17555
galatasaray ligde ne kadar kötü durumda olursa olsun, kadrosu şu zamankinden bile dar ve kötü olduğu, türlü sorunlarla boğuştuğu dönemlerde bile avrupa maçlarına çıkar ispanyol ,alman, italyan takımlarına karşı kimsenin beklemediği şekilde iyi oynardı. maçı kaybetse bile taraftarlarını umutlandırırdı. şimdilerde bu gelenek kayboldu.bu çok üzücü. üstelik beni maçın skorundan, maç içindeki oyundan ziyade hüsrana uğratan fatih hoca'nın maç sonu açıklamaları oldu. şu minvalde şeyler söylesi.'' ilk yarıda takım iyiydi. topa hükmettik.'' dedi. yapma hocam topa filan hükmetmedik sadece shalke'nin her iki maçta da oyun planı bunun üzerine kuruluydu. topu bize bırakıp önde baskı yaparak takımı hataya zorlamak ve galatasaray bu baskıyı aşarsa eğer orta saha ve özellikle defansı sağlam tutup, kapılacak toplarla hızlı çıkarak ya da araya atılan toplarla maçı koparmaya yönelikti. schalke'nin hocası galatasaray'ın topu kullanmasına izin verdi çünkü galatasaray'ın schalke'nin takım savunmasını aşabilecek set hücum planının olmadığı biliyordu.topu galatasaray'a teslim edip ani baskıyla top kapıp gol aradı adamlar. bunu da başardılar zorlanmadan. en azından şu eksik kadroyla topa sahip olup oyunu domine etme sevdasından vazgeçmek gerekiyor. en azından maçına göre değişse de ''zor'' karşılaşmalarda kontra atağa dayalı oyun planı mevcut duruma daha uygun. gerçi tam kadro ile bile bu dominant oyun planının uygulanması çok zor. hocanın istediği bu oyunu oynayabilecek oyunculardan kurulu değil kadro.