1908
yabanci oyuncu sayisi, altyapi oyuncu niteligi vs konularda belirli hedefler belirlenip ona göre atilimlar yapilmasi, 10 sene sonrasina dair planlamalarin baslamasi tabi ki de herkesin istedigi bir konudur.
sinirlar konurken, düsünülmesi gereken tek sey milli takimin basarisi degil, kulüp takimlari ve ülke futbol kültürünün büyümesi yönünde olmalidir. ülkede futbolu sevmeyen ya da en azindan hayatinin bir bölümünde de olsa hic oynamamis olan insan bulmak bu kadar zorken, ki spor yapmayan bir ülkeden bahsediyoruz, insanlara sporu sevdirmenin, sporcu ruhunu kazandirmanin, ülke bütünlügüne kadar gidecek degerleri gelistirmenin bu kadar rahat basarilabilecegi alanda gerici atilimlar yapilmasi üzerine tartismalarin dönüyor olusu sadece vasifsizligin göstergesidir.
kisitlamalar konusunda benim sahsi önerim, önceligin altyapi oyuncu sayisiyla olmasi gerektigidir. mesela avrupa listelerinde oldugu gibi, belirli sayida altyapi oyuncusunu (din dil irk ayrimi yapilmaksizin altyapidan yetisme özelligi aranarak) bildirme zorunlulugu gercekten zorlayici bir yapiya dönüstürülebilir. takimlar, altyapidan futbolcuya sahip olmak zorunda kalmali.
ikinci önerim, kontratli futbolcular üzerine bir sinirlama yapilmadan, yeni katilacak olan futbolcular üzerine sinirlama yapilmasi. transfer edilecek olan futbolcunun, takim ekonomisine katki verebilecek yapida olmasina bakilmasi gerekir. bunun icin yas/kalite odakli bir kisitlama olmali.
ücüncü olarak ise, takimlar bazi futbolculari kisitlama olmaksizin kadrosuna katabilmeli. samuel eto'o gibi robinho gibi obertan gibi futbolcularin ülkemize gelmesi, kalitenin artmasina katkida bulunuyor. bunu da yine adet olarak sinirlanabilir.
bu kistaslardan sonra ise mac kadrolarinda, milli takimi düsünerek bir sinirlama olabilir. 18 kisilik kadroda 8-9, 21 kisilikte 10-11 milli takimda oynayabilecek ya da altyapidan yetismis bulunmasi futbolcu gibi.
özetle, sinirlama olmalidir, ancak mantik cercevesinde, kaliteyi arttirmaya, bir seyleri gelistirmeye odakli olarak.
sinirlar konurken, düsünülmesi gereken tek sey milli takimin basarisi degil, kulüp takimlari ve ülke futbol kültürünün büyümesi yönünde olmalidir. ülkede futbolu sevmeyen ya da en azindan hayatinin bir bölümünde de olsa hic oynamamis olan insan bulmak bu kadar zorken, ki spor yapmayan bir ülkeden bahsediyoruz, insanlara sporu sevdirmenin, sporcu ruhunu kazandirmanin, ülke bütünlügüne kadar gidecek degerleri gelistirmenin bu kadar rahat basarilabilecegi alanda gerici atilimlar yapilmasi üzerine tartismalarin dönüyor olusu sadece vasifsizligin göstergesidir.
kisitlamalar konusunda benim sahsi önerim, önceligin altyapi oyuncu sayisiyla olmasi gerektigidir. mesela avrupa listelerinde oldugu gibi, belirli sayida altyapi oyuncusunu (din dil irk ayrimi yapilmaksizin altyapidan yetisme özelligi aranarak) bildirme zorunlulugu gercekten zorlayici bir yapiya dönüstürülebilir. takimlar, altyapidan futbolcuya sahip olmak zorunda kalmali.
ikinci önerim, kontratli futbolcular üzerine bir sinirlama yapilmadan, yeni katilacak olan futbolcular üzerine sinirlama yapilmasi. transfer edilecek olan futbolcunun, takim ekonomisine katki verebilecek yapida olmasina bakilmasi gerekir. bunun icin yas/kalite odakli bir kisitlama olmali.
ücüncü olarak ise, takimlar bazi futbolculari kisitlama olmaksizin kadrosuna katabilmeli. samuel eto'o gibi robinho gibi obertan gibi futbolcularin ülkemize gelmesi, kalitenin artmasina katkida bulunuyor. bunu da yine adet olarak sinirlanabilir.
bu kistaslardan sonra ise mac kadrolarinda, milli takimi düsünerek bir sinirlama olabilir. 18 kisilik kadroda 8-9, 21 kisilikte 10-11 milli takimda oynayabilecek ya da altyapidan yetismis bulunmasi futbolcu gibi.
özetle, sinirlama olmalidir, ancak mantik cercevesinde, kaliteyi arttirmaya, bir seyleri gelistirmeye odakli olarak.