• 20302
    2018-2019 sezonu itibariyle yaş ortalaması 27.4 tür. altyapımızdan a takıma yerleştirilen oyuncularla bu ortalama düşmüştür. elimizdeki futbolcularla kurulan ideal kadromuzun yaş ortalaması 29-30 civarıdır. şampiyonlar liginde en az koşan takım olmamıza sebep de bu yaş ortalamasıdır. kadroda genç isimleri görmedikçe çoşkulu, tempolu oyunu sadece belirli maçlarda türk telekom arena'da görebiliriz. her türk telekom maçında bile göremeyeceğizi düşünüyorum.

    galatasaray'ın bu sezon aşina olduğumuz futbolu oynayamamasının nedeni kesinlikle yaş ortalaması değildir sadece. haftalardır oyun kuramıyoruz. maçları izleyenler şunu farketti haftalardır, topu defanstan orta alana aktarmaya çalışmakta çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. örnekliyorum, muslera topu defans oyuncusuna veriyor, defans oyuncularımız top bizdeyken beklerin bölgesine doğru açılıyor. ön liberomuz da defansın arasında ortada bir yerde pozisyon alıyor. rakip baskı yaptığında muslera'dan topu alan defans oyuncumuz, diğer defans arkadaşına pas atıyor. pası alan defans oyuncumuz ön liberoya ya da orta alanın hemen ilerisinde kanatlara konumlanmış beklere ulaştırmaya çalışıyor. rakibimiz, orta alana yayılıp baskı yaptığında top defans, ön libero arasında gidip geldikten sonra muslera'ya kadar ulaşıyor. yüreklenen rakip muslera'ya baskı yapınca, muslera topu ileri şişiriyor. lakin takımda muslera'nın şişirdiği topu yere indirecek forvet yok takımda. muslera değilde defans oyuncumuz topu ileri şişirse yine indirecek biri yok. geçen sene gomis varken bu baskıyı yediğimizde maicon ya da muslera'nın uzun topunu gomis kanada indirince çok gol pozisyonuna girdik. bu sene gomis yok, fatih hoca da yukarıdan oynayın demiyordur. aksine takım içi yardımlaşmayla takımın boyunu sahanın ortasına çekmek gerekiyor. orta alanda kalabalık olduğunuzda rakip takım size çok fazla yapamaz. belhanda, fernando, ndiaye gibi isimler yardımlaşmaktan çok uzak. bunların üstüne gamsız bir oyun sergileyen sinan ve yokları oynayan eren de dahil olunca takım defanstan topu hızlı çıkartarak, topa sahip olup kaleye yüklenemiyor. takım omurgası zayıf olduğu için de pozisyon üretemiyoruz. ilk isabetli şutumuz 30. dakikadan sonra gelmeye başladı. bu bahsettiğim şeyler basit bir taktik değişikliğiyle çözülecek şeyler değil. futbolcularımıza birbirine yardım ederek oynatmayı takım içinde defans yapıp takım halinde hücum etmeyi en kısa zamanda aşılamalıyız. birbirleriyle oynamayı öğretmeden olmaz bu iş. bireysel olanlar en kısa zamanda gönderilmelidir.

    ben maç sonunda fatih terim'in gerekirse bir seneyi feda ederiz açıklamasından; takımda iyi gitmeyen şeylerin olduğunun, elindeki kadronun yetersizliğinin, kondisyonerin değişmesini gerektiğinin, oyuncuların bir kısmının elini sıkıp gönderilmesini gerektiğinin farkında olduğunu ona rağmen son ana kadar savaşacağını anladım. takıma umarım devre arasında eklemeler ve ayrılanlar olur.

    şu takımda bir felipe melo olsaydı bambaşka olabilirdi. hayat işte bekliyor insan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın