209
(bkz: #2622389)
sistemlerle alakalı yazdıklarına yanlış diyemem. futbol bir çok doğruyu içinde barındırandırıyor. en iyi sistem, en uygun sistem hangisi, bana göre seçilemez. elinde uygun oyuncu grubu varsa kullandığın sistem en iyiye evriliyor. ama evet ekol yaratma, bir sisteme uygun oyuncu yetiştirme ve satın alma fikri çok doğru zira maliyeti düşürür, bir alışkanlık yaratır.
fakat galatasaray'ın an itibarıyla 4-4-2 oynaması bana göre imkansız. hele 14 şubat 2019 galatasaray benfica maçı'nda tamamıyla imkansızdı zira emre akbaba henüz böyle bir mücadeleye çıkacak seviyede değil. ama emre'nin müthiş bir form düzeyinde olduğunu kabul edersek de 4-4-2 (4-4-1-1) oynayamayız. neden? çünkü uygun orta saha ikilisini oluşturamıyoruz. elimizde orta saha oyuncuları kimler var? donk, ndiaye, fernando, belhanda. selçuk'u saymıyorum bana göre artık veteran. bu oyunculardan hangi ikisini kullanacak? bence hiç bir ikili olmaz. çünkü çok fazla top kaybı yapıyorlar. bu kadar top kaybı yapan bir ikili galatasaray'ı felakete sürükler. yapılan her top kaybı becerikli hücum ayakları olan benfica'yı yada artık rakip her kimse onu çizgi halinde kalmış defansımızla baş başa bırakır. bu da bize kart, gol falan olarak geri döner.
galatasaray'ın mevcut kadrosu 3 orta sahayı mecbur bırakıyor. verimli 4-4-2 oynadığımız dönemlere bakın. kullandığımız merkez oyuncuları kimler? okan, suat, emre, ergün, kimi zaman ümit davala, melo, selçuk, necati. hagi sistemler üzeri bir adam. onu saymıyorum. bu oyuncuların ortak özellikleri ne? hepsi çok akıllı futbolcular. minimum top kaybıyla oynuyorlar. baskıyı hem takım oyunuyla, hem de bireysel yetenekleriyle kıracak güçleri var.
peki bizim orta saha oyuncularımıza bakınca ne görüyoruz. ortak özellikleri oyun akıllarının zayıf olması. tekrar söylüyorum bu takım bu zayıf oyun aklıyla 4-4-2 oynamaz. hatta oynayamayacağı tek sistem 4-4-2 ve türevleridir.
esasında verimli 4-4-2 oynadığımız dönemlerde sahip olduğumuz iç özellikli kanat oyuncuları elimizde mevcut. yani belhanda, feghouli, yunus akgün bu rolü üstlenebilecek futbolcular. ama işte 4-4-2'nin göbeğini oluşturamıyoruz. oluşturamadığımız için de bu oyunu oynamamız imkan dışı. yoksa daha geçenlerde 4-4-2 seçeneğini ben de düşündüm. diagne- mitroglu'ndan biri ve emre-onyekuru'dan biri ile forvet hattını oluştururuz falan gibi planlar yaptım. ama bu düşünceden kısa zamanda sıyrıldım. bu kadar top kaybeden orta sahan varsa bir tandemle orta alan hattını oluşturmak intihar.
o yüzden şu galatasaray'a çapa şart. yani top kaybı yaptığında defansının çizgi halinde kalmamasını sağlayacak, derinlik katacak bir isim kadroda mutlaka bulunmalı. galiba en uygunu donk. en azından topu iyi kullanıyor. zaten en iyi maçlarımız hep donk'un kadroda olduğu maçlar. onun da sözleşmesinin uzama sıkıntısı var. bu durumda ndiaye'yi mi oraya çeker yoksa fernando'yu mu kullanır bilmiyorum.
sezonu pragmatist çözümlerle bitirebiliriz. mesela ne? mesela ve hatta mecbur olduğumuz üzere diagne'yi oyuna katmanın en basit yolunu bularak. çünkü bu adam sırtı dönük top alıp verimli kullanabiliyor. gol noktasında çok becerikli ve topla oynarken meziyetleri de hiç fena değil. şubatın 8'inde oynadığımız trabzonspor maçı'nı ele alalım. çok güzel bir kaç pas attı kanatlara. biz bu yolu malesef denemiyoruz. oysa bu adamdan faydalanmanın yollarından biri de tam olarak bu. evet o topu kanatta yine aynı noktaya ulaştırıyoruz ama genelde bek üzerinden. rakip de zaten tahmin ettiği noktaya giden top için pozisyonunu almış oluyor. zaten markajda olan forvet iyice sıkı marke ediliyor, kanattaki oyuncunun karşısına doğru pozisyonda bir rakip gelmiş oluyor. oysa diagne üzerinden ulaştırsak rakibi hazırlıksız yakalamamız mümkün olur. diagne'ye geldiği anda otmatik olarak merkeze kapanacak savunma hem kanat oyuncumuzu boş bırakacak hem de topu veren diagne dönüp kısa mesafe siprint ile top isterken markajdan kurtulma şansını yakalayacak. tabi bu bir örnek. maç içerisinde 3-4 kez denememiz gereken bir şey.
sonra kanat oyuncularımıza bakalım. onyekuru aslında sürekli elverişli topları alıyor. ama malesef hep içeri girip ikiye birlerle yada sağına çekerek gol vuruşu yapma derdinde. belki yerine yunus akgün'ü kullanma vakti geldi. oyun görüşü iyi, ortaları iyi, yaratıcı paslar atabiliyor üstelik bunu hem merkeze hem de kanada yapabiliyor. hem trabzonspor hem de benfica maçlarını ele alırsak futbolda en sevdiğim şeylerden biri top açık oyuncusundayken bekin çizgiye attığı depar... bunu akıllı bir oyuncu olan nagatomo çok sık yaptı. peki aldığı pas sayısı kaç? sıfır. onyekuru tek bir defa adamın önüne yuvarlamadı topu. oysa takımda en iyi orta yapan adamlardan biri de nagatomo. bunu yapsa en az 1 yada 2 tanesinin gol olarak döneceğine eminim. işte yunus bunu yapar. hücum planlarımız çeşitlenir.
emre'nin takıma dönmesi çok önemli. bu kaç haftada olur bilemiyorum. emre de oyun organizasyonuna katkı sağlayabilen bir adam değil. hatta kolay top kayıpları yapıyor ve son tercih hataları da oluyor. ama dinamik ve gol bölgesine çok çok iyi giriyor. rakip defans yerleşimini bozan bir oyun anlayışı var. bu hücumda kalabalıklaşmamıza ve forvet aksiyonlarımızın artmasına sebep olacak bir hadise.
sağ kanatta feghouli, mariano ikilisine mecburuz. en azından oyun organizasyonuna katılıyorlar ve diagne'yi oyuna sokabilecek meziyetleri var. üstelik formdalarsa belhanda'nın da katılımıyla baya iyi işler yapabiliyorlar. esasında fatih terim egosuna yenik düşmediğinde doğruları yapabilen bir adam. nitekim zamanında çok büyük hatalardan dönmüşlüğü var. popescu'yu orta sahada kullanma takıntısı, eboue'yi orta saha yada açık oyuncusu olarak kullanma denemeleri falan gibi. ancak ligin ilk yarısında rodriguez'i resmen harcadı. fatih terim yapıyosa bir bildiği vardır, biz yapıyosak taraftar sesini çıkarmaz mottolarıyla. oysa solda oynayan rodriguez malesef sürekli içeriye girmeye mecbur, kalabalık defans arasında topu öldüren ve atağı harcayan bir oyuncu haline dönüştü. ama sağda hızıyla bek oyuncusunu çizgide ekarte edip sonra da kişisel yetenekleriyle pozisyon hazırlayabiliyordu. üstelik de mariano onu çok güzel şekilde besliyordu.
bence yine aynı hataları yapıyor terim.
artık forvetsizmiş gibi oynamaktan vazgeçmeliyiz. temel hücum planımız diagne'yi yada sahadaysa mitroglu'nu topla buluşturmak olmalı. bizim temel oyun planımız kanatlardan içeri katedip kişisel beceriyle gol yaratmak. bu kolay önlem alınabilen bir anlayış.
benfica maç sonu toplantısında orta saha oyuncularını eleştirdi terim. belli ki sezon sonunda bu bölgeye operasyon gelecek. işte o zamana kadar yapılacak şey belli. zaten marcao ve luyindama'nın takıma katılımıyla artık defanstan kaliteli top çıkarıyoruz. işte bu topları biran önce uç oyuncularımızla buluşturmak hücum planımız olmalı. ne zaman akıllı bir 8 ve akıllı bir 6 numaramız olur, nasıl işleyen bir 4-4-2 oynarızı, nasıl 4-3-3 yada 4-2-3-1'i oynarızı konuşuruz. daha komplike oyun anlayışları üzerinde oturur konuşuruz.
mevcut kadroda belhanda'nın feghouli'nin, mariano'nun, nagatomo'nun, emre'nin yeteneklerini ortaya çıkarmanın yolu diagne'yi topla buluşturmak. aksi taktirde iyi maçlarda oynarız ama hem diagne yatırımımız işe yaramaz hem de adamı eleştiri okların hedefi haline getirirz. üstelik de hesabettiğimizden fazla puan kaybı yaşarız. şu anda fizik kalitesi veya tekniği yüksek ama futbol aklı zayıf orta saha oyuncularımızla hiç bir sistemi efektif şekilde sahaya yansıtamayız. yani büyük takım olarak yansıtamayız. yoksa hala bu takım geçiş oyunu oynar. ha liverpool gibi oynamaz ama bizi ligde 2. veya 3. yapacak kadar oynar. yani başarılı bir anadolu takımı hüvviyetinde olabiliriz.
üzülerek söylüyorum ki verdiği grafiklerin, anlattığı hücum planlarının elimizdeki orta saha oyuncularını düşündüğümüzde hiç bir geçerliliği yok. yani benfica'da cervi'nin rolünü üstlenecek adamımız var ama gedson fernandes, florentino, rafa silva, pizzi ve hatta gabriel'in rolünü üstlenebilecek futbolculara sahip değiliz. ndiaye, fernando, belhanda falan hep kaliteli oyuncular. ama bahsettiğim şey oyun stilleri. oyuncu profilleri. bu adamlar benfica'da olsalar orada da 4-4-2 oynayamazlar.
ha dip not olarak şunu ekliyim. fernando esasında oynar. her sistemde oynar. ama bu fernando malesef hiç bir sistemde oynayamaz. belki kariyeri için stopere evrilme vakti gelmiştir. sahayı daha geniş göreceği, daha az koşup daha fazla oyun bilgisi kullanacağı bir mevki. fakat bizim ihtiyaçlarımız şu anda o yönde değil.
özetle eleştirilerinin çoğu doğru olmakla birlikte bana göre entrysinde bahsettiği çözüm önerileri şu aşamada bize derman olmaz.
sistemlerle alakalı yazdıklarına yanlış diyemem. futbol bir çok doğruyu içinde barındırandırıyor. en iyi sistem, en uygun sistem hangisi, bana göre seçilemez. elinde uygun oyuncu grubu varsa kullandığın sistem en iyiye evriliyor. ama evet ekol yaratma, bir sisteme uygun oyuncu yetiştirme ve satın alma fikri çok doğru zira maliyeti düşürür, bir alışkanlık yaratır.
fakat galatasaray'ın an itibarıyla 4-4-2 oynaması bana göre imkansız. hele 14 şubat 2019 galatasaray benfica maçı'nda tamamıyla imkansızdı zira emre akbaba henüz böyle bir mücadeleye çıkacak seviyede değil. ama emre'nin müthiş bir form düzeyinde olduğunu kabul edersek de 4-4-2 (4-4-1-1) oynayamayız. neden? çünkü uygun orta saha ikilisini oluşturamıyoruz. elimizde orta saha oyuncuları kimler var? donk, ndiaye, fernando, belhanda. selçuk'u saymıyorum bana göre artık veteran. bu oyunculardan hangi ikisini kullanacak? bence hiç bir ikili olmaz. çünkü çok fazla top kaybı yapıyorlar. bu kadar top kaybı yapan bir ikili galatasaray'ı felakete sürükler. yapılan her top kaybı becerikli hücum ayakları olan benfica'yı yada artık rakip her kimse onu çizgi halinde kalmış defansımızla baş başa bırakır. bu da bize kart, gol falan olarak geri döner.
galatasaray'ın mevcut kadrosu 3 orta sahayı mecbur bırakıyor. verimli 4-4-2 oynadığımız dönemlere bakın. kullandığımız merkez oyuncuları kimler? okan, suat, emre, ergün, kimi zaman ümit davala, melo, selçuk, necati. hagi sistemler üzeri bir adam. onu saymıyorum. bu oyuncuların ortak özellikleri ne? hepsi çok akıllı futbolcular. minimum top kaybıyla oynuyorlar. baskıyı hem takım oyunuyla, hem de bireysel yetenekleriyle kıracak güçleri var.
peki bizim orta saha oyuncularımıza bakınca ne görüyoruz. ortak özellikleri oyun akıllarının zayıf olması. tekrar söylüyorum bu takım bu zayıf oyun aklıyla 4-4-2 oynamaz. hatta oynayamayacağı tek sistem 4-4-2 ve türevleridir.
esasında verimli 4-4-2 oynadığımız dönemlerde sahip olduğumuz iç özellikli kanat oyuncuları elimizde mevcut. yani belhanda, feghouli, yunus akgün bu rolü üstlenebilecek futbolcular. ama işte 4-4-2'nin göbeğini oluşturamıyoruz. oluşturamadığımız için de bu oyunu oynamamız imkan dışı. yoksa daha geçenlerde 4-4-2 seçeneğini ben de düşündüm. diagne- mitroglu'ndan biri ve emre-onyekuru'dan biri ile forvet hattını oluştururuz falan gibi planlar yaptım. ama bu düşünceden kısa zamanda sıyrıldım. bu kadar top kaybeden orta sahan varsa bir tandemle orta alan hattını oluşturmak intihar.
o yüzden şu galatasaray'a çapa şart. yani top kaybı yaptığında defansının çizgi halinde kalmamasını sağlayacak, derinlik katacak bir isim kadroda mutlaka bulunmalı. galiba en uygunu donk. en azından topu iyi kullanıyor. zaten en iyi maçlarımız hep donk'un kadroda olduğu maçlar. onun da sözleşmesinin uzama sıkıntısı var. bu durumda ndiaye'yi mi oraya çeker yoksa fernando'yu mu kullanır bilmiyorum.
sezonu pragmatist çözümlerle bitirebiliriz. mesela ne? mesela ve hatta mecbur olduğumuz üzere diagne'yi oyuna katmanın en basit yolunu bularak. çünkü bu adam sırtı dönük top alıp verimli kullanabiliyor. gol noktasında çok becerikli ve topla oynarken meziyetleri de hiç fena değil. şubatın 8'inde oynadığımız trabzonspor maçı'nı ele alalım. çok güzel bir kaç pas attı kanatlara. biz bu yolu malesef denemiyoruz. oysa bu adamdan faydalanmanın yollarından biri de tam olarak bu. evet o topu kanatta yine aynı noktaya ulaştırıyoruz ama genelde bek üzerinden. rakip de zaten tahmin ettiği noktaya giden top için pozisyonunu almış oluyor. zaten markajda olan forvet iyice sıkı marke ediliyor, kanattaki oyuncunun karşısına doğru pozisyonda bir rakip gelmiş oluyor. oysa diagne üzerinden ulaştırsak rakibi hazırlıksız yakalamamız mümkün olur. diagne'ye geldiği anda otmatik olarak merkeze kapanacak savunma hem kanat oyuncumuzu boş bırakacak hem de topu veren diagne dönüp kısa mesafe siprint ile top isterken markajdan kurtulma şansını yakalayacak. tabi bu bir örnek. maç içerisinde 3-4 kez denememiz gereken bir şey.
sonra kanat oyuncularımıza bakalım. onyekuru aslında sürekli elverişli topları alıyor. ama malesef hep içeri girip ikiye birlerle yada sağına çekerek gol vuruşu yapma derdinde. belki yerine yunus akgün'ü kullanma vakti geldi. oyun görüşü iyi, ortaları iyi, yaratıcı paslar atabiliyor üstelik bunu hem merkeze hem de kanada yapabiliyor. hem trabzonspor hem de benfica maçlarını ele alırsak futbolda en sevdiğim şeylerden biri top açık oyuncusundayken bekin çizgiye attığı depar... bunu akıllı bir oyuncu olan nagatomo çok sık yaptı. peki aldığı pas sayısı kaç? sıfır. onyekuru tek bir defa adamın önüne yuvarlamadı topu. oysa takımda en iyi orta yapan adamlardan biri de nagatomo. bunu yapsa en az 1 yada 2 tanesinin gol olarak döneceğine eminim. işte yunus bunu yapar. hücum planlarımız çeşitlenir.
emre'nin takıma dönmesi çok önemli. bu kaç haftada olur bilemiyorum. emre de oyun organizasyonuna katkı sağlayabilen bir adam değil. hatta kolay top kayıpları yapıyor ve son tercih hataları da oluyor. ama dinamik ve gol bölgesine çok çok iyi giriyor. rakip defans yerleşimini bozan bir oyun anlayışı var. bu hücumda kalabalıklaşmamıza ve forvet aksiyonlarımızın artmasına sebep olacak bir hadise.
sağ kanatta feghouli, mariano ikilisine mecburuz. en azından oyun organizasyonuna katılıyorlar ve diagne'yi oyuna sokabilecek meziyetleri var. üstelik formdalarsa belhanda'nın da katılımıyla baya iyi işler yapabiliyorlar. esasında fatih terim egosuna yenik düşmediğinde doğruları yapabilen bir adam. nitekim zamanında çok büyük hatalardan dönmüşlüğü var. popescu'yu orta sahada kullanma takıntısı, eboue'yi orta saha yada açık oyuncusu olarak kullanma denemeleri falan gibi. ancak ligin ilk yarısında rodriguez'i resmen harcadı. fatih terim yapıyosa bir bildiği vardır, biz yapıyosak taraftar sesini çıkarmaz mottolarıyla. oysa solda oynayan rodriguez malesef sürekli içeriye girmeye mecbur, kalabalık defans arasında topu öldüren ve atağı harcayan bir oyuncu haline dönüştü. ama sağda hızıyla bek oyuncusunu çizgide ekarte edip sonra da kişisel yetenekleriyle pozisyon hazırlayabiliyordu. üstelik de mariano onu çok güzel şekilde besliyordu.
bence yine aynı hataları yapıyor terim.
artık forvetsizmiş gibi oynamaktan vazgeçmeliyiz. temel hücum planımız diagne'yi yada sahadaysa mitroglu'nu topla buluşturmak olmalı. bizim temel oyun planımız kanatlardan içeri katedip kişisel beceriyle gol yaratmak. bu kolay önlem alınabilen bir anlayış.
benfica maç sonu toplantısında orta saha oyuncularını eleştirdi terim. belli ki sezon sonunda bu bölgeye operasyon gelecek. işte o zamana kadar yapılacak şey belli. zaten marcao ve luyindama'nın takıma katılımıyla artık defanstan kaliteli top çıkarıyoruz. işte bu topları biran önce uç oyuncularımızla buluşturmak hücum planımız olmalı. ne zaman akıllı bir 8 ve akıllı bir 6 numaramız olur, nasıl işleyen bir 4-4-2 oynarızı, nasıl 4-3-3 yada 4-2-3-1'i oynarızı konuşuruz. daha komplike oyun anlayışları üzerinde oturur konuşuruz.
mevcut kadroda belhanda'nın feghouli'nin, mariano'nun, nagatomo'nun, emre'nin yeteneklerini ortaya çıkarmanın yolu diagne'yi topla buluşturmak. aksi taktirde iyi maçlarda oynarız ama hem diagne yatırımımız işe yaramaz hem de adamı eleştiri okların hedefi haline getirirz. üstelik de hesabettiğimizden fazla puan kaybı yaşarız. şu anda fizik kalitesi veya tekniği yüksek ama futbol aklı zayıf orta saha oyuncularımızla hiç bir sistemi efektif şekilde sahaya yansıtamayız. yani büyük takım olarak yansıtamayız. yoksa hala bu takım geçiş oyunu oynar. ha liverpool gibi oynamaz ama bizi ligde 2. veya 3. yapacak kadar oynar. yani başarılı bir anadolu takımı hüvviyetinde olabiliriz.
üzülerek söylüyorum ki verdiği grafiklerin, anlattığı hücum planlarının elimizdeki orta saha oyuncularını düşündüğümüzde hiç bir geçerliliği yok. yani benfica'da cervi'nin rolünü üstlenecek adamımız var ama gedson fernandes, florentino, rafa silva, pizzi ve hatta gabriel'in rolünü üstlenebilecek futbolculara sahip değiliz. ndiaye, fernando, belhanda falan hep kaliteli oyuncular. ama bahsettiğim şey oyun stilleri. oyuncu profilleri. bu adamlar benfica'da olsalar orada da 4-4-2 oynayamazlar.
ha dip not olarak şunu ekliyim. fernando esasında oynar. her sistemde oynar. ama bu fernando malesef hiç bir sistemde oynayamaz. belki kariyeri için stopere evrilme vakti gelmiştir. sahayı daha geniş göreceği, daha az koşup daha fazla oyun bilgisi kullanacağı bir mevki. fakat bizim ihtiyaçlarımız şu anda o yönde değil.
özetle eleştirilerinin çoğu doğru olmakla birlikte bana göre entrysinde bahsettiği çözüm önerileri şu aşamada bize derman olmaz.