90
saat seçimi itibariyle türkiye' de sporcu sağlığının lafta kaldığını gösteren maç...
3-5 sene evvel , bir ortamda, mehmet özdilekle sohbet imkanı bulmuştum. o zaman sitem etmiştim yüzüne, oynattığı taktik ve anlayış sebebiyle takımlarının istanbul maçlarının son derece zevksiz ve kötü geçtiğini bir futbolsever olarak söylemiştim. o da öyle yapmak zorunda olduğunu, deplasmanda alınabilecek 1 puanların anadolu takımları için kümede kalmayı sağladığını ve bunun hayati olduğunu anlatmıştı. sonra da ingiltere'de milne yanında geçirdiği staj zamanında premier ligteki klüplerin sistemini ve düzenini anlatmıştı.
sporcu sağlığına ve futbol kalitesine bu kadar önem verilen ingiltere'de edinilen bilgi ve tecrübeden hiç mi birşey kalmadı diye sormak isterim şimdi kendisine. neden erzurum bu maç saatinde diretir? karşında senden daha fizikli ve kuvvetli gs'yi neden buz üstünde karşılamak istiyorsun? zaten her maç kafa golü yiyorsun alelade takımlardan, buz yüzünden havadan oynanacak maçta neyine güveniyorsun? galatasarayla karşılaşan takım zaten yıpranıyor ve trabzon gibi takip eden haftalarda kendini toplayamıyor. gs maçı da 3 puan, diğer maçlarda.. lyundama , fernando, donk, marcao, ndyae, diagne, linnes ile buz üstünde mücadeleden sonra 3-5 hafta kendine gelemeyeceksin . obertan ,egemen, vs sakatlanırsa, direk küme düştün zaten.
peki gs ne yapmalı ?
1- irtifa yüzünden oksijenin daha az olduğu ortamda oynadığı için devre arası oksijen desteği sağlamalı ( limaya giden güney amerika takımları gibi )
2- birkaç pün öncesinden şehire gidip alışma..
3- soğuğa karşı ekipman, ilaç ve gıda desteği..
4- defansı çok ileride kurma,
5- en doğru krampon ve çivi seçimi,
6-doğru oyuncu seçimi ( onyekuru, feghouli olmamalı),
7- son 10 dakikaya yenilgi veya beraberlikle girilme ihtimaline karşı kostas - diagne yanına donk- lyundama ile doldur boşalt planına çalışma.
8- bol bol uzaktan ve yerden şut ..
3-5 sene evvel , bir ortamda, mehmet özdilekle sohbet imkanı bulmuştum. o zaman sitem etmiştim yüzüne, oynattığı taktik ve anlayış sebebiyle takımlarının istanbul maçlarının son derece zevksiz ve kötü geçtiğini bir futbolsever olarak söylemiştim. o da öyle yapmak zorunda olduğunu, deplasmanda alınabilecek 1 puanların anadolu takımları için kümede kalmayı sağladığını ve bunun hayati olduğunu anlatmıştı. sonra da ingiltere'de milne yanında geçirdiği staj zamanında premier ligteki klüplerin sistemini ve düzenini anlatmıştı.
sporcu sağlığına ve futbol kalitesine bu kadar önem verilen ingiltere'de edinilen bilgi ve tecrübeden hiç mi birşey kalmadı diye sormak isterim şimdi kendisine. neden erzurum bu maç saatinde diretir? karşında senden daha fizikli ve kuvvetli gs'yi neden buz üstünde karşılamak istiyorsun? zaten her maç kafa golü yiyorsun alelade takımlardan, buz yüzünden havadan oynanacak maçta neyine güveniyorsun? galatasarayla karşılaşan takım zaten yıpranıyor ve trabzon gibi takip eden haftalarda kendini toplayamıyor. gs maçı da 3 puan, diğer maçlarda.. lyundama , fernando, donk, marcao, ndyae, diagne, linnes ile buz üstünde mücadeleden sonra 3-5 hafta kendine gelemeyeceksin . obertan ,egemen, vs sakatlanırsa, direk küme düştün zaten.
peki gs ne yapmalı ?
1- irtifa yüzünden oksijenin daha az olduğu ortamda oynadığı için devre arası oksijen desteği sağlamalı ( limaya giden güney amerika takımları gibi )
2- birkaç pün öncesinden şehire gidip alışma..
3- soğuğa karşı ekipman, ilaç ve gıda desteği..
4- defansı çok ileride kurma,
5- en doğru krampon ve çivi seçimi,
6-doğru oyuncu seçimi ( onyekuru, feghouli olmamalı),
7- son 10 dakikaya yenilgi veya beraberlikle girilme ihtimaline karşı kostas - diagne yanına donk- lyundama ile doldur boşalt planına çalışma.
8- bol bol uzaktan ve yerden şut ..