130
(bkz: #2576841) entry'me devam niteliğinde, geniş ve futbol taktikleri üzerine bir yazı olacak.
fm'yi 2006'dan beri oynarım, ancak hayatımda ilk kez geçen yıl tam anlamıyla başarılı olduğumu hissettim.
bu oyunda hiçbir zaman parlayan ve herkesin aldığı taa buonanotte'lerden balanta'lara hiçbir futbolcuyu almadım. ama hep de başarısız oluyordum. yani mesela galatasaray'la şampiyon oluyordum, bursa ile şampiyonluğum, hertha berlin'le lig 3.lüğü vs güzel başarılarım oldu tabi ancak hiçbir zaman maçları izlerken keyif almıyordum.
en büyük hastalığım oyunu aşırı gerçekçi oynamaya çalışmak. mesela her takımın gerçekte transfer politikası nasılsa oyunda da onu uygulamaya çalışırım. örneğin yukarıda refere ettiğim entry gibi, büyük takımlara gittiğimde büyük futbolcular alırım, küçük takımlarda ise scout'a çok önem veririm, scouting'i kendi başıma yaparım.
türkiye ligi'nde oynamayı seviyorum, hep de düşmesi beklenen, kadrosu zayıf ama potansiyelli takımları almaya çalışırım.
fm hayatım boyunca en sevdiğim kariyerim konyaspor'la oldu. kadrosu 1-2 kişi hariç vasat oyunculardan oluşuyor, altyapı berbat ancak mali yapısı düzgün, stadı ve taraftarı iyi.
ilk sezon kadro değişimi yaparım, ama daha çok bildiğim, yerli oyuncularla. oyunda bir futbolcunun profilini beğenip 3-5 gün izleyip almak huyum değildir. hani sergen anlatıyor ya, maçımı izleyip beğendiler sonra araştırınca almadılar. aynen ben de bu mantıktayım. bu şekilde yaptığım transferler yüzde 90 tuttu.
3 sezon oynadım, ilk sezon 11. olduk ama birbirinden güzel maçlar oynadık.
2. sezon forvet takviyesi** orta sahada çift yönlü oyuncu* yerine hücüma dönük orta saha*, sağ bekte dengeli bek* yerine teknik-hücum beki* tercihleri bana müthiş bir çekişme sonunda şampiyonluğu getirdi. şunu söyleyebilirim ki 3 büyükler ne yazık ki bir süre sonra borç batağına girip saçma sapan kadrolarla oynamaya başlıyor ve gerçek rakipler trabzon, bursa vs olmaya başlıyor, onlar çok iyi kadrolar kuruyor.
kadrom 3. sezon şu şekildeydi:
---------------------------------olexander gladkyi
constantin budescu-----------------------------------------------omer atzili
---------------------mehmet ekici--------------yusuf yazıcı
-----------------------------------felipe melo*
emre taşdemir-----unai bilbao------------ionut nedelcearu----romario benzar
-------------------------------muammer yıldırım
bu kadrodaki yerliler, melo ve gladkyi bir yana, kalan 5 futbolcu oyun içinde keşfedip aylarca izleyerek aldığım oyunculardı. önceki sezonlarda da (bkz: sivert heltne nilsen), (bkz: matti lund nielsen), (bkz: eric mathoho), (bkz: todor nedelev) (bkz: henry onyekuru)*, (bkz: julio tavares) gibi birçok genç-yaşlı iyi oyuncu keşfetmiştim. tavsiyem kesinlikle romanya ligi'ni yakından takip etmeniz yönünde, her mevkiden fiziği sağlam ve teknik oyuncu fışkırıyor, zaten 3 sezonda 25 transfer yaptıysam en az 7-8'i romanya liginden geldi.
şuanda da kasımpaşa ile güncel kadrolarla başladım, 1-2 yedek transferiyle. kadrom kasımpaşa'nın şu anki kadrosu. amacım kadroyu 1-2 yıl içinde dağıtıp genç yerlilerden ve avrupa'nın çeşitli ülkerinde keşfedeceğim oyunculardan bir karma oluşturmak. taktiğime gelirsek klasik 4-3-3, dağılım şöyle:
---------------------------------yardımcı forvet(hücum) **
iç forvet(destek)**-------------------------------------------------------iç forvet(destek)**
------------orta saha göbek(destek)**-------orta saha göbek(hücum)(u: gol vuruşları ve aralara sızma özelliği olmalı, forvetten sonra en çok golü bu oyuncu atıyor)*
------------------------------defansif orta saha(destek)(u: kafa topları iyi olsun ki, dikilen topu karşılayarak atak devamlılığı sağlayabilelim, tekniğe vs gerek yok)*
bek(hücum)**--standart stoper(defans)(u: tekniğe gerek yok, ayı gibi güçlü ve kafacı olmalı, bu tarz milyonlarca stoper var)*--standart stoper(defans)(u: tekniğe gerek yok, ayı gibi güçlü ve kafacı olmalı, bu tarz milyonlarca stoper var)*--bek(hücum)**
--------------------------------------kaleci(defans)**
anlayış kontrollü, akıcılık dengeli. kısa paslarla çıkıyoruz, 10 numaramıza top gelmeden dik oynamıyoruz. bekler ileri çıkıyor. ileride ön libero dahil 7 kişi birikerek top çevirip uzun şutlarla gol arıyoruz. uzaklaştırılan topu karşılayıp bu sefer kanatlardan pivotumuza ulaştırmaya çalışıyoruz. oyun taktiği bu şekilde. top sürekli ileride olduğu için kolay kolay gol yemiyoruz zaten. bu oyun anlayışını gerçek hayatta da başakşehirspor'da görebilirsiniz hatta.
dediğim gibi uzun bir entry oldu, ama oynayanlar bilir, fm aşktır!
fm'yi 2006'dan beri oynarım, ancak hayatımda ilk kez geçen yıl tam anlamıyla başarılı olduğumu hissettim.
bu oyunda hiçbir zaman parlayan ve herkesin aldığı taa buonanotte'lerden balanta'lara hiçbir futbolcuyu almadım. ama hep de başarısız oluyordum. yani mesela galatasaray'la şampiyon oluyordum, bursa ile şampiyonluğum, hertha berlin'le lig 3.lüğü vs güzel başarılarım oldu tabi ancak hiçbir zaman maçları izlerken keyif almıyordum.
en büyük hastalığım oyunu aşırı gerçekçi oynamaya çalışmak. mesela her takımın gerçekte transfer politikası nasılsa oyunda da onu uygulamaya çalışırım. örneğin yukarıda refere ettiğim entry gibi, büyük takımlara gittiğimde büyük futbolcular alırım, küçük takımlarda ise scout'a çok önem veririm, scouting'i kendi başıma yaparım.
türkiye ligi'nde oynamayı seviyorum, hep de düşmesi beklenen, kadrosu zayıf ama potansiyelli takımları almaya çalışırım.
fm hayatım boyunca en sevdiğim kariyerim konyaspor'la oldu. kadrosu 1-2 kişi hariç vasat oyunculardan oluşuyor, altyapı berbat ancak mali yapısı düzgün, stadı ve taraftarı iyi.
ilk sezon kadro değişimi yaparım, ama daha çok bildiğim, yerli oyuncularla. oyunda bir futbolcunun profilini beğenip 3-5 gün izleyip almak huyum değildir. hani sergen anlatıyor ya, maçımı izleyip beğendiler sonra araştırınca almadılar. aynen ben de bu mantıktayım. bu şekilde yaptığım transferler yüzde 90 tuttu.
3 sezon oynadım, ilk sezon 11. olduk ama birbirinden güzel maçlar oynadık.
2. sezon forvet takviyesi** orta sahada çift yönlü oyuncu* yerine hücüma dönük orta saha*, sağ bekte dengeli bek* yerine teknik-hücum beki* tercihleri bana müthiş bir çekişme sonunda şampiyonluğu getirdi. şunu söyleyebilirim ki 3 büyükler ne yazık ki bir süre sonra borç batağına girip saçma sapan kadrolarla oynamaya başlıyor ve gerçek rakipler trabzon, bursa vs olmaya başlıyor, onlar çok iyi kadrolar kuruyor.
kadrom 3. sezon şu şekildeydi:
---------------------------------olexander gladkyi
constantin budescu-----------------------------------------------omer atzili
---------------------mehmet ekici--------------yusuf yazıcı
-----------------------------------felipe melo*
emre taşdemir-----unai bilbao------------ionut nedelcearu----romario benzar
-------------------------------muammer yıldırım
bu kadrodaki yerliler, melo ve gladkyi bir yana, kalan 5 futbolcu oyun içinde keşfedip aylarca izleyerek aldığım oyunculardı. önceki sezonlarda da (bkz: sivert heltne nilsen), (bkz: matti lund nielsen), (bkz: eric mathoho), (bkz: todor nedelev) (bkz: henry onyekuru)*, (bkz: julio tavares) gibi birçok genç-yaşlı iyi oyuncu keşfetmiştim. tavsiyem kesinlikle romanya ligi'ni yakından takip etmeniz yönünde, her mevkiden fiziği sağlam ve teknik oyuncu fışkırıyor, zaten 3 sezonda 25 transfer yaptıysam en az 7-8'i romanya liginden geldi.
şuanda da kasımpaşa ile güncel kadrolarla başladım, 1-2 yedek transferiyle. kadrom kasımpaşa'nın şu anki kadrosu. amacım kadroyu 1-2 yıl içinde dağıtıp genç yerlilerden ve avrupa'nın çeşitli ülkerinde keşfedeceğim oyunculardan bir karma oluşturmak. taktiğime gelirsek klasik 4-3-3, dağılım şöyle:
---------------------------------yardımcı forvet(hücum) **
iç forvet(destek)**-------------------------------------------------------iç forvet(destek)**
------------orta saha göbek(destek)**-------orta saha göbek(hücum)(u: gol vuruşları ve aralara sızma özelliği olmalı, forvetten sonra en çok golü bu oyuncu atıyor)*
------------------------------defansif orta saha(destek)(u: kafa topları iyi olsun ki, dikilen topu karşılayarak atak devamlılığı sağlayabilelim, tekniğe vs gerek yok)*
bek(hücum)**--standart stoper(defans)(u: tekniğe gerek yok, ayı gibi güçlü ve kafacı olmalı, bu tarz milyonlarca stoper var)*--standart stoper(defans)(u: tekniğe gerek yok, ayı gibi güçlü ve kafacı olmalı, bu tarz milyonlarca stoper var)*--bek(hücum)**
--------------------------------------kaleci(defans)**
anlayış kontrollü, akıcılık dengeli. kısa paslarla çıkıyoruz, 10 numaramıza top gelmeden dik oynamıyoruz. bekler ileri çıkıyor. ileride ön libero dahil 7 kişi birikerek top çevirip uzun şutlarla gol arıyoruz. uzaklaştırılan topu karşılayıp bu sefer kanatlardan pivotumuza ulaştırmaya çalışıyoruz. oyun taktiği bu şekilde. top sürekli ileride olduğu için kolay kolay gol yemiyoruz zaten. bu oyun anlayışını gerçek hayatta da başakşehirspor'da görebilirsiniz hatta.
dediğim gibi uzun bir entry oldu, ama oynayanlar bilir, fm aşktır!