71
tüzüğün 87/22 maddesi uyarınca, yönetim kurulu en geç 30 gün içinde olağanüstü seçim genel kurulunu toplantıya çağırmak zorunda.
" genel kurulca mali ve/veya yönetsel yönden aklanmama durumunda, en geç 30 (otuz) gün içinde olağanüstü seçim genel kurulunu toplantıya çağırmak,"
madde bu şekilde.
adnan polat'ın ibra edilmemesi üzerine açtığı dava asliye hukuk mahkemesi tarafından reddedilmiş ve bu karar yargıtay'ca bozulmuştu. bozma üzerine direnen yerel mahkeme kararını yargıtay'ın tekrar bozması üzerine mahkeme sonucu konu karar düzeltmeye gitmiş ve karar düzeltme talebi de oy birliği ile reddedildi.
karar şu şekilde kaleme alınmış.
"spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır" bu karar tüzüğün ilgili maddesini taca atıyor zira hukuka uygun bulmuyor. ayrıca kararda tüzüğün mali ve idari olmak üzere iki ibra oylaması öngören 26/5 hükmü de dar yorumlamış ve ‘mali ve idari iki oylama yapılamaz, mali ibra, idari ibrayı da kapsar’ şeklinde hüküm kurulmuştur. mahkemeler her türlü kararlarını anayasaya ve kanunlara uygun yorum yoluyla verirler. dolayısıyla tüzüğün ilgili hükümleri uygulanabilme niteliklerini kaybetmiş durumdadırlar.
pazartesi asliye hukuk mahkemesinde tedbir talebiyle dava açılır. yargıtay'ın ibrayı mali ibra ile sınırlayarak yorumlayan içtihadı örnek gösterilir. dosya tevziden salı günü mahkemesine ulaşır. muhtemelen aynı gün tedbir kararı verilir ve seçim süreci durur.
bana göre bir diğer yol mustafa cengiz hodri meydan der. bu idari ibrasızlık seçim gerektirmiyor, seçim yapmıyorum der. bombayı genel kurulun kucağına bırakır. bakalım hangi üye "normal şartlarda" kaybedeceği o davayı açacak da seçim talep edecek.
" genel kurulca mali ve/veya yönetsel yönden aklanmama durumunda, en geç 30 (otuz) gün içinde olağanüstü seçim genel kurulunu toplantıya çağırmak,"
madde bu şekilde.
adnan polat'ın ibra edilmemesi üzerine açtığı dava asliye hukuk mahkemesi tarafından reddedilmiş ve bu karar yargıtay'ca bozulmuştu. bozma üzerine direnen yerel mahkeme kararını yargıtay'ın tekrar bozması üzerine mahkeme sonucu konu karar düzeltmeye gitmiş ve karar düzeltme talebi de oy birliği ile reddedildi.
karar şu şekilde kaleme alınmış.
"spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır" bu karar tüzüğün ilgili maddesini taca atıyor zira hukuka uygun bulmuyor. ayrıca kararda tüzüğün mali ve idari olmak üzere iki ibra oylaması öngören 26/5 hükmü de dar yorumlamış ve ‘mali ve idari iki oylama yapılamaz, mali ibra, idari ibrayı da kapsar’ şeklinde hüküm kurulmuştur. mahkemeler her türlü kararlarını anayasaya ve kanunlara uygun yorum yoluyla verirler. dolayısıyla tüzüğün ilgili hükümleri uygulanabilme niteliklerini kaybetmiş durumdadırlar.
pazartesi asliye hukuk mahkemesinde tedbir talebiyle dava açılır. yargıtay'ın ibrayı mali ibra ile sınırlayarak yorumlayan içtihadı örnek gösterilir. dosya tevziden salı günü mahkemesine ulaşır. muhtemelen aynı gün tedbir kararı verilir ve seçim süreci durur.
bana göre bir diğer yol mustafa cengiz hodri meydan der. bu idari ibrasızlık seçim gerektirmiyor, seçim yapmıyorum der. bombayı genel kurulun kucağına bırakır. bakalım hangi üye "normal şartlarda" kaybedeceği o davayı açacak da seçim talep edecek.