18259
eğer bir takımda bir yapılanma gerekiyorsa bunu yapmaktan çekinmeyen ve risk alarak bunun sorumluluğundan kaçmayan hocamız. ve görülen o ki milli takımda bir kaç kendini beğenmiş ile yaşadıkları hocaya artık duygusal kararlar vermeme konusunda büyük dersler vermiştir.yakın dönemde felipe melo- riera olayında bile bir şans veren hocamızı bu karara iten sebepler belli ki çok büyük. ara transfer döneminde defans hattını tamamen değiştirip 2 li veya 3 lü tandem de yeni oyuncular ile oynamak nasıl bir hava katacak merak konusu. bu olaylar dahilinde takip ederken bülent timurlenk'in dünkü blog yazısında yer alan son bölüm çok hoşuma gitmişti, sanırım bu olaylar için güzel bir kesit olur.
--- alıntı ---
gözlerimi kapadığımda aklıma gelen leon filminden iki sahnedir: operasyonun başındaki stansfield’in (garry oldman) koridorda “fırtınadan önceki bu sessizliği seviyorum. bana beethoven’ı hatırlatıyor. duyuyor musunuz? hani kafanızı çime koyduğunuzda, çimlerin büyüdüğünü duyarsınız ya, işte onun gibi. beethoven’ı sever misiniz?” dedikten sonra leon’un komşusunun evine dalıp kendi maçını başlattığı an… ve… işler yolunda gitmediğinde “bana herkesi getirin” diye bağırdığında “herkes derken ne demek istedin” diye korkuyla soran yardımcısına “herkesss” diyerek haykıran stansfield’ı…
--- alıntı ---
--- alıntı ---
gözlerimi kapadığımda aklıma gelen leon filminden iki sahnedir: operasyonun başındaki stansfield’in (garry oldman) koridorda “fırtınadan önceki bu sessizliği seviyorum. bana beethoven’ı hatırlatıyor. duyuyor musunuz? hani kafanızı çime koyduğunuzda, çimlerin büyüdüğünü duyarsınız ya, işte onun gibi. beethoven’ı sever misiniz?” dedikten sonra leon’un komşusunun evine dalıp kendi maçını başlattığı an… ve… işler yolunda gitmediğinde “bana herkesi getirin” diye bağırdığında “herkes derken ne demek istedin” diye korkuyla soran yardımcısına “herkesss” diyerek haykıran stansfield’ı…
--- alıntı ---