyle taktik bilgisi sorgulanmamalı. daha da önemlisi* bu oyun insanlarla oynandığı için adam yönetimi ve mental hazırlanmanın işin büyük bir parçası olduğu unutulmamalı. bu konuda 20/20 olan bir kişi taktik bilgilerini ve yıllar boyunca biriktirdiği tecrübeyi kullanarak başarılı olabilir, oldu da.
bu motivasyonla çalışıyor tayfa futbol iklimimizi de harap etmiş durumda. gün geçmiyor ki iyi mücadele ettik açıklamaları artmasın. taktiğin futbolun bi parçasının olmadığını, örnek olarak da terim'i veren ciddi bi kısım var. aynı kişiler mağlubiyetlerini şanssız gollere ve hakem kararlarına bağlıyor. fatih hocamız da hakemi baskı altına almanın türkiye'nin futbol gerçeklerinden birisi olduğunun gayet farkında davranıyor ama her zaman iç hesaplaşmasını doğru yapıyor ve oyuncularını yaptığı hatalar konusunda uyarmayı hiçbir zaman ihmal etmediği daha da başarılı olabiliyor. aslında bu eleştirdiğimiz futbol insanlarının örnek aldığı kişi çok doğruyken etkilendikleri özellikler ise çok yanlış.
11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçında önceden çok da fazla maçını izleyemediğimi itiraf etmem gereken okan burukun oynattığı futbola hayran kaldım. özellikle oynattırdığı topçulara bakarsak gerçekten çok etkileyici. takımı ilk yarıda öyle bir yerleşti ki galatasaray ceza sahasına, gol atmaması büyük süpriz olurdu. ama gelin görün ki maç sonu maalesef sadece hakem konuştu. burada kritik soru şu: kamuoyunu baskılamaya çalışırken soyunma odasında futbolcularına gereken uyarıları yapıyor mu yoksa hikmet karaman gibi kötü bir fatih terim taklitçisi olarak yıllar kaybedecek mi?
hocamızın galatasaraylı olmayan bi gözle antipatik biri olarak göründüğünü tahmin edebiliyorum ama eleştirilerin çok büyük kısmı yanlış ve açıkçası vicdansız iftiralar sinirimi bozmuyor değil. herkes hatalarını başkasının başarısını karalayarak temize çıkarmaya çalışıyor ve bu mantık kimseyi bi adım öne taşımaz. sosyal medyanın taraftarın sesi olduğu dönemde onlara şirin görünmeyi anlayabilirim ama rakibine hedef göstererek ya da oyunun adil olmadığını iddia ederek kendini geliştiremeyeceklerini de ivedilikle anlamaları lazım. çünkü fatih hocam bu sezon takımında gördüğü eksikleri giderip şampiyon olarak diğer sezonlara bu sefer daha da güçlü gireceğinden adım gibi eminim.
p.s 1: çeviri kötü olabilir, kendim yapmak zorunda kaldım. kusura bakmayın.
p.s 2: hocamla beni tanıştıracak bi aslan var mı acaba aranızda?