• 77
    maç saatinin öne alınmaması konusunun önceki maçların 13'te oynanmasıyla kıyaslanması yanlış. zaten anadolu takımları kendi aralarındaki maçları gündüz oynuyor, havadan ve şehirden bağımsız.

    yani art niyet vs demeyi abartılı buluyorum, prime time denen olay sonuçta yayın geliri vs. durumlardan dolayı normal şartlarda bizim de işimize gelen bir şey. yani 13'te oynatsalar iyilik yapmış olurlardı ama öne çekmemeleri de art niyetten değil.

    asıl dikkat çekmesi gereken nokta erzurumspor'un da 19'da ısrarcı olması. meşhur karlı juventus maçında bozuk hava koşullarında biz nasıl maçı kaosa çevirip kazandıysak erzurumspor'un derdi de bu.

    çok sıkıcı bir maç bekliyorum ben, akan oyunda gol bulabileceğimizi pek sanmıyorum. kazanırsak muhtemelen ilk yarıdaki maç gibi duran top golüyle kazanırız.
  • 80
    sahaya yere sağlam basan güçlü terimsel olarak ifade etmek gerekirse sarsılmaz dengesi iyi oyuncularla çıkmamız gereken maç. futbol oynamış olanlar varsa aramızda çok iyi bilirler, böyle havalarda, zeminin sert olmasından dolayı beynin 1. önceliği düşmemek yani ayakta kalmak üzerinedir. öte yandan alberto amcamızın devre arasında yapmış olduğu yüklemelerin değeri en çok bu maçta anlaşılacak. mücadele gücü bu maçta en büyük silahımız olacak. kırılgan adamlar yerine n'diaye fernando donk gibi oyuncu tercihleri bu deplasmana özel olarak yapılmalı diye düşünüyorum. ayrıca saha zemininin yarı buzlu olması vesilesiyle top kontrolü zor olacağından bol bol uzun top denemekte fayda var. bunun için de o topları orada indirecek ya da skora dönüştürebilecek bir kuleye ihtiyacımız var. yani hoca maça donk'u forvette çıkararak başlasa şaşırmam, şimdiden diyeyim.
  • 82
    saat 16.00 da oynasak ne farkeder, 19.00 da oynasak ne farkeder ? sanki uc saatte mevsim degisecek. mac baslamadan boyle bahanelere siginirsak, mac sonu burda yazilacaklari ya da roportajlari simdiden gorebiliyorum. bu sacmaliklari birakip tamamen konsantre olmaliyiz, cunku basaksehir zorlu viraja girdi ve iki hafta sonra liderligi bile alma sansimiz var, son zamanlarda oynayacagimiz en onemli mac.
  • 85
    soğukta kazanacağımız maç. tek temennim ilk yarıdaki maçta emre akbabayı feda etmiştik umarım bu sefer öyle birşeye maruz kalmayız.
    zaten yönetimin ve teknik heyetin istediği de bu. aşırı yoğun maç temposu varken ultra soğuk bir havada zeminin de oldtraford olmadığını göz önüne aldığımız da her türlü sakatlığa gebe bir durum var. bizim adamlar da en azından elimizden ne gelir maçı erken saatte oynarsak belki güneşten faydalanırız diye düşünmüş olabilirler. başkalarının art niyet araması çok normal ama bir de bizim taraftarlardan çatlak sesler çıkınca çok bozuluyorum. sanırım birkaç gün önce başakşehir macerası unutuldu hemen. tff nin nasıl kıyak geçtiği falan. neyse derin mevzulara girmeye gerek yok.
    fatih hocayı tanıyorsam takımı bize karşı patavatsız çaba ile güzel motive eder ve ilk yarıda 3-0 bulur rahatça oynarız gibi geliyor. zaten zemin ısıtması da varmış sanırım bunu artı olarak yazabiliriz futbol adına.

    özetle; tatava yapma çak geç aslanım!
  • 86
    ittire kaktıra bir oyunla, futbol namına hiçbir şey ortaya koymadan 1-0 kazanacağımızı düşündüğüm ve istediğim maç. hatta ve hatta son dakika golü olursa yine daha çok sevinirim. galatasaray her zaman şampiyonluğu birilerinin elinden sökerek alır. şu an kendini bize rakip gören herkes bunun farkında. yarışın içindeyiz ama daha o şampiyonluk virajına gelmedik. o viraja girmeden başakşehir'in arayı açması için 5 yıldır kış dönemindeki tüm iç saha maçlarını gündüz oynayan erzurumspor'a akşam maçı oynatacaklar. göztepe maçını bataklıkta oynattılar kazandık, ilk devre takimın yarısı cezalıydı yarışta kalmaya devam ettik. var'a rağmen aleyhimize kritik hatalar yapılıyor, kopmadık. ben bu takımın şampiyonluğu yine sökerek alacağını biliyorum. içim rahat. erzurum maçını da ölüp ölüp dirilerek ama galibiyetten ümidimi bir an bile kesmeden izleyeceğim.
  • 87
    maçın şifresi zemindeki alttan ısıtmanın tam olarak devreye alınmasıdır.
    bizim gibi topla haşır neşir olan oyuncu sayısı fazla olan takımlar için sahanın pas yapmaya uygun olması çok önemli.
    erzurumspor bu durumum farkında olarak umarım bir çakallık edip alttan ısıtmayı bir işe yaramayacak şekilde göstermelik açmaz yetkililer. sistemi kontrol etme şansımız var ise mutlaka nasıl çalıştığını bir izlemek, çalıştığından emin olmak lazım.
    bir ikinci husus, artık her maçımızın final olmasından ve yarım puan kaybı için bile kredimizin olmamasından mütevellit gerekiyorsa erzuruma cuma'dan gidip oyuncuların maç saatinde 2 idman yapma imkanı ile 1 gün daha fazla şehre ve iklime alışması sağlanabilir...
  • 88
    altı üstü küme düşme hattındaki takımla karlı sahada oynayacağımız lig maçı.

    devlet meselesi olsu. farzedin ki şampiyonlar ligi gruplarında cska ile eşleştik ve deplasmana denk geldik.

    ne yapacağız ? biz oynayamayız mı diyeceğiz. galatasaray ve fatih terim işini bilir ona göre illa ki önlemini alır. inşallah galip gelirsek şampiyonluk yolundaki rakiplere değil başkalarına da dert olacak bi galibiyet olacaktır.
  • 90
    saat seçimi itibariyle türkiye' de sporcu sağlığının lafta kaldığını gösteren maç...
    3-5 sene evvel , bir ortamda, mehmet özdilekle sohbet imkanı bulmuştum. o zaman sitem etmiştim yüzüne, oynattığı taktik ve anlayış sebebiyle takımlarının istanbul maçlarının son derece zevksiz ve kötü geçtiğini bir futbolsever olarak söylemiştim. o da öyle yapmak zorunda olduğunu, deplasmanda alınabilecek 1 puanların anadolu takımları için kümede kalmayı sağladığını ve bunun hayati olduğunu anlatmıştı. sonra da ingiltere'de milne yanında geçirdiği staj zamanında premier ligteki klüplerin sistemini ve düzenini anlatmıştı.
    sporcu sağlığına ve futbol kalitesine bu kadar önem verilen ingiltere'de edinilen bilgi ve tecrübeden hiç mi birşey kalmadı diye sormak isterim şimdi kendisine. neden erzurum bu maç saatinde diretir? karşında senden daha fizikli ve kuvvetli gs'yi neden buz üstünde karşılamak istiyorsun? zaten her maç kafa golü yiyorsun alelade takımlardan, buz yüzünden havadan oynanacak maçta neyine güveniyorsun? galatasarayla karşılaşan takım zaten yıpranıyor ve trabzon gibi takip eden haftalarda kendini toplayamıyor. gs maçı da 3 puan, diğer maçlarda.. lyundama , fernando, donk, marcao, ndyae, diagne, linnes ile buz üstünde mücadeleden sonra 3-5 hafta kendine gelemeyeceksin . obertan ,egemen, vs sakatlanırsa, direk küme düştün zaten.
    peki gs ne yapmalı ?
    1- irtifa yüzünden oksijenin daha az olduğu ortamda oynadığı için devre arası oksijen desteği sağlamalı ( limaya giden güney amerika takımları gibi )
    2- birkaç pün öncesinden şehire gidip alışma..
    3- soğuğa karşı ekipman, ilaç ve gıda desteği..
    4- defansı çok ileride kurma,
    5- en doğru krampon ve çivi seçimi,
    6-doğru oyuncu seçimi ( onyekuru, feghouli olmamalı),
    7- son 10 dakikaya yenilgi veya beraberlikle girilme ihtimaline karşı kostas - diagne yanına donk- lyundama ile doldur boşalt planına çalışma.
    8- bol bol uzaktan ve yerden şut ..
  • 91
    bu sezon bu tip tartismalarda hep cezalandirildik ama sonunda da bir sekilde hakli ciktik. hakemlerden sikayetci olduk, once bildiri yayinladilar, sonra teker teker tukurduklerini yaladilar. yok istiklal marsi soyleyen oyuncusu yok dediler, hem genclerimizi avrupa'ya gondermeye basladik, hem de kendileri de yabanci oyuncularla 11'ler kurdular.
    yani basta ne dediysek, olaylar bizi hakli cikaracak sekilde gelisti. simdi de biz ankara'da camurda ya da ege denizi'nde mac yaparken, en ufak bir aksilikte rakiplerin maclari ya iptal oldu ya da bir gun once saha degisiti.

    buradaki tahminlerim de su sekilde:
    1. sahadaki kar, buz falan nedeniyle sansina atilan bir golle maci kazaniriz, erzurum bu golle kume duser.
    2. mac yogun kar yagisiyla oynanamaz, ertelenir ve gunluk guneslik bir havada daha sonra oynar, yeneriz.
    3. bu da en kotusu: (temennim degil kesinlikle ama bu tip islerde bu olasiliklara inanirim) erzurumlu bir oyuncunun ya da bir taraftarin hava/zemin sebebiyle basina bir sey gelir. sorumlusu once tff sonra gercekten saat degisimine karsi ciktiysa erzurum olur.

    bence bu tartismalar ve her teklifimizin reddediliyor olmasi bizim icin kotu birsey degil. allah'in adaleti var sonunda.
  • 95
    takımımızın erzurum'da akşam saatlerinde, -15 derece bir sıcaklık altında, alışık olmadığı bir havada oynayacağı maç olacaktır. önemli olan bir nokta; bu saha ve hava şartlarında hiçbir oyuncumuzun sakatlık yaşamamasıdır.

    onun dışında maçı gündüz saatlerinde oynama talebimizin tff tarafından reddedilmesi, erzurumspor'un anti-futbol anlayışıyla, art niyetli bir şekilde bu talebe yanaşmaması, bende kaderin ağlarını ördüğü ve bu maçı çok epik bir biçimde kazanacağımız hissini uyandırıyor. tarih bu tarz hikayeleri sever. biz de tarihe iz bırakmayı severiz. sezon sonu alacağımız şampiyonlukta bize yaşatılan bu fiziki ve manevi zorluklara rağmen şampiyonluğu getiren önemli bir zafer olarak anacağımız bir maç olacaktır diye düşünüyorum.

    biz taraftarlar takıma inanıyoruz, yeter ki takım da kendisine inansın. aşamayacağımız engel kalmayacaktır.

    #hedef22
  • 98
    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    (bkz: sezonun en önemli maçı entrylerinin sıkmaya başlaması) :(

    24 şubat 2019 galatasaray akhisarspor maçının günü, 3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçının saati ve 27 şubat 2019 hatayspor galatasaray maçındaki rezalet hakem ve var fiyaskosundan sonra kamuoyu baskısı oluşturduğumuz tff de maça kendince en iyi hakemini atamış.

    (bkz: cüneyt çakır)

    bizim gözümüzde cüneyt çakır şaibeli bir hakemdir. üzerine konuşmaya gerek yok. bu atamanın geleceği gün gibi belliydi.

    maçın saatinin değişmesine mani olan güç, bu maçın sonucuna da tesir edebilecek bir güç, tabii biz çok çok iyi olmazsak.

    maç günü erzurum'da kar yağışı görünüyor. https://mgm.gov.tr/?il=Erzurum

    eğer kar geçtiğimiz hafta sonu istanbul'dakinden daha az değilse maçın oynanmaması için her şeyi yapmamız lazım. yok öyle çifte standart.

    zemin ısıtmalı da olsa bozulacaktır. o şartlar altında maçın sağlıklı şeklinde oynanması olası değil.

    zaten -12 dereceler konuşuluyor. nasıl spor yapılacak?

    dilerim futbol takımımız hem rakımı, atmosfer basıncını, oksijen seviyesini hem de iklimi, hava durumunu düşünerek normalden daha önce erzurum'a gider.

    gerçi dün hatay'da* olan insanları 4 gün sonraki maç için ne zaman nasıl götüreceksin?

    maçın saatiyle ilgili daha önceki maçlardan farklı bir saatte oynanması için erzurumspor'un anlamsız diretmesi de ilginç. bir de böyle şeylerde ufak hesaplar peşinde koşanlar her daim kaybetmiştir. ilahi adalet diye bir şey var. pazar akşamı göreceksiniz.

    ---

    saha içine dönersek, sakatlar sanırım iyileşemeyecek. yani cezalı mariano yerine linnes de oynayamayacak ve yüksek ihtimalle nagatomo sağ beke, emre taşdemir de sol beke geçecek. "diagne belki yetişebilir" dedi hoca. inşallah yetişir. yoksa mitroğlu'nun performansı düşük olursa alternatifimiz yok. fernando da sanırım dönemiyor ama dönse ne olur :(

    bu sert zemin ve soğuk havada topun çok fazla yerde kalmayacağı ve hava toplarının önemli olacağı düşünülürse ayakta kalabilecek olan, fiziği iyi, mücadele gücü yüksek oyuncularımızın oynaması daha doğru olacaktır.

    artık tercih hocanın.

    öyle bir maç ki aynı gün oynanacak olan y.malatya-ibfk maçından çıkacak olan skora göre lige havlu da atabiliriz, ligde, şansları eşitleyebiliriz de...

    ha gerçi o maçta hakem fırat aydınus'muş. operasyon çocuğu olduğundan fazla ümitli olmaya gerek yok.

    yine her iki maçtaki var hakemleri de maçtaki hakemler kadar önemli.

    erzurum'da opseth kırmızı kart cezalısı. pierre kanstrup* , tolga ünlü *, rashad muhammed * sakat görünüyor.

    tehlikeli oyuncular ise zaten obertan, eduok, léo schwechlen, scuk, lokman, egemen ve kaleci sehiç.

    orta sahayı tutar ve kontra atak yemezsek kalitemizle gol veya goller bulabileceğimizi düşünüyorum. gerekirse sabırlı ve sakin oynayıp 0-0 götürüp duran top vb şekilde rakibin de hatasını bekleyerek oynayabiliriz.

    pek normal şartlar olmayacak çünkü.

    seri yapmayı hedeflediğimiz 5'te 5'in 4. maçı. kağıt üzerinde en zoru. şu maçtan alnımızın akıyla çıkalım, kadıköy'e kadar (28. hafta) puan kayıpsız gitmek hayal değil.

    yollar buzlu dikenli taşlı olsa da cim bom başı dik yürür...

    (bkz: hedef 22)

    (bkz: kon2antra2yon)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 100
    saat 19’da da oynansa, 22’de de oynansa
    maçı göksel gümüşdağ’da yönetse,
    tüm şer odaklar karşımızda da olsa,

    bu maçı alacağız. hele ki federasyonun maç saatini erkene almamasından sonra başka yolu kalmadı. galatasaray camia olarak her daim böyle hikayeleri sever. zorluklardan engellemelerden zaferler çıkarmayı bilir. kazanacağımıza inancım tam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın